Bülent Arınç...
“Ağlak Bülo” lakaplı bir siyasi şahsiyet...
“Çözüm (çözülme) süreci” destekçisi...
“Kozmik Oda skandalı”nın mimarı...
Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkartılmasında, terörist başı Öcalan'ın mektubunun seçimler öncesi Tv'de okutulmasında onun adı var....
"AKP'liler MHP'lileşmemeli"...
"MHP yüzünden oylarımız eriyor"...
"AKP ile MHP tabanı kaynaşmamalı"...
"Sakine Cansız ve bu 3 kadın katledildi, tasvip etmiyorum"...
"Canan Kaftancıoğlu'na yapılan haksızlık, doğru değil"...
"Ahmet Türk terörü desteklemez, iyi biridir"...
Ehhh bir sussan diyorum!
“Sen susta gözlerin konuşsun” demiyorum, “ağlarsın” diye korkuyorum...
Tarikatlar ve cemaatler (farkı neyse bir türlü çözemedim) yönetim kadrolarına girdi mi sapıtıyorlar, çünkü çocukluktan beri hergün beyinleri şeyhlerinin dedikleriyle yıkandığı için ne tarih bilirler ne de gerçek İslam dinini...
Halidi Nakşi Tarikatı...
Türkiye'de pek bi meşhur...
Süleymaniye, Erbil ve Türkiye'de yerleşmiş tarikat mensupları sözde Hz. Osman soyundan geldiklerini söylerler...
1806'da adını ilk Kürt isyanı diye başlatan ve bugün PKK'nın son Kürt isyanı diye adlandırdıkları tüm iç karışıklıklar, bu üç ailenin bugüne kadar olan soyundan kaynaklandığıyla ilişkilendiriliyor...
Bulundukları her bölgede huzur ve barışın olduğu söylenemez...
Kendileri her ne kadar Kürt ve müslüman olduklarını söyleseler de geçmişlerine ait herhangi bir delil bulunamamıştır...
Belki de Kürt bile değiller...
“Kıyamete kadar bu tarikatın doğuda Müslümanları yöneteceği” gibi iddiaya sahipler...
Talabani ve Barzani bu aileden gelmektedir...
Türkiye'de bu tarikatı Özal ailesiyle tanıdık…
Cumhurbaşkanı Özal'ın kardeşi Korkut Özal devlet kanalı ile Amerika'nın Utah şehrine eğitim için gider ve orada "Mormonlar” la tanışır ve dönüşte ailesindeki kadınları kapatır ve kardeşi Turgut Özal'ı da bağlı olduğu Nakşıbendi tarikatına üye yapar...
Gerçek Müslüman olmayı Amerika'da öğrenir ve gelince herkesi gerçek Müslüman yapar!
Sonra ANAP kurulur…
Kısa siyasi geçmişi olan bu parti 1980 askeri darbesinden sonra ilk seçimi kazanır ve Özal Başbakan olur, sonra da Cumhurbaşkanıdır ve vefatıyla siyaset serüveni biter...
Korkut Özal'ın bir Amerikan tarikatı olan Mormonlar’dan en iyi öğrendiği ise "Tarikat ve para ilişkisi”dir…
Mormonların bu altın(!) kuralını o zamanlar bir röpörtajında şöyle dile getirmişti:
‘Bağlı olduğun dinsel hareketin güçlenmesi ve yayılması için, mutlaka paraya ve siyasi güce sahip olacaksın. Aksi halde başarılı olamazsın."
Ve kurduğu vakıfla bu çok beğendiği sistemi Nakşibendi tarikatında oturtmayı başardı.
Amerika destekli Pensilvanya'lının da aynı görüşe sahip oluşu bizi şaşırtmamalı...
Ah şu Mormonlar, meğerse hep sebep onlarmış...
Özal'dan sonra aradaki diğer siyasetçileri konu uzamasın diye geçiyorum ve bugünümüze geliyorum...
Nakşibendi Şeyhi Said Efendi'nin oğlu olan Mehmet Ali yani Bülent Arınç'ın dedesi, Menemen olayları ve Kubilay katliamının baş sorumlusudur...
"Efsunlandım ben, bana kurşun işlemez" deyip halkı ayaklandıran ve Cumhuriyet Subayı Kubilay'ın başını kesip Menemen sokaklarında gezdiren işte bu soydan gelen Şeyh Mehmet Ali'nin başını çektiği, tarihteki bilmem kaçıncı Kürt İsyanıdır(!) ...
Şeyh Mehmet Ali ve 35 kişi, bu olay sonrası idam edilmiştir...
Çocukluğunda Bülent Arınç'ın “dedemin intikamını bu milletten alıcam” diye sokaklarda bağırarak gezdiği söylenir...
Bülent Arınç'ın dedesinin soyundan gelmesi sebebiyle bu tarikattan olduğunu anlıyoruz…
Peki savunduğu, âdeta kefil olduğu HDP'li Ahmet Türk hangi tarikattandır?
Anlaşılan Külliye, “Siyasal Kürt İslamcılar”la çevrili, ilişkiler grift...
Bu bağlantı ve ilişkileri bilirsek, bugün siyasetin tepesinde neler oluyor ve neden oluyor biraz anlayabiliriz sanıyorum...
Sonuç yine "Tarikat" ilişkilerine dayanıyor...
Yok mu buna bir çare, nedir bu Türk Milletinin çektiği derken Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı ile oyunu bozduğunu görüyoruz.
Bülent Arınç'ın MHP' den bütün rahatsızlığı Devlet Bey’in tarikatlar karşısında kararlı ve dik duruşundandır.
Bunu Meral Akşener ile yıkmaya çalıştılar başaramadılar...
Son söz:
Türk Milleti devlet yönetiminde baş aktör olana kadar bu tarikatlar ile savaşımız sürecek, yılmak yok, yol uzun ama "Kızılelma"ya ulaşmaya en yakın zamandayız...
Kesin, kalıcı çözüm, Türk Milleti’nin toptan gafletten uyanması, titreyip kendine gelmesi, kendinden olanları, dostu, düşmanını net görebilmesinde...
Peki bu nasıl olacak?
“Sen, ben” demiyeceğiz, fikri olan, eli kalem tutan herkes millî şuuru uyandırmak için aktif olacak, gerekirse gövdemizi taşın altına koyacağız...
Bu vatan bizim!