Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’nin Adana kongresi ile ismi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’ne dönüşmüş ve amblemi de kırmızı zemin üzerine beyaz üç hilal şeklinde belirlenmiştir. MHP hiçbir zaman tek başına iktidar olamamış ama kırk yıldan uzun süredir önemli bir toplumsal kitle de karşılık bulmuş, toplumun bir bölümü ile gönül bağı oluşturmuştur. İçlerinde yıllarca tek başına iktidar olan yüzlerce parti siyasi mezarlığa defnedilip devrini doldurmuşken milyonlarca seçmen oy pusulasında üç hilali görüp onu tercih etmiş ve günümüze kadar da bu partiyi yaşatmıştır.
Üç hilalli bayrak 1980 öncesinin komünist saldırı ortamında bulunup şehit veya gazi olan, taş medreseye girenlerin altına sığındığı ilham kaynağı olmuştur. Ülkücü kitle üç hilali öylesine içselleştirmiştir ki, bıyıklarını dahi aşağıya sarkıtarak kaşlar ile birlikte yüzlerinde üç hilal taşımışlardır.
Üç hilalli bayrak terörle mücadele edilen ortamda özel harekât polisleri tarafından tabancaların kabzasına işlenmiş ve her şeyden evvel gönüllerde taşınmıştır.
Üç hilal Türk milletinin milliyetçi duygu ve düşüncelerinin sembolü olmuştur.
Üç hilal sağlam duranların, rüzgara göre yön değiştirmeyenlerin, eğilip bükülmeyenlerin ellerine, yüzlerine ve gönüllerine daha çok yakışmaktadır.
Daha düne kadar özel harekât polislerinin bıyıklarına ve taşıdıkları üç hilalli sembollere laf edenler, her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına alanlar, ülkücüleri Fatiha’nın anlamını bilmemekle itham edenler, ülkücüleri morg bekçisi ilan edenler, ülkücülerin kandan beslendiğini dillerine pelesenk edenler, sözde akil insanları ve onların kirli çözüm sürecini eleştiren ülkücüleri çapulcu ilan edenler şimdi mitinglerine üç hilalli sancakları getirmekteler, kurdukları Osmanlı Ocaklarında yeşil üç hilal kullanmaktadırlar.
Bu sembol hukuken ve ahlaken hatta MHP’ye oy vermeyen insanlar tarafından bile kime ait olduğu bilinen bir semboldür.
Biz milyonlar MHP yönetiminde olmayabiliriz, üyede olmayabiliriz. Çünkü içimizde devlet memurları var. Ama gönül verdik, oy verdik. Eğer gönlümüzde ampul olsaydı ampule oy verirdik.
Şimdi Allah rızası için sesleniyor, hem inandığımız değerlere hakaret eden hem de o değerlerin simgesini hayasızcasına, arsızcasına, yüzsüzcesine kullananlara hakkımızı helal etmediğimizi ayan ve beyan ediyoruz.
Aslan kürkünü giymek hiçbir varlığı aslan haline getirmez. Aslan olmak için aslan gibi yüreğe sahip olmak gerekir. Allah’ın aslanı olmak gerekir. Bozkurt olmak içinde bozkurt kürkünü giymek yeterli değildir. Bozkurt gibi özgürlüğüne düşkün olmak, bozkurt gibi yiğit olmak, bozkurt gibi heyecan verici bir duruşu olmak gerekir. Bozkurt yürekli olmak için pkk ile masaya oturmamak gerekir.
Mademki, bu üç hilal ve onun taşıdığı anlam bu kadar muteberdir. Biliyoruz ki, millet aslını bildiğinin çakmasına rağbet etmez. Çakma olan daha az emek verildiği için sahte olandır. Aslı dururken ve kıymete binmişken suretine değil aslına itibar edilir.
Halil KONUŞKAN