Ne zaman bilinçli oldunuz? Düşman edindiniz? Varlığınızın manası ne? Bu kavga neden? Türk değilseniz, değilsinizdir. Bu çekince neden? Bu ıstırap niye? Kim ne dedi, kim ne yapmış, bu dert ne, nereden çıktı? Bu karışıklık niye? Bu incelesi dert neyin nesidir? Bir kalbe doğru istikamet etmiş bu dert neyin nesidir? Bu kahpelik nedir? Bu kahpeliğin esası nedir? Böyle bir şey var mı? Bunun noktasında ne var? Kim haklı, kim haksız? Şimdi konuşmayacaksanız, hiç konuşmayın!
Türk'e kötü davranılırken, kötü bir şey edilirken bu durumunuz ne? Siz neyin korucusunuz? Sizi kim haklı görüyor? Türkiye'nin en ağır çilesi, imtihanıdır bu. Türk insanının ağır sınavı, ezilişidir bu. Kalabalıklar arasında yalnız bırakılmasıdır bu? Haklı olmanın, kazanmanın, ne demek olduğunun izlenmesi, yazılması, tarihin alt üst edilmesidir bu? Kalleşliğin tavan yapması, ıstırap çuvalının doldurulması, kahpeliğin gündeme oturmasıdır bu?
Peki, ne yapmalı ve ne yapmalıyız? Bu icraatları nasıl susturmalıyız? Böylesi bir ortamda ne yapmalıyız? Türk'e hakaret mi etmeliyiz, edilmesine müsaade mi etmeliyiz? Bu nasıl bir dünya oldu? Kimin ne olduğu belli değil? Hattı zatında kimin ne olduğu da belli değil? Yaşanan bu pisliğin ortasında yönsüz durmak, bize göre bir şey değil! Anlamsızlaşmak, idraksizleşmek, her şeyi bırakarak teslim olmak demektir. Peki, biz idraksizliği, anlamsızlığı kabul ediyor muyuz? Bu pisliğin çukuruna dalıp, çıkmaya razı mıyız?
Oysa bizim tarihimizde rezilliğe, hıyanete evet demek, olur demek gibi bir şey yok. Biz geçmişte olduğu gibi bugünde doğrunun, hak olanın yanındayız. Doğrunun yanında yer alanlar, hak olanlar, Allah'ın hesabını güdenler başarılı olacaklardır. Gerçek budur. İlahi takdir ne ise başaracağız. Günü geldiğinde nankör köpeklere kim oldukları sorulacaktır. Hak olmayanlardan hak gütmesi beklenemez. Hesabı sorulur. Sanmasınlar ki korkulur, peşleri bırakılır ne olduklarının hesabı sorulur.
Elbet bir gün hak edenler, hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır. Türk'ün sesi kısılmamış, bileği bükülmemiştir. Devran dönmekte, hak yönde yürümektedir, hakkımız kimsede kalmayacaktır. Kalleşler, köpekler hak ettikleri cezayı göreceklerdir. Tarihi titreten Türkler olarak bizler hakkımız olan soruları soracak ve hak ettiğimiz haklı cevabı alacağız. Dünya tutuşsa bu böyle olacak, hakkımız olanı alacağız demektir. Bu kahpeliğe bir son vereceğiz demektir. Dünya yeniden kurulurken yer yerinden oynasa da, hak olan haklı muamelesi görecek, kalleşliğe son verilecektir.
Acımız büyüktür, kardeşlerimizin çektiği ıstıraptan dolayı yarım kalan ya da hiç başlamayan hesabımız görülecektir. Bizi hiçbir şeyden haberi olmayan keklik sananlar, hiç ummadıkları anda tarafımızdan yok edilecekler, hesap sorulacaktır!
Kalleşler kalleşliğini göstersin, iyice karşımıza dikilsinler. Ahımız kimsede kalmayacak, Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu batağının neresinde olursa olsun Türkler kurtulacak, hak ettikleri şekilde yaşayacak, kendilerine kalleşlik edenlere hak ettikleri cezayı verecektir.
Kimse yalnızız diye düşünmesin.
Yalnız da olsak,
Bu davadan anlımızın akıyla çıkacağız.
Kara bağlayanların
Kafalarına karaları geçirecek.
Büyüklüğümüzü, Türklüğümüzü,
Dünya alem herkese göstereceğiz.
Ne mutlu Türküm diyene!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ