Öyle konuşuyorlar ki, başta siyasiler olmak üzere, hükümet arkasındayken ve ayaktayken Türkiye hakkında konuşup, HDP'yi destekletirken paralelin yanında olan gazeteciler, himmetlerinde bulunanlar, destekleyen kim varsa hemen hepsi, onun ne olduğunu 15 Temmuz kalkışma hareketinden sonra anlamışlar. O güne kadar, ahmaklığı, kandırılmışlığı, salaklığı, aptallığı, iyi niyet taşıyıcısı olduklarını kabul ediyorlar.
Ne ülkeymiş be arkadaş neredeyse ülkenin 3/2'si kör, görmüyor. Hem de bunların politik temsilcileri iyi niyet yolunda yürümüşler. Cehenneme giden yolun iyi niyet taşlarıyla döşeli olduğunu unutarak konuşuyorlar. Onların yanlışları, hataları yüzünden olan memlekete oluyor. Lakin bu memlekettekilerde onca yanlış yapan insanların peşinden gidiyor. Biz nasıl bir ülkeyiz?
Bu gün bir karar daha almışlar, askeri okullar kapatılmış. Okuyanlar dahi asker olamayacakmış. İyi de o çocukları askeri liselere, okullara, Türkiye Cumhuriyeti Devleti almadı mı? Yani AKP'nin ülkeyi yönettiği dönemde o okullara girmediler mi? O çocukların asker olma hayalleriyle girdikleri bu okullardan atılmaları hak mıdır? Adalet midir? O çocukların, hatta bazı ailelerin hayalleri ne olacak? Hiç mi önemi yok sizin nezdiniz de?
Üniversiteleri darbeci diye kapattınız. Öğrencilerini devlet okullarına aktardınız. Bu nasıl bir adalet anlayışı? Çocuk paralı okuldan mezun olacakken, daha başarılı olan gençlerin girdiği devlet okulundan onlarla beraber mezun olacaklar. Askeri okullarda aldıkları kararları nasıl eleştiriyorsak sivilde aldıkları kararları da eleştireceğiz. Bu okulları Fetö'cu aldı diye kapatıyorsanız, Milli Savunma Üniversitesini kurunca işlerin düzeleceğini mi sanıyorsunuz? Askeriye hocacıları aldı da, dışarıda da başta devlet kurumları olmak üzere aynı zihniyeti siz almadınız mı, büyümelerine izin vermediniz mi? Bunun çözümü okul kapatmak, suçlu suçsuz insanları sürek avı misali, cadı avına çıkmak olmamalı.
İşin ciddiyetinde olmayanlar, bir korkuyla hareket etmekte, hemen her gün şehit verdiren PKK'yı yok saymaktadırlar. U arada şehitlerimizi rahmetle analım. Fatihalar gönderelim.
Bu uygulama ile darbecilerin yapmak istedikleri, sivil iktidar kanalıyla meşru hale getiriliyor. Ülkenin DNA'sıyla oynanmaktadır. Kalbine giden atar damarları kesmeye çalışanlar bunu başarmıştırlar. Türk Milleti asker millettir. Onun için hemen her çocuğun hayalinde bir yerde asker olmak yatar. Bununla oynamak Türk Milletini asker millet olmaktan alıkoymaktır. O zaman en çok bu cemaat gibi kurumlar, tarikatların mensupları, sempatizanları İmam Hatiplilerdir diyerek bu okulları kapatalım önerisinde bulunanlara ne cevap vereceğiz? Hadi yolunuza mı diyeceğiz?
Yıllar önce Churchıll Winston bu sözü boşuna söylememiş olsa gerek: "Türkleri savaşarak, asker ve silah kullanarak asla yenemezsiniz. Türklerin sadece din adamlarını ele geçirip, onları kullanın. Din adamları zaten devleti yıkarlar." "Türleri savaşarak, asker ve silah kullanarak yenemezsiniz." Demesinin nedeni Türklerin Asker Millet olmasından kaynaklanıyor. Din adamlarını ele geçirin demesinin ne denide, din adamlarının, dinci zihniyetin Milli olmadığını bilmesindendir.
Din, Milli olmaz; ancak "Vatan sevgisi imandandır." (S.A.V) diyen, bir Peygamberin ümmeti olan din adamları Milli olmak zorundadır. Hem Milli hem de Dini olanları bağımsızlık karakterleri olmaktadır. Emperyalizmin en büyük düşmanı onlardır. Vakit çok geç olmadan Türk Devletinin ve Türk Milletinin DNA'larıyla daha fazla oynamayın. Asker milleti öldürüp, lejyoner millet yapmayın! Böyle düşünenleri dikkate alın.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ