Sandıktan koalisyon çıkınca seçim biter bitmez, atraksiyonlar başladı.
Şimdi sadece dört partinin kendi açılarından koalisyon pazarlıkları konusu yok. Eğer öyle bakarsak çok yanılırız.
İşin içinde hem dört parti var hem de parti içi gruplar var.
Seçimi kaybeden ama birinci parti olarak çıkan AKP’de RTE ekibi, Abdullah GÜL ekibi ve DAVUTOĞLU ekibi olmak üzere üç ekip var ve bunların her birinin de ayrı hesapları bulunuyor. Güç dengelerinin şimdiden oyun masasına oturdukları anlaşılıyor.
Oylarının bir kısmını HDP’ye emanet olarak veren CHP cephesinde değişen bir şey yok, yine % 25 dolayında oy ve yine anamuhalefet. Ancak CHP’de de en az iki gruptan bahsedilebilir. Her ne kadar KILIÇDAROĞLU ulusalcıları dışlasa da ön seçim yapıldığı için meclise en çok parti içi muhalif milletvekilinin girme ihtimali CHP’de bulunuyor. Deniz BAYKAL’ın mal bulmuş mağribi gibi soluğu RTE’nin yanında almasına bir de bu açıdan bakmak gerekiyor.
MHP’de ise Devlet BAHÇELİ’ye muhalif önemli bir kitle olmasına rağmen bu kitle seçim boyunca partiye kesintisiz destek vererek sınavı geçti. Buna rağmen RTE’nin elinin MHP’nin içinde olduğunu düşünüyoruz.
Zira MHP’de parti içi ayrışma ortaya çıkar ve en az yirmi milletvekili ile grup kuran milletvekili MHP’den ayrılırsa hem AKP’nin ihtiyacı görülecek, hem milletvekili transferi gibi gayriahlaki bir işlem yapılmamış olacak, hem de AKP daha cılız bir parti ile koalisyon kurarak eski konumuna en yakın hükümeti kurmuş olacak.
Ne olacağını bilmiyoruz. Ancak RTE’nin her türlü devlet imkânını, maddi-manevi imkânları AKP iktidarını sürdürmek için ortaya süreceğini biliyoruz.
Eğer MHP’den kopan bir grup milletvekilinin bir parti kurarak veya hazır bir partiye katılarak AKP ile koalisyon yapmaları gibi bir gelişme olursa bir partinin milletvekili iken AKP ile gizli görüşmeler yapıldığı belgelenmiş olur.
Biz de şimdiden ilan edelim ki, ne MHP genel başkanının sebepsiz yere yetişmiş insanları dışlamasını onaylarız, ne de parti ağzı ile konuşmayan ve AKP ile gizli pazarlıklar içinde olanları…
Böyle bir pazarlığın içinde olunduğunu söylemiyoruz, eğer bahsettiğimiz gelişme olursa böyle bir pazarlığın olduğu ortaya çıkar diyoruz.
Bizim tavsiyemiz sizin üzerinizde oyun kurmalarına müsaade etmeyin, siz onların üzerinde oyun kurun. Bakın AKP’de çatlak sesler çıkmaya başladı. Eğer siyaset iyice ısınırsa AKP ve CHP’de çatlaklar olması mümkündür.
MHP tabanı olarak içinden geçtiğimiz süreci dağılmadan ufalanmadan sağlam durarak geçirmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Hangi taraf gardını düşürürse, menfaatlere kanarsa, nefsine uyarsa, sıcak ve çabuk gelecek makamlara fit olursa o taraf kaybedecek, sağlam duran taraf kazanacaktır.
Eğer parti, hareket ve devletin çıkarını gözetiyorsak safları ayrıştırmamalıyız. Bu durumda eğer bir koalisyon olacaksa da kendi açımızdan en güçlü konumda oluruz.
Biz sağlam duralım, gerisini Allah bilir.
Halil KONUŞKAN