Hak Batılı Yenecektir

Fikri ATILBAZ

 

Lafa geldi mi herkes Müslüman. Komşusu açken tok yatanda, vergisini kaçıran da, yalan söyleyen de... Oysa öyle mi? Müslümanlığı öyle bir hale getirdiler ki, helali haramlaştırdılar, haramı helalleştirdiler.  İslam'dan kaçarak Müslüman olunmaz, 'Kuran'ı Türkçe okumayın günah' diyenler bunlara sebep oldular. Biz, onların söyledikleri akıl almaz şeylere inandık. Din böylelikle Allah'ın dini olmaktan çıktı, hikayecilerin, hurafecilerin, tarikatların, mezheplerin, şeyhlerin, cemaatlerin dini oldu.

Biri her akşam ya da sabah Peygamber efendimizle konuşur oldu, kimi her Cuma tüm Peygamberlere imam oldu Cuma namazı kıldırdı. Kimi aynı anda hem burada, hem orada oldu. Biz ne yaptık? Olanı biteni seyretmek zorunda kaldık. Çünkü bize gerçekleri anlatan yoktu. Diyanet ya bu anlatılanlara ortak oluyor ya da sesiz kalarak ortak oluyordu. Bırakın anlatmayı ayetleri bile saklıyorlardı. Şahitliğimizi yani şahadetimizi diğer dinlerle uyum sağlasınlar diye 'şart değil' diye inkar ediyorlardı.

Bizi cani başı, bebek katiliyle masaya oturtmaya zorluyorlardı. Her yanımızda katliam işlenirken bizi hümanist yapmaya çalışıyorlardı. İşçinin alın teri gasp edilirken, 520 lira aylıkla insanlar geçinmeye terk edilirken susanlar arasında din adamları da vardı ve herkesten çok politika yapıyorlardı.

Bugün deniyor ki Müslümanlık kolay. Yok hemşerim, kelime-i şahadet getir, namazını kıl, orucunu tut, zekatını ver, hacca git, bunları yerine getir, 'benim için bitti Müslümanlık' diyemezsin. Nerde o kainattaki prensipleri yazan, komşuluk hakkını vurgulayan, insani ilişkileri anlatan Kuranı Kerimde yazanları, Allah'ın bize uymamız gereken nasihatleri nerede?

Hem de, şu ahir zamanda Müslümanlık söylendiği kadar kolay değil. Adına stres denen ruhsal kaos ortamına, pornografinin üç boyutlu hale geldiği, fitnecilerin ot gibi bittiği bir ortamda, onlarca tarikat, cemaat'e (aslına göre hareket edenleri tenzih ederim) göre din uyduranların, mucizeleri kullara uyarlayanların, 'hadi bilmem nereye tövbe almaya gidelim' diyerek bizim gibi bir kusurludan tövbe almaya gidenlerin olduğu bir ortamda, uydurdukları sözlerin altına Peygamberimizi karıştırıp, hadisi şerif yazanların eşliğinde, bu dini, gerçek Müslümanlığı yaşamak çok zor. Bunca olumsuzluğa rağmen Kuranca yazdığı gibi Müslüman olmaya çalışanlara ne mutlu.

Gerçek Müslümanlık; Allah'ın inayetiyle bu gibi insanların sayesinde dirilecek. Tok açın halinden anlayacak, imamlar politika değil Allah'ın doğrularını anlatacak. Başta Diyanet ve İmamlar olmak üzere, bunca yıldır sesiz kaldıkları, hurafelerin, kişilere inen mucizelerin, kerameti kendinden menkullerin, mezheplerin din diye anlatılmasına engel olmalıdırlar.

Bu din seçilmiş insanların dini değil kainatın dinidir. Bu yüzden herkes, hepimiz dinimizi gerçek kaynağından Kuranı Kerimden öğrenmeli ve hayatımıza uygulamalıyız. Siyerde Peygamberimizin hayatında sahip olmadığı mucizelerin şeyhlere, dervişlere, evliyalara biz vermeyelim. Bunlara izin vermeyin.

Yıllardır bizi yanlışa itenler, faizin ne tür bir şey olduğunu tam anlatmayarak, bizi faizsiz kazanç diye Bank Asya'ya ya da başka bankaların kucağına itenler, şimdi insanların bu bankada hesapları olduğu için, mesleklerinden ihraç edilip, vatan haini damgasını yiyorlar. Bunda vebali olanlar şimdi sus pus. Böyle riyakarlık olur mu? Unutmayalım beyler riba olduğu kadar riya da günahtır, haramdır.

Kendilerini Mehdi ilan edip veya müritlerine kendilerini Mehdi ilan ettirenler, kendilerine kutsal inek muamelesi yaptıranlar, cahiliye dönemindeki, Lat'a, Uzza ve Menat gibi putlaştıranlar, Peygamber, yarı Tanrı yerine geçenler, biliniz ki bu düzen hep böyle gitmeyecek.

Ol deyince olduran, öl deyince öldüren Allah'ın izniyle, Ebabil kuşları filleri yendiği gibi, hak batılı yenecektir.

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.