Ülkemizi, milletimizi, askerimizi, polisimizi, korucumuzu Allah korusun. Dün 5 şehit daha verdik. 5 vatan evladı, 5 kınalı kuzu. Bazı sersemler hâlâ daha asker düşmanlığı gütmekte. PKK unutulmuş vaziyette. Memlekette tek derdimiz paralelmiş havası estirilmekte. Bu yanlış hepimizin sonu olur efendiler. PKK'yı unutup başka belaların peşine düşmek, bizi sadece oyalar. Başarılı oldum dersiniz; ancak peşini bıraktığınız terörle mücadelede mahvolursunuz. Teröre teslim olursunuz. Bir bakarsınız bölünme, ayrışma aşamasına gelmişsiniz.
AKP iktidarı şimdi, başına gelince paralelin ne menem bir şey olduğunu anladı. Türkiye için sorun olduğunu, Türkiye'nin kalbi olan asker için ne büyük bir dert olduğunu anladı. Peki, bu bilinmiyor muydu? Tabiî ki biliniyordu. Hem de büyük bir şansı vardı mevcut hükümetin. Uyaran, ikaz eden Lider Devlet Bahçeli gibi bir siyasetçi, her türlü politik rantı terk edip, önce ülkem diyen MHP gibi bir parti vardı.
Oysa politik arena dökülüyordu. Politik getirisi için din bile politikaya alet ediliyordu. Çünkü biliyorlardı ki en kolay sömürülen duygu din duygusuydu. İşte paralel dedikleri cemaat vasıtasıyla bunu politikalarına sokanlar şimdi bu günahlarını görmezden gelmemizi istemekteler, kendilerini kurtarmak için "bana ahmak diyebilirsiniz" "Bu adam milleti etkilemek için üç harflileri kullanıyor" deyip yine bizi dini boyutta etkilemek istemektedirler.
Geçmişe bir dönüp bakın Allah aşkına bu adamı uçuran, hem İzmir'de hem Kâbe’de yapan, ona erişilmeyecek makamlar veren, her dediğini doğru kabul eden, hoca efendiyi bir gün herkes anlayacak, ne mutlu şimdiden anlayana diyenler kimlerdi? Hocam bizim için de dua et diye yalvaranlar kimlerdi? Okunmuş çorap bekleyip, gol kralı oldu diyen kimlerdi? Bir duasıyla Türkiye'yi titreteceğini sanan kimlerdi, onun onayını almaya giden vekiller, daire başkanları, bürokratlar kimlerdi?
Yaptığı ihanet vücut bulsun diye bebek katiliyle masaya oturulsun diyen, sulh için el de, etek de öperim, diyen kimlerdi? Bütün bunların üstüne hoşgörü, diyalog diyerek Vatikan'ın, Papa'nın hizmetlerinin parçası olmayı kabul etmiş birinin oyuncusu olduğu projelerin parçası olmayı kabul eden politikacılar kimlerdi? Diyalog için üçleme açanlar kimlerdi?
Bu adamı hiç anlamayanlar, oyunlarını, kumpaslarını görmeyenler, hâlâ daha bu oyunlara göz yummakta, yaygın deyişle "Sezar'ın hakkını Sezar'a" teslim etmekten sakınan ulusal kuvvetler mevcuttur. Adamlar başlık atıyor, "Rahmetliyi dinleseydiniz bunları yaşamazdık" "Rahmetli Demirel söylemişti" diye, bunlar doğrudur. Ancak bir gerçek vardır ki hâlâ yaşayan efsane Lider Devlet Bahçeli'yi dinleseydiniz diyen yok! Rahmetliler anlatmış tamam da, bundan sonrası için bir şey diyemezler. Lakin yaşayan bir efsane var o ne olacağını söylediği gibi, bunların nasıl bir yapı olduğunu, arkada Aysberg'in görünen yüzünde ABD'nin olduğunu söyleyen, görünmeyen kısmında da CİA'nın yer aldığını çıkarımlarıyla anlatan Lideri dinleseydiniz Türkiye bu halde olmazdı diye, niye yazmıyorsunuz? Bu gerçeği neden konuşmuyor, Yeni CHP'nin başkanı Gandi için fırsat kolluyor, güneşi balçıkla sıvamaya çalışıyorsunuz? Niye?
Şimdi de bitmeyen, don lastiği, sakız haline gelen bir çözüm süreci ve PKK terörü hadisesi var. Kimse PKK 1984'ten beri var diyerek kendini kurtarmaya, aklamaya çalışmasın. Çünkü bunun 14 yılı AKP'li yıllar! Sorunu en çabuk çözmesi gereken de AKP. Yalnız bu sorunu; PKK terör sorunu, bölücülük, ayrılıkçılık, olarak değil de; Kürt sorunu olarak kabul eder, Kürtler eziliyor diye kabul edip, kültürel haklarını vermeliyiz, bayrak vermeliyiz, dillerini vermeliyiz, hatta biraz toprak vermeliyiz diye bakarsanız onun için masalar kurup, Türkiye'nin bütünlüğüne aykırı çözüm maddeleri koyup, uygulamaya başlar, dünkü kapı tokmağı çeviricisi Barzani'yi devlet başkanı kabul edip, BOP çerçevesinde olaylara çözüm bulmaya çalışırsınız.
Lider Devlet Bahçeli'nin: "Bu tespitlere ve görüşlere katılıyorlarsa, durum bütün unsurlarıyla aydınlanana kadar Hocaefendi'nin, Gülen cemaati mensuplarının bu konularla hiçbir şekilde ilgisi olmadığını göstermek bakımından cemaatin faaliyetlerini durdurduğunu veya askıya aldığını açıklamasının yerinde ve yararlı olabileceği akla gelmektedir." Söylemlerine karşılık, bugün kim varsa bu açıklamanın karşısında yer almıştı. Hatta o gün, Ülkücü dik duruşu hayatları boyunca sürdüremeyenler, kendilerine Ülkücü deyip de Ülkücü olamayanlar "cemaat bizi, milliyetçileri temsil ediyor" diyen üst akıllar da hocacı barikattaydı.
Ey AKP, her konuda olduğu gibi, Lider Bahçeli çözüm konusunda yani PKK terörü konusunda yine uyarıyor. Şimdi yine karşı cephe sizin tarafınızdan ve piyasadaki tüm Türk düşmanları, Türklük düşmanları tarafından oluşturuluyor. Bu barikatı dağıtmak, yıkmak sizin elinizde... Daha sonra, 'Bahçeli bu konuda yıllar önce uyarmıştı' diye başlık atmasını istemiyorsanız, ülkemizi bizim kadar seviyorsanız, Önce ülkem diyorsanız, bu Türk, Türklük düşmanı oluşumu dağıtın, PKK'ya gereken dersi verin! Bu dersten, Barzani de, Amerika da, AB de nasibini alsın.
Lider Devlet Bahçeli; mesele memleketin bekası ise gerisi teferruattır demişken Lider Devlet Bahçeli'yi dinleyin.
Sağlıcakla kalın!
Fikri ATILBAZ