EDEP YA HÛ EDEPSİZ PAPEN

Gamze BOYNUEĞRİ

Ekim ayı içerisinde Belçikalı sözüm ona manken sıfatıyla Türkiye'ye giriş yapan Marisa Papen, vermiş olduğu çıplak pozlarla Türkiye'nin manevi kutsal değerlerini ayaklarının altına aldı... Instagram sayfasında çektirmiş olduğu çıplak pozları servis eden Papeni çıplak pozlarını vermeye hiç birşey engel olmadı... Şimdilik bu kadar bilgi yeter... Zira, avazımın çıktığı kadar tanıdık birkaç ulusal basın ve medyada görevli olan arkadaşlara rica etmeme rağmen hâlâ bu rezaletlik neden kaleme  alınmıyor? Medya basın organlarınca kınanmıyor. Neden? Diye sormak istiyorum öncelikle ve yarım kalan bilgi derlemesini bütün öfkemle tamamlamak istiyorum... En büyük problem burada Belçikalı manken sıfatlı şarlatanın çıplak poz vermesi size başta oldukça sıradan gelebilir... Malum içlerimizde tatil yapan bol bol bikinili, mayolu karelerini sıradanlaştıranlar var ya... Özgürlük... Biz özgürüz... Özgür bir milletiz... Bikini giymek çok sıradan gibi... Şayet ki bu çıplaklıkla Türk bayrağımızın üzerinde pornografik pozlar vermek ve Ayasofya’da yine sözüm ona ziyaret maksadıyla önce tesettüre girip akabinde de etek altından yine ahlak dışı görüntüler verince işin rengi değişiyor elbette... Denk geldiğim birkaç ulusal haber sitesinde okuduğum haberde "Tepkilerin Odağında" başlığı yer almakta... Pardon da benim gördüğüm kadarıyla herkes halinden memnun ve bilhassa Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu bu skandal niteliğindeki haberden de bihaber...

Soru yağmuruna tutmak istediğim bir takım yetkililer söz konusu burada öncelikle müsadenizle...

Soru 1. Geçtiğimiz yıl Mısır'da ve Kudüs'te çektirdiği fotoğraf sonrası gözaltına alınan bu şarlatan vakalı biri olması nedeniyle halen nasıl Türkiye girişine izin veriliyor?

Soru 2. Gittiği her ülkede resmen bu yaşantıyı ve bu anı adet edinip verdiği çıplak pozları kaydeden bu şahsa hangi güvence sözüyle tepkili olaylı görüntüleri sonrasında Türkiyede de bir gözaltı yapılmıyor?

Soru 3. Yılın her günü yüzlerce akın akın ziyaret edilen Ayasofya içerisinde ve Ayasofya civarında papenin vermiş olduğu açıklama gereğince nasıl oluyorda fotoğraf çekimleri için rüşvet verdiğini rahatlıkla ifade ediyor ve bu rezilliğe ortak olan kimdir? O gün herkesin topluca gözü âmâ mı olmuştu?

Soru 4. 26 Ekim Cuma günü Tunceli de Sancağımız uğruna donarak Şehit olan aziz Şehitlerimiz varken bir yanda, öteki yanda Kutsal manevi değerimiz olan Sancağımızı plaj havlusu gibi manzaralı yere serip akabinde de anadan doğma üzerine uzanıp poz veren bu şarlatanın haberi neden sumen altı ediliyor?

Devlet büyüklerimiz neden bundan bihaber? Evet, merak ettiğim soruların hepsi buradadır ve muhattap bulunur mu ayrıca buda bilinmez... Tunceli de Şehit olan askerlerimiz bir Cemal kaşıkçı cinayeti veya iki adamın bir kadın kavgası kadar konuşulmadığını bildiğimiz kadar bunu da biliyoruz ki kimse bu olaya kalkıp herhangi bir açıklama bir gerekçe veyahut bir tepki göstermeyecek... Utanç haberi olarak tarihte yerini alacak şarlatan Papen de Instagram sayfasında like'larını almaya devam edecek... Ben ilk olarak bu rezalet ötesi olaya Instagramda denk geldim ve birçok kez sayfanın spamlı olduğu gerekçesiyle şikayette bulunup engelledim ve benim gibi birçok duyarlı kardeşlerimizde böylece tepkilerini göstermiş oldular... Lakin, hiçte şaşırmamak gerek aslında Papenin sayfası binlerce şikayete rağmen halen kapanmadı... Yalnızca Papen herkese açık olan hesabını gizledi... İç anadolu bölgemizin en gözde yerlerinden ve kültür mirası listesi arasında yer alan Kapadokya Göremede de yine pornografik pozlar verdiği, çektirdiği karelerde yer alıyor... Bakış açısı geniş olmak, entellektüel olmak veya özgür olmak demek değildir ki bu olaylar sıradan olaylardır... Sıradanlaştırılamaz kimse kusura bakmasın... Lafa gelince hepiniz "Elhamdülillah Müslümanız" " Ne mutlu Türküm" demeyi maşallah çok iyi biliyorsunuz... Her biriniz ayrı ayrı süslü cümleler kurmayı çok iyi biliyor... Lakin unutulmaması gereken birşey daha var ki o da inanç kavramıdır... Ha buda göreceli derseniz anlarım... Lakin yok bu iş böyle olmaz derseniz de o zaman manevi değerlerimize ve inançlarımıza bi zahmet sahip çıkın derim... Bizim ülkemizin ve kültürümüzün manevi sınır ve çizgileri vardır... "Edep Ya Hû Edep" deriz değil mi? Edep yerleri açılan, açan kişilere de inancımız gereğince ise "EDEPSİZ" der bir güzel bedduayla donatıp Allah'ın gazabına havale ederiz... Oh bu ne âlâ memleket yaa... Bir takım kişiler ağızlarını açınca hani Milliyetçi, Türkçü, Cumhuriyetçi ya şimdi de göreyim bakayım... Hepimiz Önce Ezan-ı Muhammediye akabinde de Al Sancağımızın göklerde dalgalanması sebebiyle halen bu coğrafyada, bu topraklarda ve bu Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşıyoruz... Yüzlerce şehitlerimiz al sancak uğruna canlarını feda ediyor be... Yüzlerce Şehit haberleri ocakları yangın yeri ediyor be... Nasıl ki İstiklal Marşı denildiğinde hazır ola geçip al sancağa gözümüzü dikiyorsak eğer, al sancağımız söz konusu dediğimizde de İstiklal Marşımız aklımıza gelmeli..

Yine Ekim ayı içerisinde basında tüylerimizi diken diken edip, duygu yoğunluğuna sokan bir haber vardı öyle değil mi? İrlandalı Şarkıcı Sinead O'Connor, Kelimeyi Şehadet getirerek Müslüman olmuştu ve Ezan-ı Muhammediyeyi kendi yorumuyla seslendirmişti... Şimdi şöyle bakıyorum da puzzlenin bütününe bir yanım yeşil türbe diğer tarafım estağfurullah tövbe... Kalan yorum artık sizindir...Vesselam...

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.