Ülkücü kimdir?
Bir insan Türkçü de olsa, İslamcı da olsa her iki akımın da temelinde ahlâk yatmaktadır. Bu nedenle her ikisinin sentezi olan ülkücülüğün ve ülkücünün en belirgin özelliği ahlâktır. “Ahlâkı olmayan birinden ülkücü olmaz. Ülkücülük, ahlâksız olmaz!” diyerek en net ifadeyle ülkücülüğün kökünü açıklamış oluruz.
“Ülkücü kimdir?” diye bir soru yöneltildiğinde; “İslam ve Türk kültürüyle yoğrulmuş, ahlâklı insandır.” demekte hiçbir sakınca olmaz.
Ülkücü, vatan sevgisiyle yüreği dolu, birlik ve beraberlikten güç alan, bayrağını, vatanını ve milletini canından aziz bilip, canını feda etmeyi göze alan kimsedir. Ahlâkı ile vatan sevdasını yüreğinde harmanlayarak; ülkesine en ufak fayda verecek işin içinde olan kişidir; ülkücü…
Ülkücünün tanımlamasını yapabildiysek şayet şimdi gelelim ülkemizin en karışık ve en kaotik olduğu dönemlere, 70’li 80’li yıllara.
O yıllarda nice genç fidanlar toprağa düştü, şehadet şerbetini içti ve yine nice genç ülkücülerin ellerinden özgürlükleri alındı; işkenceler ve dayatmalar yapıldı.
Kimi anasına babasına, kimi yavuklusuna hasret bırakılarak içeride çürümeye terk edildi.
Peki ne içindi bu kadar eziyet, işkence... Ölümler ne uğrunaydı.?
“Bir Hilal Uğruna”
Bir cümle ile özetlenebilinir.
Evet bir hilal uğruna...
Bir hilal uğruna vatan millet uğruna, bayrak uğruna onca canların kendilerini ateşe atmış Anadolu'nun yiğit evlatlarının haklarını ödeyebilir miyiz?
Onlar kadar Ülkücüyüz diyebilir miyiz? Onlar kadar bu ünvanı hak edebiliyor muyuz?
Bizler Ülkücülüğü güllük gülistanlığın içinde ifa ediyoruz. Bu fikriyatın her hangi bir mektebi yoktur. Elbette dava şuurunun, Türk tarihinin, İslam esas ve kaidelerinin öğrenildiği Ülkü Ocaklarının dışında.
Bir de Taş Medreseli ağabeylerimizden dinlediğimiz o kahramanlık anıları, hayatları paramparça etmiş bedenlerin üzerinde ruhların üzerinde telafisi mümkün olmayan tahribatların yapıldığı acı gözyaşı dolu ama bir o kadar da gurur verici yaşanmışlıklardan dinlediklerimiz kadar öğrenebildiklerimiz var.
Peki Taş Medreseli ne demektir.?
Taş Medreseliler, 12 Eylül darbesinde MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasında yargılanan ve ceza alanların ismidir.
Taş Medreseliler, 50 yıldır siyasi geçmişi bulunan Milliyetçi-Ülkücü Hareketin hep içinde olan ve bundan sonra da içinde bulunacak ve mücadelelerine devam edecek olan insanlardır.
"Taş Medreseli" olarak tabir edilen, 12 Eylül'ün öncesi ve sonrasında cezaevlerinde yatan binlerce ülkücü için kullanılmıştır. 12 Eylül 1980 öncesinde er meydanında döne döne dövüşen iki ülkücüden biri şehitse, diğeri Taş Medreseli olmuştur. Şimdi ise Taş Medreseli olarak ifade edilen o yiğitlerin gayeleri Milliyetçi-Ülkücü Hareketin hak ettiği yeri alması. Çocukluk, gençlik yıllarından bu yana hayal ettikleri "Türk Asrı"nı doya doya yaşamayı arzuluyorlar onlar... Çocuklarına, torunlarına "Milliyetçi Türkiye" ideallerini miras bırakmak istiyorlar.
Zaman zaman Taş Medreseli ağabeylerimi dinlediğimde kendime soruyorum. Acaba ben ülkücü olabildim mi?
Onlar kadar cesur muyum, fedakar mıyım?
Ama şunu biliyorum!
Ülkü yolunda, ak sakallı ve ak saçlarıyla at üstünde ölmek için hala yolculuklarına bir imanla devam ediyorlar.
Bizler de sonraki nesil olarak onların bize emanet ettiği sancağı gururla ve inançla taşımaya devam edeceğiz. Onlara ve davaya layık olmaya çalışacağız.
Ülkücü Hareketin emektarları ak saçlı akilleri, haklarınızı bizlere helal ediniz. Sizlere ne desek, ne yapsak ödeyemeyiz hakkınızı... Ellerinizden öpüyor saygılarımı sunuyorum