Sosyal Medya kullanıcıları ona Hoca dedi, solcular Filozof, sağcılar Hoca ile Veli arasında kaldı. Aslında ne Deli, ne de Veli, hele filozof hiç değil.
Haberi ilk okuduğumda Şizofren olduğunu tahmin etmiştim. Ancak söylemeye, yazmaya cesaret edemedim çünkü bizim mahalle okuduğu ayetlerden ve yaptığı sohbetlerden dolayı ona Velilik payesi vermişlerdi.
Ramazan Böçkün; Diyarbakır Ulu Camide Bir Kadına " Çok ince giyinmişsin , içini görüyorum " demiş. Kadın suç duyurusunda bulunmuş. Savcılık, gerekli tahkikatı yapmak için işlem başlatmış, Ramazanın Babası oğlunun " deli " olduğunu söylemiş. Göz altına alınan şahsın cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Hastaneye sevk edilmiş ve Şizofren teşhisi konulmuş.
Şizofrenlik psikolojik bir hastalık, Yani Biyolojik temelli Psikolojik bir rahatsızlık. Bu kimseler Deli değillerdir. Delilik düşük IQ ’lü bireyler için kullandığımız bir terim. Şizofrenlerin bir kısmı ileri derecede zeki insanlardır. Yaptıkları konuşma ve tahlillerle Bizim gibi normal zekaya sahip insanları şaşırtacak düzeyde sonuçlar oluşturabilirler.
Şizofrenlerin kendilerine ait bir dünyası vardır. Kimisi Peygamberdir, kimisi ünlü bir General , kimisi çok bilgili bir profesör. Misal; Hasan Mezarcı Hz. İsa olduğunu söyler hatta kitleleri ikna edebilecek bilgi birikimi de vardır. Refah Partisinde Erbakan’ın önemli kurmaylarından biriydi. Tutuklandığında gördüğü muameleden ötürü de hastalığı nüksetmiş olabilir. Şimdi tımarhanede değil lakin hala kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia ediyor. Bu hastalık sonradan etkisini gösteren bir hastalık. Kendini ifade etme yaşı bireyin yaşadığı hayat ve stres düzeyiyle ilgili sanırım. Kimisinde 20 li yaşlarda kendini ifade ederken kimisinde 40 lı , 50 li yaşlarda kendini ifade eder. Bireyde belirtileri görüldükten sonra kimi uysal olur, kimi saldırgan.
Rabbim, Peygamberlerine Tebliğ görevi vermiş. O'nun tabiriyle " Sakındırıcı ".
Kuşkusuz saygın bir görev. İnsanları gelecek olan azaptan dolayı uyarmak, hak yolu göstermek. Allah'ın muhakkak çeşitli uyarı yolları da vardır. Rabbim meczup birinin diliyle bizi uyarır, bir papatyanın açmasıyla, atın koşmasıyla, suyun coşmasıyla. Burada marifet uyarıcıda değil uyaranda. Burada marifet söyleyen de değil, açanda değil, coşanda değil, koşanda değil. Onları yaptıranda. RAMAZAN BÖÇKÜN bir çok insanın düşünmesine vesile olmuş olabilir, belki de Vatanını, Milletini seven Müslüman olmasını da sağlamış olabilir. Bu onun meczup ya da Şizofren olma durumuyla ilgili değildir. Biz Ramazan Böçkün’ün sesini duyduk, dinledik ve sevdik…
İnşallah ilaçlarını doğru kullanır da şifa bulur.