OHAL Güneydoğu'ya Hiç mi Uğramaz?

Fikri ATILBAZ

 

Yapılan rivayetler vukuundan beter türünden, memlekette askeri anlamda, alanda dedikodular almış başını yürüyor. Askeri bölgelerde kontağı çevirmek yasakmış. Bazı bölgelerde aküler sökülmüş. Diyarbakır jet üssünde kamyonlarla pistler kesilmiş ki, jetler havalanmasın. Ve hala daha birçok yerde askeriye önleri çöp kamyonları, kepçe vesaire ile çevrilmiş vaziyette.

Güneydoğu bölgesine baktığımızda, hemen her gün bir patlama, tarama, roketatar, canlı bomba, saldırı yaşanmaktadır. Ardından 3 Askerimiz şehit, 5 polisimiz şehit oldu, korucu şehit edildi, yoldan geçen 2 vatandaşımız öldü, 3 çocuk saldırılarda hedef oldu. Sevimli, sempatik gösterilmeye çalışılan PKK'a; hain, katıksız, insanlıktan nasibini almamış şekilde, sivil, resmi, ayrımına girmeden, üniformalıyı da, üniformasızı da çekinmeden vuran… okulları, hastaneleri yakan, Devlete isyan eden, uzun bir süredir darbe süreci yaşayan, yaşatan, kendine politik arenadan adeta köçekler bulan, kendi soyunun düşmanı, katili, PKK'a bu işlemleri yaparken çok rahat bırakılmakta, Kandil'den emir almaları sağlanmaktadır.

Bölge adeta kendi haline bırakılmış gibidir. Doğrulan hava, PKK istediği her şeyi yapacak güçtedir. Böyle gitmez arkadaşlar, tedbir almadan kanlı katil şebekesini durduramaz, terörü bitiremezsiniz. İnsanlar şu soruyu birbirlerine sormaya başladı: 'OHAL Güneydoğu bölgesine gitmiyor mu? Uğramıyor mu?'

Holdingler paralel diye basılırken, niye hiçbir şirket PKK'lı diye basılmaz? Niye PKK'ya mensup uyuşturucu, beyaz kadın çetelerinin çökertildiği söylenip, bellerini kırıldığı, çete mensuplarının yakalandığı söylenmez, haberleri verilmez. Niye PKK'nın elinde olduğu bilinen kurumlara, noktalara, üniversitelere operasyon yapılmaz?

Paralel diye pek çok öğretmen gövden el çektirilirken, resmen PKK propagandası yapan PKK'lı öğretmenler, öğretim görevlilerine, neden, niçin dokunulmaz? Kim, kimden, neden çekinmekte, adeta korkarak hareket etmektedir?

Askeri inanılmaz duruma düşürenler, elini kolunu bağlayıp, onu kışlasını bir gösteri alanına çevirenler, nasıl bir çeviklikle, hareket tarzıyla olaylara müdahil olmasını beklemektedirler?

Evet, bir darbe girişiminde bulunulmuştur. Ancak bu durumdan kurtulmanın çaresi askeri itibarsızlaştırıp, kışlasına hapsetmekle olmaz. Okullarını kapatmakla olmaz. Memleketi askersiz bırakmakla olmaz. 20 yaşından sonra general olunmaz. Dahası askerlik sanatı kalın vücutla olunmaz. O zaman sokaktaki adamın askerden farkı kalmaz. 20 yaşından sonra ender insanlar meslek sahibi olur, general olur, her hangi bir şey olur. Gelin Türk Ordusunu binde bir, milyonda bir ihtimallere esir etmeyin. Bunun böyle olmayacağını siz de, uzmanlar da, herkes bilmektedir. O zaman bu inat niye?

Yaptıklarınızla Türk asker sistemini öldürmekte, asker millet tabirini ortadan kaldırmaktasınız. Yanlışlardan bir an önce dönün. Korkularınızın kurbanı olarak aldığınız kararlar, ülkeyi yücelmez, askeri bitirir. Sonuçta ordusu bitmiş bir ülke esaret altına girmeye, bölünmeye, mahkûmdur. Ülkesini koruyamaz, dosta güven, düşmana korku veremez.

Oysa Türk Ordusu her zaman ezilen, mağdur olan, emperyalizme karşı savaşanlar için örnek olmuş, milletinin yanında yer almıştır. Bunu unutmayalım, askerimize sahip çıkalım, eskisinden daha çok değer verelim. Komuta kademelerini teslim eden adamları görevde bırakmakla, emir komuta zinciri, itibar tesis edilemez.

OHAL'in tüm Türkiye için, tüm terör örgütleri ile ilgili çıkarıldığı unutulmasın! Askeri alanların boşaltılması için değil.

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.