Amerika meydanlara özgürlük anıtı diken ülke… Başka ülkelere özgürlük götüreceğiz diye esareti taşıyan, demokrasi diye, kan, gözyaşı, ölümün kolu olup gezen bir ülke. Girdiği ülkelerde huzur yok; ama o huzur için giriyor. Libya'ya, Tunus'a, kısacası Ortadoğu'ya, Afganistan'a, kendinden kilometrelerce uzağa okyanusun dalgalarıyla sirayet eden bu ülke, O ülkelerin gözünde ölümün adı olmuştur.
Bulunduğu bölgeye yani Latin Amerika ülkelerine bakınca özgürlük anıtının ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Bölgesinde despotluklara bakılırsa özgürlüğün önemi daha çabuk ortaya çıkıyor. Kendi bölgesine düzen veremeyen, diktatörlere bölgeyi terk eden Amerika, dünyaya düzen vermeye kalkıyor. Ortadoğu bölgesine burnunu sokuyor. Gittiği her yerde adı ölümle birlikte işbirlikçileriyle anılıyor.
İşte bu Amerika'nın biçimsiz darbe girişiminin ardında, başında olduğunu yazmıştık. Son parti grubu toplantısında Lider Bahçeli dile getirmişti. Bu düşünce sahiplerini paranoyaklıkla suçlayanlara hakaret etmeyeceğim. Lakin bir Coni'nin hem de yetkili bir medeniyet fukarası bir ülkenin Yanki'sinin hala alınlarında ülkesindeki kara insanların rengini taşıyan yetkililerin söylediklerini paylaşacağım. Dünkü habere göre:
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper, darbe girişimi sonrası Türkiye'deki bazı muhataplarının tutuklandığını söyledi. Türkiye'deki darbe girişimiyle ilgili 'tuhaf' bir açıklama da, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel'den geldi. Amerikalı komutan, FETÖ'nün darbe girişiminden çok, ABD'nin bölgedeki operasyonlarını etkilenmesinden endişe duydu. Votel, darbe girişimi sonrası tutuklanan terör örgütü mensuplarını da, "ABD ordusunun yakın müttefikleri" olarak gördü.
Zor zamanlarda Türkiye'nin stratejik ortaklığını gündeme taşıyan çıkarcı Amerika'nın resmi ağızdan kustuğu gerçek: "Muhatapları, ABD ordusunun yakın müttefikleri" tutuklanmış. Türkiye'nin parçalanması, bölünmesi için, Müslüman aleminin yok olması için her fırsatta Haçlı seferlerini gündeme getiren Amerika'nın açıklaması bu kadar açık ve net.
Hemen her karışıklıkta orada biten tutumuyla dünyaya yön vermeye kalkan, hocacılar tarafından dünya gemisinin kaptanı kabul edilen, Amerika şöyle dursun diyemezsiniz diye söylenenler, oyunlar şehri Las Vegas gibi, oyunların, kahpeliklerin, projeleştirildiği ülke Amerika ve bunların projelerinin oyuncu kadrosunu oluşturan ülkeler. Ne büyük tezat değil mi. Asıl çelişki; Milliyiz, Müslüman'ız diyenlerin Amerika'nın baş aktörü olmaları.
Önce muhataplarım tutuklandı de. Sonra, Türkiye'nin NATO'nun uzun süreli önemli bir müttefiki olduğunu hatırlatan Votel, Türkiye'nin jeopolitik konumunun önemi üzerinde dur. Votel, "Türkiye, askeri varlıklarımızı konuşlandırabildiğimiz ve yönetebildiğimiz bir yerin olmasının ötesinde." diye konuş. Siz bizi ne sanıyorsunuz. Ayaklarınızı rahatça suya sokup, viskinizi ve ayılmak için domates suyunuzu rahatça içeceğiniz bir Ortadoğu ülkesi, Batı hayranı, benliği gelişmemiş, bir ülke mi sandınız?
Düşünceniz ne olursa olsun, biz hala 1919'larda baskı altına almaya çalıştığınız, 7 düvel bir olup Haçlı seferlerinin yapamadığını gerçekleştirmeye uğraşsanız da… Türklüğü ve Müslümanlığı tarihten silmeyi amaç edinenlere karşı Mustafa Kemal Atatürk'ün ilan ettiği, Kuvayi Milliye ruhunu taşıyan Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz. Kökleri dünyanın kuruşluna kadar giden, sizin sahibi olamadığınız medeniyet sahibi bir ülkeyiz. Ne olursa olsun tarih tekerrür edecektir. Çünkü bu sefer siz tarihten ders almamışsınız.
Amerika, bizim çocuklar deyip darbelerle, projeleriyle öğünebilir; ancak o bizim çocuklar dediğini gayrı sahih nesepli olduklarını öğrenince açıkta kalan yerlerinden hiçbir hayır gelmeyecektir.
Bir bakmışınız bir Türk Milliyetçisi yeniden dünya meydan okumuş, 'Düzgün olun lan, oranız buranız oynamasın' diyecektir.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ