Küçücük bir virüs bütün dünyayı ağıla kapatılan koyunlar gibi evlere kapattı, batı başta olmak üzere dünya ekonomisi buna direnmeye çalışıyor. Kendiliğinden çıktı veya kul eliyle üretilip yayıldı. Ne fark eder. En güçlü devletlerin ürettiği hiçbir teknoloji etki etmiyor. Tıpkı Nemrut gibi; Zenginliği, Mülkü, Serveti onu şımartmıştı sonsuz gurura sevk etmişti. Ama ufacık bir sinek beynine yerleşip onun sonunu getirdi.
Devlet Başkanları, büyük şirket CEO’ları, tanınmış şöhret sahibi insanlar virüse yakalandığını bizzat açıklamaları ilginç değil mi? O kadar öldürücü olmamasına rağmen bu kadar ortamı velveleye vermenin arkasından bakalım neler çıkacak. Ekonomist dergisi kapağında virüs ortaya çıkmadan önce bu duruma işaret ediliyordu. Dijital çağ hayata geçiriliyor ve bizde buna şahit oluyoruz.
Batı medeniyetinin materyalist yaklaşımından, madde merkezli anlayışından her şey beklenir. Bir komplo teorisi olsa da gerçekleşme olasılığı yüksek. Virüsün ekonomik etkisi biyolojik etkisinden büyük olacak. Batılı ülkeler, biyolojik önlemler yerine direk ekonomik önlemler aldı, alıyor. Ekonomik etkinin arkasından siyasi etki kaçınılmaz bir son. Özellikle yıpranmış yöneticilerin tasfiyesiyle sonuçlanacak bir süreç başladı diyebiliriz. Özellikle virüsle savaş sürecini iyi yönetemeyen yöneticiler için ilk seçim kabusa dönüşecektir.
Batı sıcak savaşı bırakıp bu savaşı başlatmış olabilir. Bunu batılı ülkelerin virüsün biyolojik etkisini düşünmeyip ya da önemsiz görmesinden çıkarabiliriz.
Virüsle savaş bittiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak! Yönetimler değişecek, ekonomik güç dengeleri değişecek. Her kim bu savaşta kendi ülkesini iyi yönetir, birliğini güçlendirirse gelecek onların olacak. Akıllı davranan, algıları iyi yöneten, kontrolü kaybetmeyen geleceği kurgulayacak, gelecek onun olacak.
Dürüst olan hakkı tutan, HAK tarafından korunacak.
Rabbim Hakkı tutan HAKKA mazhar olanlardan eylesin.