Başbakan olmak kolay değil.
Seveni var, sevmeyeni var.
Sevenleri içerisinde gerçekten sevenleri var, bir de yalandan seveni, yalakası, taklacısı, patavatsızı, düşüncesizi, bilemeyeni, daha neleri neleri var.
Epey oldu. Başbakan sayın Binali Yıldırım o zaman bakandı. Bahardı ya da sonbahar, hava soğuk. Erzincan’a gelip Refahiye ilçesine oradan baba evine Kayı köyüne geçmişti. Bir bayram olmalıydı. İnsanlar toplanıp ziyaretine gitti.
Kendilerine haber verildi. Kabul etti. Biraz rahatsız. Yüzü solgun. Burun akıntısı da var ki elinde bir mendil tutuyor ve ara sıra burnuna götürüyor…
Bir ara sayın Yıldırım mendilini katlayıp masanın üzerine koydu. Bir yalaka aklınca Yıldırım’ın gözüne girecek hemen atılıp mendili eline aldı.
Bunun üzerine başbakan oldukça sinirlenip adamın elinden mendilini çekti.
Başbakan ne yapsın. “Bana yaltaklanın”, “bana tapın”, “beni övün”, “sevin” dediği yoktur; ama karşısında başbakanın sümüklü mendilinden bile medet uman tipler var…
Siyasette bu tipler her zaman oldu ve olacaktır.
Bazen netice alanlar belki olur da...
Ama bazen de değil yalakalık, jestler bile işe yaramaz.
Şahit oldum. Erzincan’ın eski belediye başkanı Yüksel Çakır yeni yapılan şehirlerarası otobüs terminaline başbakanın adını verdi; Binali Yıldırım Şehirlerarası Otobüs Terminali dedi. Kocaman da bir tabela astılar. Ama Yüksel Çakır’ı bu tabela kurtaramadı. Ne yeniden aday gösterildi ne de başka bir yapıldı; bitti gitti.
Gelelim yeni olaya. Sayın Yıldırım dört-beş gün önce Erzincan’dayken büyük bir sevgi seliyle karşılanıyor.
Olayı -yor diye anlatıyorum çünkü ben orada yoktum. Beni bu tür toplantılara, dahası hiçbir şeye, etkinliğe, toplantıya çağırmıyorlar; kalemimden ve cüssemden çekiniyorlar her halde?
Alkışlar, “Yaşalar!”, “Var ollar!” havada uçuşuyor.
Öğleden sonra Erzincan Üniversitesinin yeni öğretim yılı açılışına katılmak için üniversiteye geçiliyor.
Herkes dilinin döndüğünce bir şeyler söyleyip anlatıyor.
Belediye başkanı Cemalettin Başsoy kendisine sıra geldiğinde diyor ki “Erzincan Üniversitesinin adını değiştirelim, Binali Yıldırım Üniversitesi yapalım!”
Tabii kendince jest yapmak istiyor.
Ama çok yanlış.
Ve sayın Yıldırım’ın asla sevmediği şeyler bunlar…
Orada onlarca profesör, doçent var; onlar bilmiyor, münasip olup olmadığını düşünmüyor da Cemalettin Başsoy bilecek değil…
Kendisine hiçbir faydası da olmayacaktır. Olabilecek işleri varsa bu çıkışıyla artık olacağı da yoktur…