Demokrasi bugün pek çok ülkede ama kendince ya da uluslararası ilkelere göre uygulanmaktadır. İnkâr edemeyeceğimiz şey bir şekilde uygulanmasıdır. Çeşitli gruplara göre tanımı değişse de her şey gibi onun da tek tanımı vardır.
Anayasamızın 2.maddesinde Cumhuriyetin niteliklerini içeren maddeyle, "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir."
Demokrasi: "Halkın kendi kendisini yönetmesi sistemine dayanan bir yönetim şeklidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhuriyet yönetimi ile birlikte demokrasiyi benimsemiş bir hukuk devletidir. Demokraside halk kendini yönetecek kişileri belli bir süre için seçer. Temsili demokrasi ile yönetilen halk, istediği zaman seçtiği yöneticiyi değiştirebilir." Tanımını verdiğimiz anayasamızda Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer alan demokrasi ülkemizde uygulanmakta mıdır? Türk Milleti ne kadar demokratlaşmıştır?
Dinimizi bahane ederek şeriatçıyız diyenler, Müslüman'dan demokrat olmaz diyenler, bugün demokrasi nöbetine çıkıyorsa bunda bir şey var demektir. Aynı şekilde bayraksızların bayraklaşması bir reklamdan ibarettir. Ümmetiz diyenler, Müslümanlığı idrak edememiş olanların, komünistler gibi vatansızlığı kabul etmiş olanların "vatan bölünmez" demesi gerekli gördükleri bir sloganı atmaktan başka bir şey değildir.
Demokrasiye bağlı olan insanlar aynı zamanda hukuka da bağlı olmalıdırlar. Cumhuriyetin getirdiği nicel değerleri çarçur etmeyle uğraşanlar, niteliklerini de uygulamayanlardır. Anayasamızda yer alan: Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğunu; Cumhuriyetin Nitelikleri açıklayan; Devletin bütünlüğünü, resmi dili, bayrağı, Milli Marşı ve başkentini oluşturan maddeleri içeren anayasanın ilk üç maddesini değiştirilemeyeceğini söyleyen 4.maddenin ellenemeyeceğini savunuşumuz bundandır.
Siz iktidar olarak, kendi ayağınıza sıkmak demek olan, bu maddeleri tartışmaya açar, değiştirebilirsiniz, teklif edebilirsiniz derseniz olacağı budur. Bu maddeleri tanımayanlar ne demokrasinizi ne de hukukunuzu tanır.
Önceleri cemaatle yatıp, cemaatle kalkanlar, Fethullah Gülen'e erişilmez makamlar verenler, Devletin içinde kadrolaşmasını sağlayanlar, yıllarca Abant toplantılarına katılıp, üretilen fikirlerle Türkiye'nin altının oyulmasına seyirci kalanlar, siz bunları hak ediyorsunuz demektir. Ancak Türk Milleti bu hale düşmeyi hak etmiyor. Ey çeşit çeşit cemaat ve tarikatlara ayrı ayrı yakınlık gösteren, bu yüzden de dengeyi sağlayamayan iktidar. Her cemaate, tarikata, ayrı bir şekilde mavi boncuk dağıtanlar, Türkiye'de demokrasiye inanmayanlar, şu an demokrasi nöbetiniz nedendir? Pabuç pahalı mı geldi? İstediğiniz nedir? İnşallah her şerde bir hayır vardır! Bunun getirdiği hayır da; sizin bugüne kadar uyguladığınız politikaların yanlış olduğunu anlamanız, her seferinde sizi uyaran Lider Devlet Bahçeli'nin haklılığını kabul etmeniz ve bu yaşananlardan ders çıkarmış olmanızdır.
Bu şerden size ve dolayısıyla Türk Milleti için çıkacak hayır olan ders, bu Türkiye'nin var oluş mücadelesiyle ilgili olan büyük derstir. Bu yüzden Cumhuriyet varlıklarını satmaktan, gömmekten vazgeçer, niteliklerine sahip olur, bütünlüğüne, bayrağına, başkentine, Milli Marşına, Diline siper olursunuz. Vesile ile, bizim Türk Devleti, Türk Milleti, Türk Vatanı, Türk dili dediğimiz; sizin ise 4 tek diye adlandırdığınız maddeler isimleri ile yani başına Türk koyarak anlam kazanır. Türk varlığının sonsuza kadar devam etmesinin gerektiğine inanır, köksüzlükten vazgeçersiniz.
Ne mutlu Türküm diyene!
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ