RABİAT-ÜL ADEVİYE VE DEVLET BAHÇELİ

Halil KONUŞKAN

 

Bugünlerde Kutlu Doğum Haftası münasebeti ile hoşgörü, tahammül üzerine konferanslar veriliyor, kimseyi ötekileştirmemenin gereği üzerinde duruluyor.

Biz de bu çerçevede eski bir yazımızı hatırladık ve kimin ötekileştirdiğinin kimin devlet adamı olduğunu bir hatırlatalım istedik.

***

Bizim cumhurbaşkanımız başbakanken veya şimdi dini inançları kimseye bırakmıyor. Yok başörtülü bacım, yok camilerin ahır yapılması, yok camiye ayakkabı ile girdiler, yok camide içki içtiler.

Bunlar var ya bunlar! Bunlar din düşmanı demeye getiriyor.

Hızını alamıyor. İslam kardeşliği adına Filistin’e sahip çıkıyor, Beşar Esad’ı ehl-i zalim ilan ediyor, Mısır’da Rabia meydanı ve o meydana ismini veren Rabiat-ül adeviye’ye izafeten meydanlarda dört parmak işaretini sembol olarak kullanıyor.

Biraz şu Rabiat-ül Adeviye’ye değinelim.

Rabiat-ül Adeviye ailesinin dördüncü çocuğu olmasına nispeten Rabia ismi verilen ünlü bir İslam mutasavvıfıdır. Dünya işlerinden uzak durması ve kendisini Allah’a adaması ile bilinir.

Ne güzel!

Ancak Rabiat-ül Adeviye’nin sembolünü meydanlara taşıyan cumhurbaşkanımızın hoşuna gitmeyecek bir yönü vardır.

Ünlü İslam mutasavvıfı Rabiat-ül Adeviye Allah’ı anmaktan alıkoyar diye hiç evlenmemiş ve cenazesine bile erkek gelmemesini vasiyet etmiştir. (Filozofların Özellikleri, Prof. Dr. Nihat KEKLİK)

Eğer zamanımızda yaşasaydı her sözü doğru olan ve dik duran Sayın Cumhurbaşkanımız ona ne derdi acaba?

- “Bu Rabia var ya bu Rabia aile nedir bilmez, evlat nedir bilmez.”

Bizim cumhurbaşkanımız işte böyle özü sözü bir (!) biridir. İslam dininin iman esaslarını da bilir. Bizim dinimizde nikahın ve ölümün kader olduğunu da bilir.

Başta yere göğe sığdıramadığı Said-i Nursi olmak üzere onlarca İslam aliminin hiç evlenmediğini, dolayısıyla evlatları olmadığını bilir.

İslam devlet erkanı içinde evlenmeyenler olduğunu da bilir.

Hatta Peygamber efendimizin evliliği salık verdiğini ama herkese nikahın denk gelemeyeceğini bildiğinden dolayı evlenemeyenlere oruç tavsiye ettiğini yani evlenmemenin doğal bir hal olduğunu bilir.

Yine kendisine oy vermiş olan vatandaşlarımız içinden oldukça fazla sayıda kendilerine evlilik nasip olmayan, evlat nasip olmayanların da varlığını bilir.

Eski başbakanımız, yeni cumhurbaşkanımızın kurmuş olduğu cümleler istikametinde akıl yürüttüğümüzde her şeyi bir kenara bırakalım, sadece malum kişinin evlilik ve evlat sahibi olmak ile Rabiat-ül Adeviye’yi yüceltmesini birlikte düşündüğümüzde bakın hangi sonuç çıkıyor.

Peki, Devlet Bahçeli için niye aile ve evlat nedir bilmediğinden dem vurur?

Devlet Bahçeli’nin Rabiat-ül Adeviye’nin yolundan gittiğinden dolayı olmasın! Rabiat-ül Adeviye’nin kendisini Allah yoluna ve ibadete adadığı gibi Devlet Bahçeli’ninde Allah rızası için kendisini devlete ve devlet adamı olmaya adadığından olmasın!

Öyle ya, bakın Devlet Bahçeli hâlâ sadece siyaset adamı diyebileceğimiz malüm şahsa benzer basitlikte bir cevap vermiş değil.

*

Malüm şahıs başbakanlığı döneminde gezi olayları sırasında % 50’yi evlerinde zor tuttuğundan bahsederken Devlet Bahçeli gezi parkına giden teşkilat mensuplarını istifaya davet etmişti.

Seçim bürosuna yapılan saldırı sonrasında “kana kan intikam!” diye slogan atan dinamik kitlesine hiçbir siyasi veya etnik grubu hedef göstermemiş, adres olarak sandığı ve hukuku göstermişti.

Devlet adamlığı bu olsa gerek!

Bu iki kişinin işgal ettikleri makamları değerlendirdiğimizde üzülüyoruz, ama Devlet bey için değil milletimiz için…

 

Halil KONUŞKAN

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.