DOKUNULMAZLIK YALANI & AKP-HDP GİZLİ İŞBİRLİĞİ

Handan ÖMER

7 Haziran seçimlerinde HDP’nin parti olarak seçimlere girmesi, Tayyip Erdoğan’a yönelik “Seni başkan yaptırmayacağız” söylemi ve seçim sonrasında oluşan 4 partili Meclis yapısı, AKP’nin “Çözüm Sürecinin” bitirmesine neden oldu.
“Çözüm sürecinin” amacı terör örgütünü bitirmek değil, terör örgütü PKK’nın AKP’nin güdümüne girmesiydi. Yani PKK bir örgüt olarak varlığını koruyacak, Güneydoğu’da etkisini sürdürecek, hendekler kazarak kendi polis teşkilatını oluşturacak; bunun karşılığında da ülke genelinde eylemlerini bitirecekti. İki taraf açısından da kazanç sağlanacak; PKK tam anlamıyla bir alan hakimiyeti yaratacak, AKP ise kendi kitlesini “Analar artık ağlamıyor” diyerek uyutacaktı. AKP, terör örgütünün tüm faaliyetlerine tanık oldu ama müdahale etmedi.
Ancak tam anlamıyla AKP’nin yörüngesine giren PKK, PKK’yı bugüne kadar koruyan, kollayan ve silah sağlayarak onu var eden dış güçler açısından da anlamsızdı. 7 Haziran akşamı, Devlet Bahçeli'nin çözüm sürecini merkeze alması ve "AKP-HDP koalisyonu"nu önermesi, doğru bir hamleydi. 

AKP bu "alan koruyucu" hamleyi gördü ve HDP'den uzaklaşarak, MHP çizgisine gelerek, Milliyetçilik alanından oy devşirme yoluna gitti ve başarılı da oldu.

HDP’nin seçimlerdeki “bağımsız” tavrının temelinde de dış güçlerin kendilerine verdiği “güvence” vardı. Bu yüzden de “öküz öldü ve ortalık bitti”, çatışmalar yeniden başladı. Türk siyasi tarihinin en büyük başarısızlığıydı “çözüm süreci”. Ancak hiç kimse bu sürecin siyasi sorumluluğunu üstlenmedi, bir kişi bile istifa etmedi. Faturayı ise 7 Haziran’dan sonra Türk Milleti kanı ve canıyla ödedi. Cumhuriyet tarihinin en kanlı dönemi yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor.

 

“PKK’dan doğrudan haberler geliyor”

Binali’nin açıklamaları neydi; hatırlayalım:

Geçtiğimiz hafta Başbakan Binali Yıldırım; “PKK’dan görüşme yönünde çağrılar aldıklarını, doğrudan ve dolaylı haberler geldiğini ancak konuşacak bir şeyin olmadığını” söyledi. “Konuşacak bir şeyin olmadığını” söylemesine rağmen sözlerinin devamında “Konuşacağımız tek şey bayrağımızdır. Eğer bunlar üzerine konuşacaksanız buyurun konuşalım” diyerek sözlerine devam etti.

MHP Genel Başkanı  Sayın Devlet Bahçeli, Binali Yıldırım’ın açıklamaları üzerine ,“AKP ile PKK’nın görüşmek için gerekçe aradığını”, eğer bu tür bir yakınlaşma olur “AKP ile PKK’yı kuytu köşelerde görüşürken yakalarlarsa tüm dünyayı AKP’nin başlarına yıkacağını” söyledi.

AKP’ye göre “Terörist hata yapmış kişidir”. “Onlar düşman değil, suçludur” (Bu cümleyi Tayyip Erdoğan kullanmıştı). Aslında AKP’nin “istikrarını, kazanımlarını, çıkarlarını, dokunulmazlıklarını’’bozmadığı sürece terörist, terörist bile değildir. Hendek kazabilir, dağda şehirde, çarşıda Mehmetçiğe kurşun atabilir, hatta şehirleri patlayıcılarla bile doldurabilir.

DOKUNULMAZLIK YALANI, TAYYİP-PKK GİZLİ İŞBİRLİĞİNDE  SAKLI..!

AKP'nin dokunulmazlıkla ilgili kanun değişikliği teklifi MHP’nin ısrarlı tutumu üzerine  Meclis'te kabul edildi. Peki, teklifin kabul edilmesi sonrası nasıl bir süreç işleyecek? İşte teklifin içeriği ve AKP'nin atacağı adımlar? Diyeceğim;  lakin AKP  gerçekten bu adımları atacak mı? Yoksa halka düzmece bir oyun mu tezgahladı..!

İÇERİKTE NELER VAR?

Teklif Resmi Gazete'de yayınlanıp yürürlüğe girdiği anda Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve Karma Komisyon’da bekleyen fezlekeler için yargı yolu açılacak. Teklife göre, yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 15 gün içinde fezlekeler mahkemelere gönderilecek, yargılama süreci başlayacak.

“Madde 1 – 7 Aralık 1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Bu kanunun yürürlüğe girdiği takdirde; soruşturma veya kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet Savcılıklarından ve Mahkemelerden, Adalet Bakanlığı’na, TBMM Başkanlığı’na veya Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Başkanlığı’na intikal etmiş olan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında Anayasanın 83. Maddesinin ikinci fıkrasındaki birinci cümle hükmü uygulanmaz.

Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde; Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon Başkanlığı’nda, TBMM Başkanlığı’nda, Başbakanlık’ta ve Adalet Bakanlığı’nda bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemi hakkında düzenlenen dosyalar yetkili mercilere iade edilir.

Teklife göre dokunulmazlığı kaldırılan milletvekillerinin tutuklanmasının da önü açılıyor. Fezlekelerde uygulanmayacak Anayasa’nın 83. maddesinin 2. fıkrasının birinci cümlesi şöyle: “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”

 

Dokunulmazlıklar neden kaldırıldı? Teröre destek veren HDP milletvekilleri ve işbirlikçileri  halkın nezdinde yargılansın, yüzlerce şehidimizin kanı yerde kalmasın diye.

AKP döneminin değişmez bir kuralıdır bu: bir konuda kırmızı çizgi ilan edilirse o davamız veya toprağımız satılığa çıkarılmış demektir. Burada “kırmızı” pazarlığın kızıştığı anlamına geliyor.Ve    pkklılara dokunma mesajı      veriliyor…! Dikkat ettiyseniz dokunulmazlıklar ile ilgili konu milletvekilliği dokunulmazlığı etrafında büyümüş ve farklı alanlara sirayet etmiştir.Suriye meselesi için önce Rusya’ya ardından da Almanya’ya ardı ardına gidişler HDP’yi ve destekçilerini hareketlendirmiş, telaşlandırmıştır. Ve bu görüşmelerin hemen akabinde hangi söz ve vaatleri almışlardır ki özellikle HDP’nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ‘’Bizi öyle kolay kolay savcılığa götüremeyeceksiniz. Hiçbir arkadaşım savcılığa kendi ayağıyla gitmeyecek. Kolay kolay teslim olmayacağız.’’ Demek oluyor ki büyük bir direniş gösterecekler ve bu direnişleri de muhtemelen TBMM’de başlayacak, dolayısı ile bu olayı Batı’da ve dünya kamuoyunda kullanacaklar…Ayrıca Demirtaş ; Amerika'dan döndükten sonra Meclis'te HDP Grup Toplantısı'nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve bazı arkadaşlarının hapse atılması durumunda ‘’eğer halk isterse başka parlamentoları kurabilir’’ diyerek bir nevi tehdit de bulundu.

İşte tam da bu noktada Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlıklar ile ilgili açıklamalarını yeniden ve bir kez daha okumak, idrak etmek ve paylaşmak gerekiyor. Zira Genel Başkan Bahçeli, "Milletvekilliği dokunulmazlığı etrafında büyüyen tartışmaların ana amacından saparak gerçek zemininden savrulduğunu ibretle ve teessürle izlemekteyiz. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun TESK ziyareti esnasındaki temelsiz meydan okuması milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili arayışlara farklı bir boyut kazandırmıştır. Milliyetçi Hareket Partisi elbette bu meydan okumayı karşılıksız bırakmayacak, bu resti alttan almayacaktır. HDP’li milletvekillerinin yasa ve anayasa karşıtı fiillerinden dolayı dokunulmazlık zırhına saklanmalarının önüne geçmek üzere oluşan kamuoyu tepkisi bizzat Başbakan tarafından farklı bir mecraya çekilmiştir. Bölücü terör örgütünün emel ve eylemlerini reddetmek şöyle dursun, bu ihaneti sahiplenen, teröristlerin taziyelerine yüzsüzce katılan, adeta devlete ve millete meydan okuyan HDP’lilerle ilgili hazırlanan fezlekelerin TBMM’ye gelmesi AKP’yi telaşlandırmış, CHP’yi ürkütmüştür.” ifadelerini kullandı. "Bu yüzden HDP’lilerle ilgili hukukun devreye girmesi savsaklanmak, karambole getirilerek etkisizleştirilmek istenmektedir. AKP ve CHP iki farklı cephede yer almış gibi görünseler de, HDP’yi açıkça arkalamış, kanatları altına almışlardır. CHP’nin kürsü dokunulmazlığı hariç, diğer dokunulmazlıkların topluca kaldırılma talebi; AKP’nin bir kereliğine TBMM’de bekleyen ve her partiden milletvekilini ilgilendiren 506 fezlekeyi Meclis’e getirme önerisi ipe un sermekle birlikte HDP’yi perdeleme sinsiliğidir. Milliyetçi Hareket Partisi AKP-CHP arasındaki paslaşmanın HDP’yi kurtarma manevrası olarak değerlendirmekte ve bu nedenle doğru bulmamaktadır. İşin daha vahim tarafı da CHP ile HDP’nin aynı görüşte buluşmasıdır. Bir yanda Cumhurbaşkanı’nın 'dokunulmazlıklar meselesini süratle neticelendirmeliyiz' sözleriyle TBMM’nin vesayet makamı gibi davranması, diğer yanda 'parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet, bu tarih bu parlamentodan hesap sorar' tehdidiyle millet iradesine parmak sallaması yenilir yutulur türden görülemeyecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekilliği dokunulmazlığı hususundaki düşünce ve kanaatleri tutarlı ve berraktır. Buna göre, milletvekilliği dokunulmazlığının makul esaslara bağlanması ve TBMM içerisindeki yasama ve denetleme faaliyetlerinin dışında kalan hususlardaki dokunulmazlıkların kaldırılması gerektiği partimizin temel görüşüdür.

Bu gerçekler ışığında Milliyetçi Hareket Partisi’nin söylem ve tekliflerinin özü ve esası şunlar olacaktır:

1. TBMM’ne intikal eden HDP’li milletvekillerine ait fezlekeler sırasıyla Karma Komisyon, ardından Hazırlık Komisyonu’nda görüşülüp karara bağlanmalı, daha sonra Karma Komisyon kanalıyla Genel Kurul’a getirilmelidir. AKP’nin komisyonlarda karar alacak çoğunluğu vardır. Teröre yardım ve yataklıktan dolayı milli vicdanda çoktan hüküm giyenlerin dokunulmazlıkları mutlaka ve öncelikle kaldırılmalıdır. Türkiye’nin bir bölgesi terörün zalim niyet ve hedeflerine maruz kalmışken, Meclis’te 506 fezlekeyle uğraşmak zaman kaybının ötesinde millete ve Türkiye Cumhuriyeti’ne tarihi bir haksızlıktır. AKP’nin TBMM’deki 316 milletvekili sayısı HDP’lilerin dokunulmazlığını kaldırmaya yetecektir. MİLLETVEKİLİ EKSİĞİ DOĞARSA, MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ BU AÇIĞI ŞÜPHESİZ KAPATACAKTIR Başbakan’ın meydan okumakla vakit kaybetmek yerine, görevinin gereğini yapmakla meşgul olması akla en yatkın çözümdür. Bunun yanında Sayın Davutoğlu’nun “MHP milletvekillerinin de fezlekesi var” hatırlatması, asıl suçlular ortadayken hedef saptırması hiçbir vicdana sığmayacak bir hezeyandır. Milliyetçi Hareket Partisi hem terörle mücadeleye hem de öncelikli olarak HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması iradesine tam destektir. Başbakan’ın endişelenmesine yer ve gerek yoktur. Şayet Meclis Genel Kurulu’nda HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde milletvekili eksiği doğarsa, Milliyetçi Hareket Partisi bu açığı şüphesiz kapatacaktır. MHP BU DÖRT MADDE ÇERÇEVESİNDE DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINA HER ŞARTTA VARDIR Partimiz asıl bu konuda herkesin samimiyet testinden geçeceğine inanmaktadır. AKP ve CHP’nin bu kapsamdaki siyasi tutumu Türk milletinin beklentisine uygun olacak şekilde netleşmeli, aksi yönde herhangi bir bahane ileri sürülmemelidir.

2. Bu aciliyet arz eden milli talep cevaplandıktan sonra yeni anayasa yapım ve yazımı sonucunda milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasıyla birlikte yolsuzluk ve rüşvet suçlarına adı karışmış eski bakanların da bağımsız ve tarafsız yargı önüne çıkarılmaları temin edilmelidir.

3. Dokunulmazlık konusunun karşılıklı meydan okumalara kurban verilemeyecek kadar önemli bir mesele olduğu aşikardır. Makamı ve mevki ne olursa olsun, süreç ihaneti sırasında görevini ihmal eden, devleti zaafa düşüren, terör örgütünün silahlanmasını ve militan devşirmesini gaflet içinde seyretmiş devlet veya hükümet görevlisi kimlerse adalete teslimlerinin önü ve yolu açılmalıdır.

4. İşlediği her neviden suçlar dolayısıyla hiç kimse dokunulmaz, ulaşılmaz, erişilmez olmamalı; devletin en tepesinden en aşağısına kadar herkes taşıdıkları sorumluluktan dolayı imtiyazlı konumlarına sığınarak hesap vermekten muaf tutulmalıdır. Milliyetçi Hareket Partisi bu dört madde çerçevesinde dokunulmazlıkların kaldırılmasına her şartta vardır, siyasi ve fikri duruşunda da en ufak bir çelişki bulunmayacaktır.”

 

HANDAN ÖMER

25 Haz. 16 ANKARA

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.