Tüm İslam Alemi ve inananlar, bir mübarek Ramazan'ı bitirip, bayrama ulaşmanın sevincinde olacak.
Allah, ibadetini yapıp sevabını bekleyen tüm kulların, oruçlarını namazlarını, fitre ve zekâtlarını kabul ve makbul eylesin.
Bu ne güzel bir hayat tarzıdır ki; özde, hakkıyla yapanlara, önce açlıkla, mübarek bu günlerde tüm yasaklanan şeylerle, insan nefsini terbiye edip, daha sonra da mükafat olarak insanoğluna yaşasın, mutlu olsun diye bayram ikram edilmiştir.
Bayramların en güzel ve en büyük özelliği insanları, birleştiren, bütünleştiren, kucaklaşmalarını sağlayan, büyüklere saygı, küçüklere sevgi aşılamayı öğreten mutluluk dolu günlerdir.
İşte tam da burada bu yazıyı yazan biri olarak ben ve milyonlarca insanımız; yüreğinin burkulduğu, hüzün çöktüğü, inanıyorum ki birçoğunun da gözlerinden yaşlar süzüldüğünü hisseder gibiyim.
Nasıl yaşlar süzülmesin?
Taş olmayan, vicdan taşıyan gönüllere, nasıl burukluk çökmesin ?
Şehit yiğitlerimizin, ölen yavrularımızın, bebeklerimizin, katledilen kadınlarımızın, kızlarımızın arkasından her bayramda, her mübarek günde, her doğum, her ölüm yıldönümlerinde insanlarımız, bir daha, bir daha nasıl ölmesin ?
Bu evlere nasıl ateş düşmesin ?
“İnsanım” diyenlerin, yüreklerine, ciğerlerine nasıl kor düşmesin ?
Bu mübarek günlerin en büyük özelliği, yaşlılar, hastalar, huzur evleri, bakım evleri, anneler, babalar, mezarlıkların ziyaret edilmesidir.
Siyasi Partiler, Sivil Toplum Kuruluşları, bayramlaşmalar düzenler.
Bayramlar, birçok aile tarafından neşe, mutluluk, huzur içinde kutlanır.
Asıl amaç da budur. İnsanların, birleşmesi, kaynaşması, küslerin barışması, nefretin, kinin yok edilmesi, en güzel dileklerin karşılıklı iletilmesidir.
Günümüzde maalesef, artık bayramlar, adeta bir “TATİL FIRSATI” olarak görülmesi, “NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR” denilmesine sebep oldu. En üzücüsü de, bayramların gelmesinden ençok mutlu olan çocuklarımızın, bu manevi havayı teneffüs etmesi köreltilmiş oldu. Ne yazık ki önümüzdeki yıllarda çocuklar artık, “BAYRAM GELSEDE TATİLE ÇIKSAK” deyimini bolca kullanır hale gelecekler. Acı bir gerçek.
***
Bir de BAYRAMLARINI BURUK GEÇİRENLER vardır.
İşte en ACI GERÇEK BU,” İNSANIM” DİYEBİLEN HERKESİN YÜZÜNE BİR ŞAMAR GİBİ OTURUYOR.
ŞEHİTLERİMİZ !
ŞEHİT AİLELERİMİZ !
ŞEHİT: Kutsal bir ülkü, inanç ve yurdu için, savaşırken ölen kimse.
BAKARA SURESİ 154. AYET: Allah yolunda öldürülenler için, “ölüler” demeyin. Hayır, Onlar diriler, fakat siz bilemezsiniz, der.
İslamiyet, vatan, bayrak, toprak, namus deyip yola çıkan ve bu uğurda şehit düşen on binlerce kardeşimiz var. Birde geride bırakılan onbinlerce aile.
Peygamber Efendimiz, (S.A.V.) herzaman şehit aileleri ile özel olarak ilgilenmiş, onlara elinden gelen, maddi manevi yardımı esirgememiştir. Durumlarına göre bazen, mağdur olanları doğrudan himayesi altına almış, bazen onların acılarına gözyaşlarıyla ortak olmuş, bazen de şehit ailelerine, şehitliğin güzelliklerinden bahsederek yanık yüreklerini rahatlatmıştır.
Bir de, Şehit Aileleri için güzel bir dua hediye bırakmıştır.
Peygamber Efendimizin (S.A.V.) şehit aileleri için duası;
“Allahım ! Onların kalplerindeki üzüntüyü ve başlarına gelen musibeti gider. Şehitlerin geride bıraktıklarını kendileri hakkında hayırlı eyle.” ( Vakidî. I.316)
27 Mayıs Şehitler Haftası. M.H.P. Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli Bey, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ve Genel Başkanı Sn. Dr. Sinan Ateş Bey ile partililer bu haftayı çeşitli etkinliklerle, Şehitlerimizi yadederek geçirmişlerdir. Şehitlikler, Şehit Aileleri ziyaret edilerek dualar ve mevlidler okutulmuştur.
Burada şu soruyu yazmadan geçemeyeceğim;
Peki, bunca verilen ŞEHİT KİMİN ŞEHİDİ ?
Hiç düşündünüz mü ?
Hâlâ gelen ŞEHİTLER KİM İÇİN, NE İÇİN ŞEHİT OLUYORLAR ?
Muhakeme şuurunu kaybetmeyenler herhalde cevabını verdi bile !
Diyorum ki; Her İl'de, İlçe'de, Kasaba ve Köyde, HERKES KENDİ MAHALLESİNDE, ŞEHİT AİLELERİNİN EVLERİ, TÜM O BÖLGEDEKİ İNSANLAR TARAFINDAN ZİYARET EDİLSE bir nebzede olsa O Ailelerin acıları hafifletilemez mi?
MADEM BU ŞEHİTLER;
BENİM DİNİM,
BENİM VATANIM, BAYRAĞIM, TOPRAĞIM,
BENİM NAMUSUM için,
ŞEHİT OLDULAR, OLUYORLAR,
HERKES BU YAZDIKLARIMI, ÜSTÜNE DÜŞEN BİR GÖREV OLARAK KABUL ETMELİDİR !
TÜM ŞEHİTLERİMİZE, EBEDİYETE GÖÇ ETMİŞ YAKINLARIMIZA RAHMET DİLİYOR, BAYRAMINIZI KUTLUYORUM.