Analar ağlamasın!
Peki, analar niye ağlıyordu?
Çünkü birileri devletine, milletine ve namusuna göz dikmişti. Analar evlatlarını milletinin namusunu korumak için toprağa veriyorlardı.
İşte analar bu sebeple onuruyla ağlıyordu.
Artık şehit haberleri gelmiyor.
Peki, niçin şehit veriyorduk?
Çünkü birileri devletine, milletine ve namusuna göz dikmişti. Anaların gönderdiği evlatlar milletinin namusunu korumak için toprağa düşüyorlardı.
İşte bu sebeple onurlarıyla şehit düşenlerin haberleri geliyordu.
***
Bizim kültürümüzde namus kavramı vardır. Bu kavramın genel egemenliğine rağmen aramızdan bazen namussuzlarda çıkar.
Örneğin, pikniğe gittiniz. İki tane art niyetli ırz ve namus düşmanı peydahlanıverdi. Sizden karınızı, ananızı ve bacınızı istedi. Oracıkta namuslarını kirletmek için…
Ne yapacaksınız?
Aman anam ağlamasın diye ananızı, karım üzülmesin diye karınızı, bacım dertlenmesin diye bacınızı ırz düşmanlarına mı teslim edeceksiniz?
Tabii ki, her onurlu insan gibi ölümü de göze alarak namusunuzu koruyacaksınız.
Bazıları hem anası ağlamasın, hem de kendi canı yanmasın diye izzetini, onurunu ve şerefini elleri ile teslim etmeyi seçebilir.
O zaman kendisi şehit olmaz, anası da ağlamaz. Yaşar giderler. Nasıl yaşamaksa…
***
Bayrak, milletin namusudur. O, yüzyıllar boyunca vatanını elinden almaya çalışanlara karşı dökülen şehit kanlarını, dinini, imanını, soyunu, özgürlüğünü, onurunu, şerefini, izzetini, gururunu, haysiyetini ve namusunu temsil ediyor.
Evet!
Bir süredir şehit haberleri gelmiyor!
Analarda ağlamıyor.
Ama birileri namusumuza el attı!
Bekleyip, seyre mi dalacağız?
Biz şehit olmaya da, analarımızı ağlatmaya da,
Yurdumuzun, devletimizin ve milletimizin namusuna göz dikenin gözünü oymaya da hazırız.
Seyretmeyi seçen her kim ise bilin ki, o namusundan vazgeçmiştir.
***
Bu sebeple bayrak şiirinden hoşlanmayanlardan, bayrağın ismini değiştirmeyi teklif edenlerden, üzerimize bayrakla geliyorlar diyenlerden ve bayrağa verilen değeri aşağılayanlardan bir beklentimiz yok.
Sadece onları not ediyoruz.
***
Derken gel zaman, git zaman köprülerin altından sular geçti.
…ve biz sözde çözüm sürecine karşı çıkarken, biz terör örgütünün silah bırakmayacağını haykırırken, biz bunların kızıl komünist din düşmanı bir örgüt olduğunu söylerken, biz terörün büyük Kürdistan hedefi değişmez derken bizleri kanla beslenmekle ve çapulculukla suçlayanlar şimdi meydanlarda pkk’nın din düşmanlığından, bayraktan ve namustan bahsetmiyorlar mı?
İşte, o zaman insanın sinirden kudurası geliyor.
Bir sigara yakıp, ya sabır çekiyoruz.
İnanın, bu memlekette sigarayı bırakmak çok zor!
Halil KONUŞKAN