Onların "Aydınlık" Türkiye'si!

Fikri ATILBAZ

Bir bilmece gibi sormayacağım, niyeti halis olanın akıbetinin de hayra niyet olacağını bilen biri olarak, yazarımız Yıldıray Çiçek'in, " "Ülkücülere geçmişte hakaret eden Erdoğan" sorgusu yapıp, Ülkücü katillerinin önderi Doğu Perinçek ile sırıtmak nasıl bir şey?"  diye sormuş, ortaya. Cevap, hak getire demişler. Yani yok olmuş. Geçen gün yaptıkları toplantıda, sunucunun tanıdık bir ismi anons ederken Ülkü Ocakları yerine Ülkücü Ocakları Başkanı diye yanlış telaffuzda bulunması, adamların Ülkücülüğün ne kadar uzağında olduklarını göstermektedir. Ancak yine de beraber hareket etmektedirler. Sanki Aydınlık hareketi ve Mao'cu Doğu Perinçek bu birliktelikten memnun bir şekilde. Doğu bey'in, Devlet Bahçeli karşıtlığı ne kadar ise yanındakilerde milliyetçiliği de o kadar sığ ve tutarsızdır.

Yanındakiler yine de bu adamın yani Doğu Perinçek'in yanında durmayı kabul etmekte, onunla yoldaş olmayı kabul etmişlerdir. Tüm söylediklerine rağmen… Türkiye karşıtı olduğunu bildikleri halde, Y-CHP ile birlikte bir olup, Doğu'nun arabasına binmeyi kabul etmişlerdir. Böylece Y-CHP'nin, Lider Devlet Bahçeli'nin dediği gibi, "PKK'nın tırmandığı dala salıncak kuran bu zihniyet; 1923'ün CHP'si değil, 1919'un Hürriyet ve İtilaf Partisi'nin adeta kopyası, klonlanmış halidir."

"Ne de olsa, ağaca çıkan keçinin dala bakan oğlağı olurmuş.

CHP, yanına aldığı bölücülük ve terörden mimlenmiş dünür ve akraba partileriyle kalburla su taşımaktadır. Ne derse desinler, Milliyetçi Hareket Partisi 16 Nisan'da evet diyecektir. Bu ülke için yeminimiz vardır, vazgeçilmeyecektir." Lider Bahçeli'nin dediği gibi işin özü, özeti budur.

Böyle bir adamla yan yana olmamız beklenir mi? Böyle bir birliktelik asla olamaz. Böyle bir konunun gerçekleşmesi için, milliyetçi katilerinden yardım beklemeleri asla beklememeli ve bu ajana güvenilmemelidir. Onlarca Ülkücünün katili olan bu adamın peşine takılmak, onlarla birlikte aynı çatı altında bulunmak, Milliyetçiliğe küfür etmektir. Ve bu durum Türk Milliyetçileri için züldür. Böyle bir tutum asla bağışlanamaz, hoş görülemez.

Milliyetçiliği içi geçmiş bir ideoloji olarak gören bu hareketle birlikte yürümek, yürüyenlerinde onlarla birlikte hareketini doğru olduğunu izah edemeyecektir. Bu yanlışı savunanların, Türkiye için yarın deme şansları yoktur. Çünkü kendilerini inkar etmektedirler. Halk düşmanı PKK'yla, ona eklenti olan sol pazarın Türk düşmanı küçük solcuların ve gelişmenin, kalkınmanın karşısında bayrak açanların ellerinden tutup, gözlerini, kalplerini kapalı tutan insanlara yazıklar olsun. Y-CHP'ye de ne diyelim?

Bu oylamada hala milliyetçi olduklarını savunan; fakat kendilerine yakıştırılan, Aydınlığın ve Y-CHP'nin izinde gidenler, her kimler ise PKK'yla gidişatınız mübarek olsun. Mübarek olsun, kendilerini bilmeyenlere, kaybedenlere kolay gelsin. Çünkü çok dönecekler, bunlara bağlı kaldıkça.

2013 yılında bunları söyleyen Doğu Perinçek, "CHP ve İşçi Partisi, şu günün koşullarında MHP'nin temsil ettiği güçlerle Millî Güçbirliği kurmayı başaramazlarsa, yerel seçimler sonunda Tayyip Erdoğan'ın yüzü güler. Burada suçu MHP'nin üzerine atarak, AKP'yi kurtarabilirsiniz fakat Türkiye'yi kurtaramazsınız, CHP'yi de kurtaramazsınız." Diyerek MHP'yle birlikte hareket etmek zorunluluğunu hissetmiştir. Böyle yapmakla Aydınlık'ı hiç kurtaramazsınız Doğu bey!

"Marksist-Leninist bir teorik organ gerekliydi. Temmuz 1968'de bu dergiyi çıkarmaya, adını Aydınlık koymaya karar verdik. Çünkü Aydınlık, sosyalist hareket tarihinde şanlı bir adı ifade ediyordu. 1919-25 yılları arasında muhtelif aralıklarla Türkiye'de Marksist-Leninistler tarafından bu isimle bir dergi çıkarılmıştı. Biz Aydınlık adını seçmekle geçmişin mirasını benimsemiş oluyorduk. Aydınlık kısa zamanda ideolojik bir karargâh haline geldi." Bu hareketle bu hareketiniz yönünü bulamaz ve yön buduramaz.

Atatürk'e karşı çıkan, eleştiren, yeren bu Doğu Perinçek kimdir? Kimi zaman Mao'cu, kimi zaman Rusçu; fakat her zaman komünist, kızıl bu adam ne istiyor, kimlere veryansın edip sesini duyurmaya çalışıyor. Meraklanmayın Doğu bey, hem de hiç ümitkar olmayın, gizliliğin fevkalade fevkinde olan bu zat ne ederse etsin Türkiye'yi ateşe sürükleyemeyecektir. 

"Biz, Kemalist diktatörlük tarafından demokrasi isteği ve teşkilatlanması zorbalıkla bastırılan işçi sınıfının ve bütün Türkiye halkının, kurşunlanan işçilerin, insafsızca sömürülen köylülerin, defalarca katledilen Kürt milliyetinden halkın temsilcileriyiz. Bütün bunları uygulayan burjuvazinin sınıf diktatörlüğünün başındaki Atatürk'e karşıyız. Çünkü biz tarihin en ilerici sınıfı olan ve kendisiyle birlikte bütün halkı kurtaracak olan işçi sınıfının ihtilalcileriyiz." Diyen gençler, bu adama ve peşinden sürüklediği Aydınlık hareketine dikkat etmeliyiz. Yoksa sonunuz hüsrandır.

En çok da gençlerimiz bu kendilerinde oluşan ikircikli tavra dikkat etmek zorundalar. Çünkü bir insan, hem Atatürkçü yani Milliyetçi, hem komünist olamaz. Olması mümkün değildir. Sureti haktan gözükmek uğruna böyle bir yola başvurabilirler. O da kesinlikle tutmaz. 73 yıllık ömrü bunda yeterli olmamıştır, onlarca 73 yıl dahi yeterli olmayacaktır.

"Bütün bunları uygulayan burjuvazinin sınıf diktatörlüğünün başındaki Atatürk'e karşıyız!" (Doğu PERİNÇEK) diye Türk Milliyetçiliğiyle, Cumhuriyetle mücadele eden, yabancı devletlerin hegemonyası altında komünistlik yapan bu adamın, asla ve kata Türklükle ilgi ve alakası yoktur. Milliyetçiliğe karşı bir hareketin başıdır.

Beraber yürüyenlere, Allah akıl fikir versin! Rabbim bu hareketle bizi beraber etmesin!

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.