Dün bir haber programında darbe tartışılıyordu. İlginç konular gündeme geliyordu. Fethullah'ın peygamberliğinden, mehdiliğine kadar, yaptıkları himmetlere kadar ilginç konular konuşuluyordu. Konuşmacılardan biri, her halde Ülgen Hoca bunlara izin veren anlayış sahipleri kimlerdi diye sorunca, moderatorün ve diğer konuşmacılardan birinin, "Geçmiş yağmura kepenek ne yapsın?" atasözüyle karşı durması ve konuyu kapatmaları, Türkiye'nin hâlâ aynı zihniyette devam ettiğini göstermektedir. Şayet AKP iktidarı da bu kafadaysa işimiz iş demektir. Daha çok işiz var demektir. Yarınlarımız tehlike altında demektir.
Bu olaydan sonra bir haber sitesinde "AKP'de Fethullah Avı" adı altında şu haberi okudum: "Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın yakın kurmaylarla yaptıkları toplantıda, "Bu sürecin çok dikkatli takip edilmesi gerekir. Devletin her kademesine sızan FETÖ'cülerin partiye de sızması muhtemel. Müsamaha gösterilmeyecek. Bu örgütle bağlantısı olan herkes cezasını çekmeli. Çok dikkatli bir çalışma yürütülmeli" talimatı verdikleri de belirtildi."
Sayın yetkilileri uyarmak görevimiz. Eğer bu işi partiye sızma noktasında bırakırsanız, yarınlarda oluşacak olan politik destekle yapılabilecek olan darbe kalkışmasının önünü açık bırakmış olursunuz. Bu ihtimali göz önünden atamaz, es geçemezsiniz. Bunun için ilk olarak yapmanız gereken, zamanında, kandırıldıklarını iddia ettiklerinde Fethullah ve cemaatine kalkan olan, onu koruyan milletvekillerinden, bakanlardan başlamalısınız işe. Öncelikle bu insanlardan AKP'yi arındırmalısınız. Cemaatin vaveylacılığını yapan anlı şanlı isimleri hâlâ ödüllendirir gibi yerlerinde tutmak, ne AKP için ne de ülkenin geleceği için yerinde bir davranış olabilir,
Bu konuda özellikle, Fethullah ve cemaat yani kendi ifadesiyle paralel yapı mücadelesinde yalnız kalan, çevresi tarafından yalnız bırakılan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a sesleniyorum. Sizdeki arşivler daha güçlüdür, biz bile google sorduğumuzda hemen cevabını alıyoruz. Kimler geçmişte nerede duruyorlarmış, FETÖ'cüleri nasıl koruyorlar, Devletin kadrolarını bu örgüte nasıl teslim etmişler daha çok bilgiye sahipsinizdir.
"Milletin hakkını cemaatten geri alma mücadelesini veriyorum." Diyen sayın Cumhurbaşkanı, bu mücadeleyi onları göreve getiren milletin hakkını cemaate verenlerle nasıl yapacaksınız, bu mücadele ne kadar başarılı olacak? Kimse bana, 'Bu milletin hakkını cemaate kim verdi?' sorusuna "Geçmiş yağmura kepenek ne yapsın?" diye cevaplayıp, geçiştirmeye kalkışmasın. Çünkü bunu yapmazsanız yarınlarda daha çok kepenek alsanız da, kullanmanıza hava koşulları izin vermez. Onun için bu iş "tepeden tırnağa temizlenmeli" diyerek işe gerçekten koyulmalısınız.
Yarınlarda daha güvenli ve mutlu olmamız için bu sorunları tam manasıyla masaya yatırmalı ve kendinize, önce kendinizin inanacağı cevaplar vermelisiniz! Önce siz inanacaksınız ki sonrada bizlerin yani milletin inanmasını sağlayacaksınız!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ