Bunlar hiç mi okumuyor, aynaya hiç mi bakmıyorlar, milletle hiç mi konuşmuyorlar? Nedir bu anlamazlık, duyarsızlık, bunlar hangi dünyanın neresinde yaşıyorlar? Bilen varsa bize de anlatsın biz de anlayalım. Nasıl olsa körü körüne dedikleri her şeye inanan insanlar var. Allah akıl fikir versin. Yalana, televizyon, medya desteği her yalanı başarılı kılıyor. Yönlendirmeyi böyle sağlıyorlar. Yalanlar doğru oluyor.
Bunları söyleyen adama ne demeli: Adalet Bakanı Bozdağ, "Yanı başımızdaki yangınlara ve olumsuzluklara rağmen, Türkiye huzur adası olma vasfını koruyor ve ekonomisi de her şeyiyle büyümeye devam ediyor." dedi.
Huzur içinde geçiyor dediği bayram günü, hem de Adalet Bakanının bunları söylediği gün, Allah inandırsın Kanal D haberlerde 45 dakika cinayet haberleri vardı. Yok, miras kavgası, yok eski karısı, yok ağabeyinin evini bastı, yok tarla meselesi, falan da filan. Vallahi gına geldi. Siz hangi huzurdan söz ediyorsunuz sayın Bakan? Huzuru bırakın toplum güven içinde gezemiyor. Siz kendi söylediklerinize inanıyor musunuz? Hele şu sözlere bakın:
''79 milyon nüfusuyla gelişen, büyüyen ekonomisiyle, alt yapıda ve üst yapıda elde ettiği başarısıyla Türkiye büyümeye devam ediyor. Yanı başımızdaki yangınlara rağmen işte Suriye'de 5 yıla yaklaşan iç savaşa, Irak'ta 10 yılı aşan iç kargaşaya ve başka pek çok olumsuzluklara rağmen, Türkiye huzur adası olma vasfını koruyor ve ekonomisi de her şeyiyle büyümeye devam ediyor. İnşallah önümüzdeki süreçte de Türkiye büyümeye devam edecektir."
Anlatılınca kulağa hoş gelen bir hikâye. Ancak sadece masal... Uykudan önce iyi geliyor. İyi de uyutuyor. Gerçek öyle mi? Son bir yılda 600 civarında şehit vermişiz. 10'dan fazla saldırı olmuş, bu saldırılarda 293 kişi hayatını kaybetmiş.1000 kişiden fazlası yaralanmış. Yani terör iyice azmış.
Ekonomisi bitmiş, turizm yanlışları, yanlış uygulamalar yüzünden çökmüş, itibarını kaybetmiş, Rusya önünde diz çöküp bekleyen, "terör devleti" dediğimiz İsrail'e dost demişiz... Mavi Marmara'yı unutmuşuz. Rabia'yı kaybetmişiz, Sisi'nin istekleri doğrultusunda hareket etmek zorunda kalmışız; Mursi'yi diri diri gömdünüz.
Ülke hali hazırda kayyımlar ülkesi oldu. 2000 binden fazla +1 (MHP'ye atanan) kayyım atandı. Şirketlere neyse de MHP'ye atanan kayyım bizi öldürdü. Kayyımların atandığı şirketler birer birer batıyor. Aklıevveller MHP'de batacak sandılar; ancak yanıldılar.
Bütün bu yaşananlara rağmen, Bakan efendi konuşuyor: "Türkiye huzur adası olma vasfını koruyor"muş ne büyük palavra de mi? Denizde kaybolanlar, sahrada serap gördüklerini sanıyor ve Deryada kara göründü diye bağırıyorlar. Fakat gördüklerinin gerçekle uzaktan yakından bir ilgisi yok. Çünkü gördükleri, Halüsinasyondur. MHP'yi bitirmek için el birliği, güç birliği yapanların unuttukları şey, MHP'nin tarihten silinmesi, yok edilmesi için, son Milliyetçi Ülkücünün canını teslim etmesi gerekir. Nasıl ki Türkiye'yi bitirmek isteyenlere Atatürk son Türkmen evinden duman tütmemeli dediği gibi. Son Türk ölmeden bu dedikleriniz ve istekleriniz gerçek olmaz, olamaz.
Yok olmaya hazır olanlar, yok etmeyi çok iyi bilmektedirler. Bağımsızlığı karakter edinen Türk Milleti ölmeyi bildiklerinden fazla öldürmeyi de bilmemektedir. Adalet Bankının giydiği gömlek 10 kat fazla gelmiştir. Ülkeyi yaşanmaz hale getirdiniz. Ne ekonomisi iyi olanlar ne de kötü durumda olanlar, güvenli bir şekilde yola çıkamıyorlar.
Neymiş? Duydunuz mu: "Türkiye huzur adası olma vasfını koruyor"muş. Pes be kardeşim, yalanın dik alası bu olsa gerek. Neredeyse utanmasalar halüsinasyonlarını yani kendi gerçekliklerini bizlere de yaşatacaklar.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ