Bir tehlike var, tehlikenin boyutunu biliyorsunuz. Hani derler ya, boynuzu olsa tosacak. İşte o cinsten. O kadar açık ve bariz. Ancak bazı safdiller, diğerleri gibi kulağımızın üstüne yatalım, gözlerimize mendil koyalım, sonra uygun bir zamanda, İslami kurallara uysun diye, tekir getirip, boynumuzu kesip, gırtlaklamalarını bekleyelim. Bu nasıl bir mantık, celladına vurgunluk?
Yahu anayasa komisyonu çalışmalarını tamamlamış, Cumhurbaşkanı ve Başbakan her fırsatta Başkanlık konusunu açıyor. Cumhurbaşkanı bırakın konu açmayı, anayasayı çiğneyip Başkanlık konusunda fiili durum yaratıyor, görmek istemeyenler, halinden memnun olanlar susabilirler. Ancak şunu bilsinler ki Milliyetçi Ülkücü Hareket bu yaratılmak istenen suni duruma alışamadı. Bunu da Türk Milletine anlatmak, onun kararını duymak istemektedir.
Neymiş Başbakan bile Lider Devlet Bahçeli'ye bu konuyu gündeme getirdiği için teşekkür etmiş. Demiş ki; "AKP olarak uzun süredir hazırız, bu konudaki adımlarımızı da derhal atacağız. Meclis'e gideceğiz. Gelin bunu milletin önüne koyalım, 15 senedir konuşuluyor yeni anayasa, yeni anayasa her seçim öncesi sakız gibi konuşuluyor. Artık milletin önünden bunu çekelim. Biz Bahçeli'nin çağrısını aynen kabul ediyoruz, biz kısa sürede yeni anayasa çalışmamızı Meclis'e getireceğiz" Sormazlar mı adama, 'Madem hazırdınız, şimdiye kadar nerde kaldınız?' Partinizde ve sarayda bunu aklına getirecek başka biri, 'askerimize ölmek için para alıyorlar' diyen maaşlı bir danışmanınız yok muydu? Var olmasına vardı da, bu konuyu gerçekleştirmeye, Türkiye Büyük Millet Meclisine getirecek yüreğiniz yoktu!
Lider Devlet Bahçeli, bu oyunlar bitsin artık. Hiç kimse karnından konuşmasın, söyleyeceğini yekten, milletinin huzurunda, TBMM'de söylesin. Anayasa konusunda paketleri ne ise açsınlar. Bunda çekinilecek ne var. Ya da millete mi güvenmiyoruz ki, bu konuya konuşmayalım.
Anlaşılan o ki AKP kanadında bu konuyu cesaretle dile getirdiği için, hazır olduklarını iddia ettikleri halde, gayri resmi yollardan "Başkanlık Sistemini" fiiliyata döküp, mecbur bırakma girişimi akamete uğrayacağında, amaçları yarı da kaldı. Lider Bahçeli, herkese anayasal yolu gösterdiği için, kendisine karşı bir husumet belirmiş olmalı ki, politika gereği, partinin içindeki muhalif denen kanadı da hareketlendirmek nedeniyle, Lider Devlet Bahçeli'ye teşekkür etmiştir. Samimi bir davranış değil, fitne içeren bir davranıştır.
Şunu herkes bilmeli ki, adı ne olursa olsun, rahatcana at oynatan terörist gruplar, Türk, Türklük, Türkiye Cumhuriyeti, Türk-İslam düşmanları ha bir eksik ha bir fazla olsun, Allah'ın inayetiyle yok olup gideceklerdir. Tarihin kara deliğinde yerlerini alacaklardır.
"İçimizdeki Şeytanlar" ister dini nitelikli cemaat olsun, ister etnik temelli grupçuk, ister mezhebi yaklaşım olsun.İster siyasi kıblesi yıkılmış basiretsiz kızılcıklar olsun, ister milleti ümmete yedirenler olsun, ister işbirlikçi, ister 5. kol faaliyeti, ister Haçlıların emrinde diyologçular olsun, Lider Devlet Bahçeli'yi yıpratmak için değil de, ülkenin geleceği için konuşun. Gerçekçi olun.
Lider Devlet Bahçeli, yaptığı gurup konuşmasını şöyle bitiriyor:
"Türkiye'nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceğiyle ilgili muamma bize göre kapanmalı, bu iş kökünden bitirilmelidir.
Bugün milletimizle ve siyasi muhataplarımızla paylaştığımız değerlendirmelerimizin tüm yönleriyle tartışılmasını, ortak akıl ve sağduyunun rehberliğinde başkanlık mı-parlamenter sistem mi sorusunun kalıcı şekilde cevaplandırılmasını diliyor, sözlerime son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyorum."
Kimse topu birbirinin kucağına atmadan oyunun rengini, tarafını belli ederek, tavrını net olarak ortaya koymalıdır. Her ne kadar "İçimizdeki Şeytanlar" kaosun sürmesini isteseler ve bu yolda gereken her şeyi yapsalar da, biz Ya Hayyum Ya Kayyum diyerek milletin huzuruna çıkma taraflısıyız.
Bu ülke için, diktatörlüğe yol açan "Başkanlık" değil, demokrasiyi ve adaleti herkese ulaştıracak Cumhuriyet sistemine ihtiyaç vardır!
Hırsından gözleri kapanan, kulaklarını tıkayan mankafalar hariç. Sağlıklı düşünen, değerlendiren herkes için;
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ