SÖZLERİNİZE DİKKAT EDİN!

Fikri ATILBAZ

 

Sosyal medyada malum zatlar tarafından kampanya başlatıldı: Ülkücü kıyımı yapılıyor, MHP Genel Merkezi seyrediyor diye. Hızını alamayan bazı hayâsızlar Devlet Bahçeli ispiyon etti dediler. Kendilerini aşan bu arkadaşlara edep ya hu demekle yetiniyoruz. Neymiş, gözaltına alınan gazeteciler Ülkücüymüş.

Şunu en baştan söyleyelim FETÖ davasından haksız yere alınan kim varsa, bu işi bilerek yapanları kınıyoruz. Yalnız bir şeyi unutmayalım, gözaltına alınanların hiç biri Ülkücü olduklarından dolayı alınmamış. Haklarındaki iddia FETÖ ilişkisi. İkincisi Ülkücü bunlar dediklerinizin çoğu başka partili, BBP'li. İlişkisi bulunmayanlar serbest kalacaklardır. Ancak Devlet Bahçeli ispiyon etti diyen densizler, dillerine bulaşan bu kara lakırdıyı ömürleri yetiğince taşıyacaklardır.

Bu insanlar vebal altındadırlar. İftira atmaktadırlar. Parçalayamadıkları Milliyetçi Hareketi parçalamak için fitneye, fesada devam etmektedirler. Bunlar MHP'ni birliğine, dirliğine, irileşmesine engel olmaktadırlar.

Bir kere daha açıkça yazalım Milliyetçi Ülkücü Hareketin Liderini Lider tanımayan kim, hangi kafa yapısı var ise, o şahsiyete Ülkücü denmez. Ayak oyunları yapar gibi ağız oyunları yapanlar, her ne kadar benim Liderim Başbuğ Alparslan Türkeş deseler de bunun mümkün olmayacağını çok iyi bilmekte; fakat monolog yapmaktadırlar. Lidere karşı olduklarından bunu söylemektedirler.

Lider Devlet Bahçeli'ye duydukları nefret kine dönüşmüştür. Başlarına gelen her şeyin sebebi olarak onu görmekte, her şeyi ondan bilmektedirler. Liderin, demokrasiden yana olmasını, rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in izinden gitmesini, söz konusu vatansa geri kalan her şeyi teferruat saymasını kendine yediremeyenler, kâh MİT ajanı diyorlar, kâh Ülkücü olmamakla suçluyorlar, kâh AKP'nin koltuk değneği olarak suçluyorlar…

Darbe girişiminde ortada kalan bir tek Lider olmasına, Ülkeyi kurtarmasına, iç savaştan korumasına, Askerin kendini referans göstermesine rağmen gerçekleri görmeyen gözler ve idrak edemeyen kafalar, küçük politik hesapların peşinden koşuyorlar.

Yalan hazır: Ülkücüler eziliyormuş. 15 Temmuz'dan sonra yaptığı açıklamalarla korku ve güvensizlikle yaşanmaz diyerek millet üzerine baskı yapılmasına engel olmuştur. Buna rağmen yanlışlıklar, kurunun yanında yaş gitmektedir. Ancak hiçbir Ülkücü zarar görmemiştir. FETÖ'cü olan varsa o başka.

Ülkücüden FETÖ'cü olmaz, FETÖ'cüden Ülkücü olmaz diye yayın yaparak gazetecileri savunmaya geçenler bu sözlerinin gerçek Ülkücüler için geçerli olacağını bilmelidir. Zamanında, bir Ülkücü hem cemaatçi hem Ülkücü olmaz. Diyerek uyaran Lider Devlet Bahçeli'yi tanımazdan gelip, Yeniçağ gazetesinin fitne, fesatları ile gelişenler, MHP, CHP ve HDP'yle niye hükümet kurmadın diye Cumhuriyet ve Sözcü'yle bir olup Lider Devlet Bahçeli'den hesap sormaya kalkanların, o vakitlerde bu koalisyon isteğini destekleyen cemaat basınından ne farkları vardı.

Bir insanın FETÖ'cü diye tutuklanması kötü bir olaydır. Başka bir şeyden de insanlar gözaltına alınabilir. Suçsuzsa serbest bırakılır. Arkadaşların ilintisi yoksa serbest kalacaklardır. Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'in şu sözünü belirtmek isterim:

 ["Efendim, ben de ülkücüyüm... Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, ama ben Anavatandayım(ANAP)"

Efendim, ben de ülkücüyüm... Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, doğru yolcuyum, yoldayım(DYP)

Efendim, ben de ülkücüyüm... Ülkücülük kimsenin tekelinde değil, büyük birlik partiliyim ben"(BBP)

"Ben de ülkücüyüm efendim... Refah Partiliyim(RP)"

Halt etmişiniz hepiniz! Ülkücü, Milliyetçi Hareket Partisi'nde olur! Milliyetçi Hareket Partisinde bulunmayan, Ülkücü değildir! Gittiği yerin damgasını yer o! Oradaki genel başkanın görüşüne göre yaşar, oradaki genel başkanın görüşüne göre hareket eder. Onun Ülkücülüğü kalmamıştır, bunu böyle bilmeliyiz! Büyük Birlik Partisi bir ihanet hareketidir! Ülkücü davayı arkadan hançerleyen, bir ihanet hareketidir."]

Şimdi bu arkadaşlara selamet dilerim; ancak yazdıkları gazeteyi daha iyi tanımanızı isterim. Yorumsuz olarak yazıyorum. Yorum siz değerli okurlara ve Ülkücülere ait…

2010 yılında Yeniçağda yazmakta olan Çetin Yetkin'in başından geçenler, onun kaleminden, Odatv'de yayınlanmış. O günden bugüne tekzip edilmemiş bir haber, bir yazı.

"……….

Yeniçağ'ı okuyanlar bilir: Referandum dolayısıyla gazetede etkin bir HAYIR kampanyası sürüyor. Her gün sürmanşetten neden hayır oyu kullanılması gerektiği çarpıcı örneklerle belirtiliyor. Doğrusu, kampanyanın başarılı olduğu söylenmelidir. Anımsanacağı üzere, bu arada Fethullah Gülen, ta Amerika'dan işe karışarak, referandumda EVET oyu verilmesi gerektiğini açıkladı, hatta olanak olsa "mezardakiler" de EVET demelidirler dedi. Onun gazetenin yayın çizgisine açıkça aykırı bu sözleri üzerine ben de onun bu davranışını eleştiren bir yazı kaleme olarak gazeteye gönderdim. Ancak, gazeteden aranarak bu kişi hakkında herhangi bir yazının yayınlanamayacağı bildirilerek başka bir yazı göndermem istendi. Kendisiyle görüştüğüm Hayri Köklü de, ne yazık ki durumun böyle olduğunu, bunun kendisini aştığını söyledi. Yazının yayınlanmaması durumunda gazeteden ayrılacağımı bildirince de, Ahmet Yabuloğlu'nun izinde olduğunu, onun belki bir çözüm bulabileceğini, dönmesini beklememi, şimdilik beni yıllık iznimi kullanmış olarak göstermelerini kabul etmemi rica etti. Kabul ettim. Ne yazık ki Yabuloğlu da elinden bir şey gelemeyeceğini, Fethullah Gülen'in adının bile gazetede yayınlanmasının olanaksız olduğunu bildirdi. Böylece Yeniçağ da benim için bitmiş oldu.

Bu süreçte kendileriyle konuştuğum gazetenin kimi yazarları da, aynı sıkıntıyı kendilerinin de yaşadıklarını, hatta bu yüzden gazeteden ayrılmak isteyenler bile olduğunu söylediler. Hatta, gazetenin önde gelen bir yazarı, cumhurbaşkanının ve başbakanın bile eleştirildiği bir gazetede bu kişi hakkında iki sözcük bile yazılamamasının nedenini bir türlü anlayamadığını bildirdi.

Gerçekten de, "en milliyetçi" gazete olan Yeniçağ'da yaşanan bu sansür düşündürücüdür. Söz konusu olan, "Dünyanın dümeni Amerika'nın elindedir" diyen ve Amerika'ya biat edilmesi gerektiğini söyleyen bu zatın, Yeniçağ üzerindeki sansüre varan egemenliğidir."

(kaynak: http://odatv.com/fethullah-gulen-adina-yasak-koyan-gazete-hangisi2308101200.html )

Sağlıcakla kalın!

 

Fikri ATILBAZ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.