İmamoğlu, 23 Haziran 2019 Yerel Seçimleri öncesi verdiği bol keseden vaatler sebebiyle İstanbul halkında karşılık buldu ve mazbatasını aldı...
Bunları sık sık hatırlatıyoruz...
"75 bin öğrenciye burs"
"Sözde 1700 makam aracı israfı"
"Ekmek, su, süt bedava olacak"
"Vakıfların ihaleleri iptal edilecek"
"Sayıştay raporunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi aşırı borçlandırılmış"
"İsraf devrini bitiriyorum"
Vesaire… vesaire...
Bunları İmamoğlu mu söyledi?
Bazılarını o, bazılarını CHP...
Hatta “yalancı pinokyo” cevap vermekte zorlanınca, “ben demedim CHP söyledi” bile dedi...
Size bir şey diyeyim mi?
Aslında bunların hepsi bir tiyatro oyunu...
İmamoğlu hem pinokyo, hem kukla...
İmamoğlu yalancı çıkmış, çıkmamış, CHP'nin umurunda bile değil...
*
Yeni parti kuruluyor...
Gladyo (NATO, FETÖ, CIA vs. işbirliği ile oluşturulmuş Kontrgerilla), seçimlere yeni partiyi yetiştiremedi...
Var olan CHP, onlar için AKP'den sonra kullanılmaya en elverişli parti...
Türkiye'nin ikinci büyük partisi ve Erdoğan karşıtı...
İmamoğlu beş yıl yönettiği Beylikdüzü'nü şaha mı kaldırdı?
Hayır, 2014'te belediyeyi devraldığında 100 milyon küsur borçlu iken giderken Beylikdüzü kasasına 490 milyon borç bırakmıştı...
Konu halka hizmet olsa, bu isim İmamoğlu olmazdı zaten ama konu “Gladyo'ya hizmet” olunca İmamoğlu'ndan daha iyi bir aday bulunamazdı...
Seçimi kazanmak için halkın kulağına, kalbine, cebine hoş gelecek vaatler, kampanyalar hazırlandı...
Gladyo ne olursa olsun seçimi kazanmaya odaklanmıştı ve bu uğurda atılacak yalanların hiçbir önemi yoktu...
Hatta İmamoğlu'nun 2023'e kadar yalanları ortaya çıksın istiyorlar...
“Halka hizmetin sıfır ve İstanbul'un yönetileyemiyor olması” umurlarında değildi ki...
Amaç, Belediyenin finans kaynaklarını ele geçirip güçlenmekti...
CHP, 2023 seçimlerine giderken “katalizör” görevini yerine getirdi...
Zaten CHP'nin içinden Cumhurbaşkanı adayı çıkarmak gibi bir hedefi yok...
Yeni parti ve ondan çıkacak aday, Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday yapılacak...
Özal sonrası DSP (CHP türevleri) Kemal Derviş tarafından parçalandığında AKP güçlendirilmiş ve bu iki senelik AKP, ilk seçimleri yüzde 34 ile kazanmış, Erdoğan Başbakan olmuştu...
Aynı plan şimdi de yapılıyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013'de durumun farkına varmış/vardırılmış ve kontrolden çıkan AKP FETÖ'ye kafa tutunca ABD tarafından üzeri çizildi...
Gladyo için eskisi gibi yönetecekleri birisi gerekiyordu...
Ama gerçekten istedikleri aday için şartlar olgunlaşmamıştı...
2002'deki Başbakan Erdoğan'a çok benzeyen, ağzı bol laf yapan, direktifleri sorgusuz kabul eden, yönetilmeye çok münasip İmamoğlu üzerinde karar kıldılar ve onu FETÖ'nün pek kabiliyetli eliyle parlattılar...
Bu arada geri planda "Yeni parti" kuruluyordu...
Finans akışı üç Büyükşehir Belediyesi (İstanbul, İzmir, Ankara) eliyle kolaylıkla sağlanabilecek, aynı zamanda kardeş şehir diye doğudaki şehirlere para akışı sağlanarak özerkliğe hazırlanacaktı...
Devlet oyunu gördü, Kayyumla “özerklik mevzusu” kapatıldı...
Şu an çıkan bütün yaygara bundan!
*
Hatırlayalım, 2018 Cumhurbaşkanı seçimlerinde Kılıçdaroğlu “Millet İttifakı”na aday olarak Abdullah Gül'ü önermişti....
Önerdikleri adayın halktan tepki aldığını görüp bir müddet daha kızağa çektiler ve yerel seçimlerde İmamoğlu'nu piyasaya sürdüler...
Seçimler süresince verilen vaatler yerine getirilmeyince İmamoğlu yıpranacaktı...
Ama ne gam...
2023'e giderken yeni parti oluşumu bitmiş, yeni şeyler söylemek lazım diye eski çözüm süreci tekrar tezgâha oturtulmuş olacak...
Kılıçdaroğlu, “İmamoğlu çok yıprandı, İnce unutuldu” diyecektir...
Zaten CHP görevlileri, hergün medyaya çıkıp yeni partiyi umut olarak gördüklerini belirtiyorlar...
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olmak için herhangi bir niyeti/görevi yok...
Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı yolunda parlatılıp “Millet İttifakı”nın ve PKK/FETÖ/NATO'nun ortak adayı olarak seçime girecek...
Oynanan oyun çok, kartlar devamlı karılıyor...
“MHP'nin varoluş sebebi” işte burada ortaya çıkıyor...
Ne iktidar, ne makam, ne oy derdi; varsa yoksa “Beka” diyor...
Ben de artık bir anlasanız, bir uyansanız Devlet Bahçeli'nin etrafında bir ve beraber olsak diyorum...
Geç olmadan Türkiye’m!