Ah güzel Kıbrıs…
Barış Harekâtı sonrası KKTC'ye konan ambargolar ekonomisini etkilese de Türkiye bunu yıllardan beri sübvanse etmeyi başardı...
Savaş sırasında alınan Maraş bölgesi pazarlık olarak masaya konacak ve iki devletli bir ada Dünya barışına hediye edilecekti...
Kıbrıs Barış Harekatı ile Rum’lara da barış getirilmesi adanın güney tarafına pek fayda etmedi...
Rahmetli Denktaş, müzakere masasını hep terkeden taraf olarak yansıtıldı...
Ve Rum tarafı Avrupa Birliği'ne kabul edildiğinde şımarık Rum politikacılarının artık kepazelikleri resmi elden ödüllendirilmişti...
Türk tarafının haklı istekleri karşılık bulmadı ve bugünlere geldik...
Yakında adada seçimler var...
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın görev süresi 2020'de bitiyor...
Adanın resmiyette çok problemi olmasına rağmen Anavatan Türkiye ile karşılaştırınca halkının temelde çok refah içinde hayat yaşadıklarını orada yaşadığım yıllar içinde gördüm...
Bu rahatlık Türkiye eliyle öyle hale getirildi ki “ne paranızı, ne de sizi istemiyoruz” seviyesinde nankörlüğe dönüştü...
Türkiye'deki memurun almadığı parayı iki kalem oynatmakla yıllardır aldılar…
Bir kişilik işe beş kişi masa başına oturttular...
Türkiye için orta ölçekli bir şehir nüfusu kadar olan yavru vatan için herşeyin fazlası yapıldı... Memurları her sene defalarca yurt dışı seyahati yaparlar...
Anavatan halkı ekonomik eziyet çekerken bizim kardeşlerimiz yeter ki ambargodan dolayı eziklik hissetmesin diye milyonlarca lira bu süreçte yavru vatana aktarıldı...
Biz şikayetçi miyiz?
Hayır!
Ama tarihini bilmeyen Rumsever büyük bir kitle var ve aynı CHP gibi hainlik söylemleri geliştiriyorlar...
Sol partiden gelen Mustafa Akıncı döneminde adada çok çirkin gösteriler yapıldı ve adeta Rum ağzıyla konuşanlar sayesinde adada işgalci bile olduk...
Halbuki Türkiye olmasaydı hiçbiri canlı değildi şu an...
İngiliz milletvekili Stephen Day'in "Kıbrıs Adasında 1974'den beri barışın tek sağlayıcısı Türk askeri'dir" diye bir açıklaması varken üstelik...
Ada tarihinde en kötü Cumhurbaşkanı makamında temsiliyet Akıncı döneminde olmuştur...
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarını savunmuyor/savunamıyor, çünkü KKTC yerine Kıbrıs Cumhuriyeti'nin olması gerektiğine inanıyor...
Rum dostlarının her istediğine peki diyen bir Cumhurbaşkanı profili çiziyor...
"Görünür bir gelecekte KKTC'nin tanınması mümkün değildir" açıklaması devletin en tepesindeki şahsın Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'ne teslim olduğunun ifşasıdır...
Mustafa Akıncı siyaset yapılması giderek zorlaşan bu bölgede asla tekrar görev verilmemesi gereken bir şahıstır...
KKTC'yi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni Rumlara jurnalleyen komünist görüşlü biriyle çok zaman kaybettik...
Trump'ı sevmesek de Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada takdir ettiğim bölümler var:
"Gelecek egemen ve bağımsız ulusların olacak. Eğer özgürlük istiyorsanız ülkenizle övünün. Demokrasi istiyorsanız egemenliğinize sarılın. Eğer barış istiyorsanız ulusunuzu sevin. Bilge liderler, ülkelerinin ve insanlarının iyiliğini her zaman ilk sıraya koyarlar. Gelecek küreselleşme yanlılarının değil vatanseverlerin olacaktır."
2020'de KKTC'nin haklarını Türkiye ile birlikte ölümüne savunacak milliyetçi biri başa gelmelidir...
Yavru vatanı seviyoruz, kendilerini Kıbrıslı (!) olarak kabul edenler hariç, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin yanındayız ve hep beraberiz...