Hükümetin ilk 100 günü konuşulurken yapılan değerlendirmeye bakın: “…… Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğu’da maalesef terör örgütünün baskısı veya terör örgütü ile bir şekilde ilişkiye girmiş öğretmenleri değiştiriyoruz. Bu 14 bin civarında öğretmeni maalesef oradan başka yerlere almak mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler.”
Neymiş; “Eğitim yerine terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler.”
Gerçek dünyada 24 saatte 24 şehit veriyoruz. Ne oluyoruz? Bu dağdakilere sempati besleyen öğrenciler, çocuklar, veliler bu öğretmenler tarafından besleniyor. Sen de devlet olarak bu adamların yerlerini değiştirmekle yetiniyorsun. Kendinizi FETÖ’cülerle mücadeleye o kadar kaptırmışsınız ki, neredeyse harf inkılabı yapıp “F” harfini alfabeden kaldıracaksınız. Bir memurun Bank Asya’da hesabı var diye FETÖ’cü ilan edip memuriyetten atacaksınız; ancak PKK’yla ilişkisini bildiğiniz bir öğretmenin yerini değiştirmekle yetineceksiniz. Yok, böyle bir dünya…
Böyle yaparak terörü durduramazsınız, bitiremezsiniz. Terör örgütleriyle adam gibi mücadele edilirse terör biter. Bank Asya’ya para yatırmak suçsa, Devlet olarak buraya para yatırmalarına izin vererek vatandaşını nasıl suça iştirak ettirdin? Toplum içinde karşılığı bulunmayan bir cemaat mensuplarına, Cumhuriyet düşmanlarına nasıl oldu da Devletin tüm kurumlarına sızmalarına, kurumu ele geçirmelerine izin verdin?
Hiç mi araştırma yapılmıyor. 14 bin PKK’lı öğretmen görev yapıyor, daha da yapacak. Böyle iş olur mu? Okulda PKK’lı öğretmen, dağda PKK’lı gerilla denilen teröristler, yol kontrolünde PKK’lı, ceza kesen, vergi adı altında haraç toplayan PKK’lı… Kaçakçılık yapan PKK’lı, Kandil taktikalı paralel devlet kuran PKK. Devletle masaya oturan PKK... Darbe girişiminde zula da bekleyen PKK...
Böyle bir ortamda Bank Asya’da hesabı bulunan suçlu sayılacak, terörist sayılacak, dağ kaçkını PKK’lılar gezdirilerek ödüllendirilecek. Üniversitelerimizde silahlanmalarına göz yumularak, çıkardıkları şiddetle yuvalanmalarına, hakimiyetlerine izin verilecek. Rahmetli Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şahadetinde olduğu gibi davalar sonuçlanmayacak, adalet geciktirilerek yara alması sağlanacak, sonra PKK’lı öğretmenlerin yerleri değiştirilecek.
Biz FETÖ’yle harbi bağlantısı olanların yargılanıp, ceza çekmelerini cani gönülden istiyoruz. Aynı şekilde başta PKK olmak üzere diğer terör örgütleriyle, birlikteliği, ilişkisi kesinleşmiş kişilerinde cezalandırılmasını istiyoruz. Çünkü biz topyekun teröre karşıyız.
Öğrencilerimizin cemaatçilere, Cumhuriyet karşıtlarına, komünistlere, Türklük düşmanlarına, İslam karşıtlarına, bana necilere, olduğu kadar PKK’lılara da teslim edilmemesini istiyoruz. Bunun için eğitimin yeniden milleştirilmesini, her Türk evladının daha büyük işler başarması için, Atatürk’ün dediği gibi, ”ecdadını tanımasını” istiyoruz. Büyük Türkiye’nin temelleri bu noktada atılır.
Yarınlarda pişman olmamanız için okullarımızda PKK’lı istemiyoruz! Hadi TBMM’de PKK’lıların barınmasına karışamıyorsunuz; ancak yetkiniz dahilinde olan okullarımızda PKK’lı öğretmenler istemiyoruz.
Bu istek, Türkiye Sevdalısı olan; MHP’li, AKP’li, CHP’li kim varsa ortak isteğidir sayın Başbakan! Lütfen bu sese kulak verin.
Daha güzel bir Türkiye için, güvenli bir Türkiye için tespitleri iyi yapın ve tedbirleri alın!
Sağlıcakla kalın!