Anıtkabir’I son kez Ağustos'da ziyaret ettim.
Oğlumu, Ata'sının ebedi istirahatgâhını gezdirdim...
Ona Atatürk'ün tam bir Bozkurt olduğunu ve kurtuluş mücadelesini tekrar anlattım...
Kongreleri ve ardından tam bir inanmışlıkla yürüyen, ölüme kafa tutan Türk iradesini müze bölümünde gösterdim ve bu iradeyi asil Türk kanımızdan geldiğini, dilimin, beynimin elverdiğince anlattım...
Anıtkabir'de kalabalıklar içinde çocukların çoğunlukta olması beni her zaman sevindirmiştir...
Bütün ebeveynler benim yaptığımı yapıyordur ve yapmalıdır...
Anıtkabir'i gezerken Mozole'nin önünde her zaman bana bir hüzün çöker...
10 Kasım 1938'den beri neler yaptık diye derinlere dalarım...
Bugüne gelirken hiçbir kurucu lidere saldırılmadığı kadar Atatürk'e saldırılmış olması, hayasızca siyasilerin veya din bezirganlarının lağım ağzına malzeme yapılması beni üzer...
Bu tavırlar inanç ve azmimi kuvvetlendirir, bu uğurda hedeflerimi belirlemede bana yol gösterici olurlar...
Her zaman dik durmanın ve sabrın yenemeyeceği herhangi bir olumsuzluğun olmadığını bilirim...
Bilirsiniz Mozole'ye çıkarken uzun bir merdiven bölümü vardır ve "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" yazısı olan bir blok vardır...
Mutlaka gidenler üzerinde resim çektirmişlerdir...
Bende hatıra olsun diye, bu anı ölümsüzleştirmek istedim...
Birkaç pozdan sonra birde maneviyatımızda Türk'lük var ya, Ata'mı Bozkurt yaparak selamlarken...
O da ne? Bir görevli, “hanımfendi yasak, lütfen yapmayın” diye söylenerek bana geliyor...
“Hayırdır”, dedim “niye yasakmış?”
"Anıtkabir komutanımız yasak koydu" dedi…
Hoppala...
Sebep?
"Bilmem, öyle!"…
Peki “Rabia” serbest mi?
"Evet, ona yasak yok"
Kardeşim burası Bozkurt yuvası, bizim Ata'mız tam bir Bozkurt'tu...
"Biliyorum ama yasak işte!"
İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, kürsünün arka duvarında Bozkurt amblemini, pul üzerine Bozkurt resmini koyan, şehirlere Bozkurt heykelini yaptıran Atatürk ve onun mekanında Bozkurt yapmak yasak....
Bu bir parti simgesi değil Türk'lüğün işaretidir... Dünya'ya Türk İslam mührünü vuruşumuzu simgeler, bunu engelleyecek kimse bu topraklar üzerinde yaşamasın, özgürce istediği yere gidebilir...
“Bozkurt yapıyorum ve istersen gel engelle” dedim...
"Abla görmemiş olayım" deyip gitti...
Umarım işgüzar bir görevlidir deyip, böyle bir şeyi hiç bir ülkücünün kabullenmeyeceğini onurlu duruşumla ispatlayarak oradan ayrıldım...
Uzun zamandır bunu yazıp yazmamakta kararsızdım ama aklıma geldikçe içimdeki huzursuzluk devam ediyordu...
Şimdi şu soruyu o Anıtkabir Komutanına sormak benim görevim:
Eğer o görevli kendince, siyasi görüşü üzerine bunu yapmıyorsa....
Komutanım bu emri özgür iradenizle siz mi verdiniz?
Eğer verdiyseniz bilin ki asıl siyasi simge "Rabia" dır...
Sizin kararınız değilse, bu yasakları düzenlerken kimden emir aldınız?
Bu yasağı getiren şahsiyetin milliyeti nedir?
“Yasaklar”ı okudum biliyorum...
"Anıtkabir içinde görgü ve terbiyeye aykırı harekette bulunulamaz, gürültü yapılamaz, slogan atılamaz. Bildiri dağıtmak, siyasal ve toplumsal konularda basına demeç vermek ve topluluğa hitap etmek yasaktır. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgâhına uygun davranışlar sergilenmesine özen gösterilir."
Burada ben “Bozkurt işareti yapmak yasaktır” diye bir ibare görmedim...
Herkes haddini bilsin, çüşş derler adama...
Komutanım görev verdiklerinizi hizaya çekin, bizim ayarlarımızla ve sabrımızla oynanmasın...
Atatürk'e saygısızlığı sizlerin emrinizdekiler yapıyor, bilin istedim...
Bu bir ihtar ve ihbardır...
Saygılar...