Düş mü, gerçek mi anla artık.
Hayatta mısın, rüyada mısın?
Farkına var artık!
Bu farkı anlarsan varsın.
Yaşayan leşlerden budur farkın.
Bazı grupların, bazı insanların anlayışlarında bir sığlık, kıtlık vardır. Bir insanı çileden çıkarmaya, deli etmeye uğraşıyorlar ve yardımcı olan medya ile başarıya ulaşıyorlar. O saatten sonra siz ya da hakkında şaiya çıkarılan kişi ve kurumlar atılan iftirayı, çıkartılan rivayeti ortadan kaldırmak için uğraşıp duruyor. Bu gibi hadiselere en çok maruz kalan parti Milliyetçi Hareket Partisidir. İtibardan, çaptan düşürmek için ortaya atılan konu hep aynıdır. MHP, hep zor zamanda AKP'yi kurtarıyor, AKP'nin yanında yer alıyor. Bu anlamayan, dinlemeyen kafalarca uydurulan iftira bizi savunmaya sevk ediyor. Anlamadıkları gerçek, MHP'nin Türk Devleti ve Milleti için var olduğudur. Bu amaçla siyaset sahnesinde bulunmaktadır.
Bir kez daha söylüyorum, açık açık belirtiyorum; MHP'nin Türkiye'yi ilgilendiren konularda, hükümeti zorda bırakmak için Türkiye'nin karşısında yer almasını beklemek, ahmaklıktır. Boşa yaşamışlıktır. Vücudunun üstünde baş değil teneke kutu taşıyanların işidir. Boş teneke çok ses çıkarır. Aynı zamanda rahatsızlık verir.
Darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz gecesi, saklandıkları yerde ölüm uykusuna yatan Yeni CHP ve Yen AKP iktidarından bir ışık, bir ses alınmazken, Ankara'nın göbeğinde, bazı dengesizlerin "Balgat'dakiler" diye eleştirdiği yerde yani Milliyetçi Ülkücü Hareketin kalbi olan yerde tüm ışıklarını yakarak; darbeye direnenlere, Türk Milletine, Devletten yana olan güvenlik güçlerine güç veren, kuvvet veren "Darbeye karşıyız, demokrasi mücadelesinde, hükümetin yanındayız" diyerek açıklama yapan Lider Devlet Bahçeli'yi, yine AKP'yi kurtardı diye facete yorum yapan behdbahtlar, şunu iyi bilin, taşıdığınız tenekeye iyi yazın: O gece Lider Devlet Bahçeli yaptığı açıklamayla, tavrı ve üslubuyla, siyasi karargah dediği Genel Merkezi terk etmeyişi ile
Ülkeyi kurtarmıştır. Ülkemizi iç savaştan kurtarmıştır. Bunu şu an AKP'liler, imamlar bile görmüşken içimizdeki bazı dengesizlerin görmemesi çok yaralayıcı olmuştur.
Bir Milliyetçi Ülkücü için durum aynen Lider Devlet Bahçeli'nin dediği gibidir:
"Darbeye karşı direnmek bizim için bir övünç kaynağı ve siyasi rant aracı değildir. Türk Devletine, Türk Milletine karşı yapılmaya teşebbüs edilen terörist darbeye direnmek Ülkücüler için namus ve vatan borcudur."
Bu vesileyle bütün kaz kafalılara diyorum ki, Milliyetçi Hareket Partisi bir şeyi destekliyorsa, o konuda düşüncesini teyit ediyor diye destekliyordur. Peygamberimizin hayatını siyer dersi olarak okutulmasını istiyorsa, bu yönde oy veriyorsa, bu asla AKP'ye destek olmak için yaptığı bir iş değil, buna inandığı için, imanımızın parçası olarak evet demiştir. Bunu herkes böyle bilmeli ve anlamaya çalışmalıdır. Bazıları sırf AKP hükümeti zorda kalsın diye yapılan her işin karşısında durması ve bunu MHP'den beklemeleri, MHP için vatana ihanetle aynı düzeydedir. Allah vere de bu canlı yayına dönüşen askeri darbe girişimi bunun anlaşılmasına sebep olmuştur.
Milliyetçi Ülkücü için, "Varlığım Türk varlığına armağan olsun!" deyişi MHP'de ilkeleşmiştir. Bu söz parti olarak kullanıma sunarsak, "Varlığım Türkiye Cumhuriyetinin varlığına armağan olsun" dönüşmüştür.
Yenilikçi kafalar, Yeni Türkiyeciler bunu anlayamaz. O sığ kafalarda bu derinliği aramamız boşunadır. Türkiye varsa Türk var olacaktır. Türk varsa Türkiye Cumhuriyeti yaşayacaktır, Lider Bahçeli her daim bunu vurgulamaktadır. Meseleye böyle bakarsanız mesele diye bir şey kalmayacaktır.
Lider Bahçeli'nin sözleriyle herkes darbe girişimine şöyle bakmalıdır: "Vatan, bayrak ve mukaddesat ortak paydasında Türkiye'nin namus ve haysiyetini cihana savunmak hepimizin milli görevi, ecdada da manevi borcudur." Ülkü Ocaklarından vatansız, bayraksız, vatan haini, ezansız, imansız, Allahsız, çıkmaz. Lidersiz Türk olmaz, Lidere, Liderim demeyen, sahip çıkmayan, özdeşleşmeyen adamdan da Ülkücü olmaz.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ