Bazı insanlar vardır, hep yalan söylerler. Bu huylarına devam ederler. Neden? Diye düşündüm, çünkü karşısında onun tekrar tekrar söylediği yalanlara inanlar var. Bir yerde arz-talep meselesi gibi bir şey…
En son bayram ziyaretinde cani başı kardeşiyle bir mesaj yollamış, demiş ki; "Burada sorunumuz yok, projelerimiz var. Eğer devlet bu projelere hazırsa, biz bu sorunu 6 ayda bitirebiliriz. Önceki süreci biz yok etmedik. Kürt sorunu 100-200 senelik bir sorundur. Eğer devlet samimi olsaydı bu sorun çözülürdü. Günde 30 insan ölüyor. Bu ülke bunu hak etmiyor. Biraz vicdanlı olan insanlar düşünmelidir. Devlet hazırsa iki adamını buraya gönderir. Evet bu ağır bir sorundur ama bizim projelerimiz hazırdır. 6 ayda bu sorunu çözeriz. Bu kör bir savaştır. Kimsenin kimseyi yenebileceği bir savaş değil. 30-40 yıldır devam ediyor, daha da devam eder. Tek taraflı olmuyor bu çözüm. En büyük taraf devlettir. Devlet işaret ederse bu sorun uzun süre devam etmez, çözülür"
Şimdi soruyorum size bu masal halini alan yalanları, niyet gizlemeleri kaç kere dinledik. Teröristlerin ülkeyi 2 ay içinde terk edeceği yalanları, analar ağlamasın yalanları pembe yalanları geçti, pembe diziye dönüştü. İnandılar. Lider Devlet Bahçeli'ni tüm uyarılarına rağmen, çözüm süreci diyerek uyuyan, uyumayan bombalarla şehirleri dolduran PKK, belediyelerin yardımıyla isyan provası yaptı.
Sonrasında asla kandırılmaması gerekenler, onlara olan inancından, bu adamın deli saçmalarına inandıklarından dolayı, valilere PKK'ya dokunmayın, aman ha çözüm süreci bozulmasın dediklerini kendi ağızlarından itiraf ettiler. 1978 yılında bağımsız Kürdistan için silahlı mücadele diyerek bir araya gelen PKK aynı çizgide yürüyor. Bunu görmeyen gözlere yazıklar olsun.
Hatırlarsınız PKK adına cani başıyla masaya oturulacağı dönemde Yüce Allah'ın apaçık ayetlerine rağmen o masaya oturmayın dedik. Herkesi, toplumun kandırılmasına eşlik eden, şimdi paralel ilan edilen FETÖ'cüler, o zaman bu yalandan senaryoya inanılsın diye, sulh için elde öperim etek de diyerek masanın 5. ayağı olmuşlardı. O zaman iktidarla sorunları yoktu. Cemaat ve cani başı herkesi ihanet torbasında buluşturuyordu.
Bu apaçık ayet neydi derseniz hatırlatalım, inşallah şimdi de bu yalanlara inanıp hareket etmek isteyen inanmışlar varsa bu hatırlatmayla engel oluruz.
"Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir." (Muhammed/35)
Şimdi bu ayet karşısında, bayram günü 50'den fazla insanın yaralanmasına sebep olan kanlı örgütün başı olan ve vicdandan söz eden cani başının devlet hazırsa biz hazırız sözlerine daha ne kadar inanacaksınız? Yeni bir özüm masası kuruyoruz diyeceksiniz? Akil geçinen bir sürü ipsiz sapsıza polis eşliğinde yurdu dolaştıracak, valiliklere ve emniyete dur diyecek, Devlet kurumlarını rejim düşmanlarına mı teslim edeceksiniz?
Yazılı ve görsel basında köşeleri kapatarak HDP'ye destek, PKK'ya sempati mi kazandıracaksınız? Allah aşkına bu hataya, yanlışa, ihanete varan delalete bir daha düşmeyin! Ayet apaçık, Müslüman'sanız gereğini yaparsınız!
"Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir." (Muhammed/35)
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ