Serinlemek için herkes yazın deniz, göl, dere gibi yerlerde suya girer. Suya girmeden, vücudunu girdiği suyun sıcaklığına alıştırmak için yavaş yavaş girer. Ama ben yazıma yavaş yavaş değil, balıklama dalacağım.
Son günlerde, hepimizin de şahit olduğu gibi ülkemizde yoğun bir provokasyon, dezenformasyon, itibarsızlaştırma, yalan, dolan, ahlaksızlık, patavatsızlık, yozlaşma aldı başını gidiyor.
Sokaklar alan tulan. Galiba “gündem bu hafta bu olacak” demeye kalmadan, bir bakıyorsunuz yeni olaylar, yeni gündemler peydahlanıyor.
Bilerek mi oluyor?
Bence kesinlikle evet !
Neden?
Seçime gidiyoruz, bu bir,
Ülkede kaos çıkartmak isteyenler, olmasa bile “kaos ortamı içinde yaşanır mı?” havası vermek isteyenler ve bunların yoğun bir gayret içerisinde oldukları gözlerden kaçmıyor, bu iki,
Sayın Bahçeli, Sayın Erdoğan yani Cumhur İttifakı gitsin de ülkeye ne olursa olsun diyenler, bu üç,
Dört, beş, altı sayabildiğiniz kadar sayın. Bunları istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
Geçen günlerde bir televizyonda haber programı izliyordum. Çok güvendiğim ve görüşlerini çok beğendiğim bir güvenlik uzmanı aynen şunları söyledi:
Mealen “ülke seçim atmosferine girmeden, sizler EKONOMİ, TERÖR, DİĞER ÜLKELER İLE İLİŞKİLER, SINIRLARIMIZ, PATATES, SOĞAN, DOMATES derken ülkede değişik yerlerden, çok değişik ve hiç ummadığınız yerlerden saldırılar gelecek, hepimiz şaşırıp kalacağız” demişti.
Demesine kalmadan 31 Mayıs’ta hangi televizyonu açsanız, hangi gazeteye veya dergiye baksanız ahlaksızlıklar almış başını gidiyor. Hem de bir değil iki değil. Hepsi birbirinden mide bulandırıcı edepsizlikler diz boyu.
Tam bu yazıyı yazarken şu anda okullardan peş peşe gelen akıl almaz yobazlıklar.
Ne %99’u Müslüman olan ülkeye, ne de bu güzelim ülkemizin gençliğine yakışmayacak hareketler.
Eeee tabii, sen bu ülkenin gerçek TÜRK GENÇLİĞİNE, Z KUŞAĞI, ALFA ÇOCUKLARI (bu da yeni moda oldu) gibi saçma sapan uydurma sözcüklerle hitap edersen olacağı bu.
Bakın bakalım !
Kendini TÜRK GENÇLİĞİ olarak gören bir kuşaktan bu saçma sapan hareketleri görecek misiniz?
Göremezsiniz !
Gördükleriniz olursa da o, ne ATATÜRK’ün, ne ALPARSLAN TÜRKEŞ’in ne de Sayın DEVLET BAHÇELİ Beyin gençliği olamaz.
Çünkü, MHP’li, ÜLKÜ OCAKLI, ÜLKÜCÜ olan bir gence;
“TÜRKLÜK BEDENİMİZ, İSLAMİYET RUHUMUZDUR, RUHSUZ BEDEN CESET GİBİDİR” diyen Başbuğ Alparslan Türkeş;
TÜRK GENÇLİĞİNE gerekli düsturu vermiştir. MHP’de ÜLKÜCÜLÜĞÜNE devam eden hiç bir ülkücü de edindiği bu düsturun dışına çıkmaz.
Bakın, 2023 Haziran seçimlerine kadar bir kartopu halinde başlayan yukarıda sıraladığım bu saldırılar, bir ÇIĞ büyüklüğüne ulaşmadan önlemler alınmalı.
Özellikle ismine ne derseniz deyin, bu sanal alem denen platformlar ülkemizin başını çok ağrıtacağa benziyor diye düşünüyorum.
Siz ne dersiniz, bilmiyorum?
Antalya’da gerçekleşen çok acı ve ruhumuzu bedenimizi inciten olaylardan sonra adını vermeyeceğim bir dergi “bu çocuğu yaşatmazlar” başlığı atması olayın vahametini ve buram buram provokasyon koktuğunu kundaktaki çocuk bile anlıyor.
Halbuki, hukuk devletiyiz ve bir ceza verilmesi gerekiyorsa bu cezayı ADALET verir. Gerisi yok hükmündedir.
Çok uyanık olmalıyız, çok!
Bu tür oyunlara gelmemeliyiz.
BİZZAT KENDİ YAŞADIĞIM BİR OLAY
Yıl 1980 öncesi. Burslu okuduğum bir okulda geçen bir olay. O yıllarda seminerlere katılırdık ve biz ülkücülere devamlı “hiç bir olayın içinde olmayacaksınız” şeklinde telkinlerde bulunulurdu. Biz de mutlak uymaya gayret ederdik.
Birgün sınıfta öğretmenin gelmesini beklediğimiz sırada, sınıfa sözde öğrenci olan birkaç kişi girdi, ellerinde bir ekmek, ekmeğin içini çıkardılar top gibi yaptılar ve birbirlerine atmaya başladılar.
Bu halde maneviyatı güçlü, ekmeği en büyük nimet sayan bir insan durabilir mi? Tabii sınıfta ülkücüler ile ekmekle top gibi oynayan diğer grup arasında kıyasıya bir çatışma yaşandı. Okul yönetimi geldi olayları yatıştırdı. Meğer biz öyle zannetmişiz.
Okulun en üstü, beşinci katı yemekhaneydi. Öğlen yemek saatinde yemeğe çıktık. Bir kargaşa çıktı ve bir arkadaşımızı sıkıştırıp beşinci kattan camdan aşağı atmışlar. Arkadaşımız, okul önünde bulunan ağaç dallarına takılarak yere düşüyor ve günlerce komada kaldıktan sonra Allah’ a binlerce şükür hayatta kalıyor. Allah ömür verdikten sonra gerisi yalan. Şu an hayatta ve hayatını idame ettiriyor.
Bu olayı neden anlattım?
İki olay ve ikisinde de insanımızın manevi duygularıyla oynamak isteyen kişiler.
Amaç ne?
Kargaşa çıkartmak.
Lütfen provokasyonlara gelmeyelim.
“BİZ BU FİLMLERİ DEFALARCA SEYRETTİK” dememin sebebi bu.
BİZİ BÖLMEK, PARÇALAMAK İSTİYORLAR!
BU OYUNLARA ALET ETMEK İSTİYORLAR!
BİZ, FİGÜRAN DEĞİLİZ!
BİZ, BU ÜLKENİN GERÇEK SAHİPLERİYİZ!
İTİDALLİ VE İHTİYATLI DAVRANMALIYIZ!
SEÇİMLERE KADAR ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ!
SEÇİMLERDE DE ZİLLETE FIRSAT VERMEMELİYİZ!
ALLAH ülkemizi, milletimizi, dinimizi, bayrağımızı korusun.
Allah Türk’ü korusun ve yüceltsin.