2020'yi acısıyla, tatlısıyla, iyilikleri, kötülükleri ve "felaketleriyle" geride bıraktık. Önümüzde taptaze yeni bir 365 gün var. İnşallah, umudumuz ve beklentimiz, geçtiğimiz yıl ve yıllardaki kötü olayları tekrar yaşamamak.
Tevekkül ile biz tedbirimizi alacağız, takdiri, bizi yaratan ve var eden Allah'a bırakacağız. Allah kimseyi korktuğu yere uğratmasın.
Geçtiğimiz yıl ailemizi, ülkemizi, dünyayı derinden yaralayan çok üzücü olaylarla karşı karşıya kaldık.
Bu sorunları yaşarken, sorunlara çözüm bulmak ve çözmek de hayatın bir gerçeği olduğunu bilmektir.
Çözümde, iktidar ve muktedir değilsen, insaflı bir teklif ve yaklaşımda bulunmak da insani bir görevdir.
Çözümü başaramıyorsan bari çözümün önüne set olma, gölge etme, çözüm yolundaki taş ve diken olmaktan vazgeç diyeceğimiz, bir kesimin varlığı gerçeği de maalesef önümüzde duruyor.
Bir yazar, "çözümü ertelenen sorun, uykunuzda sizi yakalamasından korktuğunuz akrep gibidir" demiş.
Cumhur İttifakı kurulma aşamasına kadar dağ gibi biriken ve çözüm bekleyen sorunlar yumağına, bir neşter atılması gerekiyordu. Cumhur İttifakı öncesi ve kurulup sonrasında, MHP ve AKP'nin ortak hareket ederek operasyon masasına yatırılma aşamasına kadarki sorunlara kısaca bir bakacak olursak;
*15 Temmuz öncesi, çukur ve Kobani olayları, açılım sürecinde hükümetin başına örülmek istenen kirli çoraplar. Balyoz, Ergenekon, Ayışığı gibi davalar. Her gün bir yerlerde büyük patlamalar, onlarca şehit, yüzlerce ölüm olaylarının gerçekleşmesi. 15 Temmuz gecesinden itibaren de FETÖ olayının günyüzüne çıkması,
*AKP'den bazı kişileri ayırıp yeni türeyen partilerin kurdurulması, (zaten bunların ayrılması da normal bir durum)
*Ardından, Ülkemizin güneyinde yeni yapılanma hareketleri, Kuzey Irak, Fırat'ın doğusu ve batısı gerçeği, Suriye'nin kuzeyindeki hareketlilik ,Libya, Mısır, Filistin, İsrail, Kıbrıs nihayetinde CAN Azerbaycan gerçekleri,
*Derken, Akdeniz'de suların ısınması, Yunanistan ve Fransa ile aramızdaki bitmek tükenmek bilmeyen gerginlik, ABD'nin aldığı ve alacağı kararlar,
*Henüz ülkemizdeki hukuk yolları bitirilmeyen, hâlâ davaları devam eden bir çok suçtan içerde yatan Demirtaş denen zat hakkında AİHM'nin yangından mal kaçırırcasına karar vermesi. Verilen bu kararı, Kılıçtaroğlu ve Akşener, Karamollaoğlu ve HDPKK'nın hiç zaman geçirmeden anında sahiplenmesi,
*Bunlar yetmiyormuş gibi CeHaPe içerisindeki taciz, tecavüz olaylarının atom bombası büyüklüğünde bir patlamayla ortaya çıkması. Bunların örtülmesi çabası içinde olan muhalefetin "TÜRBAN" olayını yeniden ısıtıp gündeme taşıması,
*İslam, Türkiye ve Türk düşmanlarının "sözcülüğünü" yapan sözde bir gazetenin Ayasofya'nın Cami olarak açılışına "felaket" olarak düşman bir tavırla başlık atması,
*Türkiye Cumhuriyeti devleti çıkarları doğrultusunda hiçbir kararda olumlu yer almayan, hasmane bir tavırla adeta düşmanlarımızın "sözcülüğünü" yapan bir muhalefetin güç birliği etmesi, (altılı ganyanın 6 atlısı)
*COVİD 19 denen VİRÜSÜN en büyük bela olarak çözüm beklemesi,
Yenikapı ruhunun oluşmasından sonra, Sn. Devlet Bahçeli'nin öncülüğünde CUMHUR İTTİFAKI'nın kurulması CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ'nin gündeme getirilerek başarıyla uygulamaya geçirilmesi bir ÖNGÖRÜ değil de nedir? Ben bu yaşıma kadar bu kadar uyumlu çalışan bir kabine görmediğimi burada belirtmeliyim.
Bu kadar olumsuzluğun görülmesine rağmen, bir ÇÖZÜM getiremeyen, düşmanca ve hasmane tutumlarından vazgeçmeyen ve her halükârda HDPKK ile olmaktan, birlikte hareket etmekten gocunmayan muhalefetin, bu tutumuna ne söylememiz gerektiğine okuyucu olarak lütfen siz karar verin. Çünkü kendilerine muhalefet denen bu güruha ben bir isim bulamıyorum, ne desem de az geleceğini düşünüyorum.
Halbuki, bu ülkenin "ÖNCE ÜLKEM SONRA PARTİM SONRA BEN" diyen YÜREĞİ KOCAMAN, KORKUSUZ, CESUR, BİLGE, TÜRKLÜĞÜ SEVEN, VATAN, BAYRAK, DİN, İMAN, İNANÇ birliği içinde olan insanlara ihtiyacı var.
Bu vasıfları saydığımızda da akla gelen, beyinlerde oluşan grubun ÜLKÜCÜLER, Liderinin de Sn. Devlet Bahçeli olduğu gün gibi ortada.
Bu ülkeye binlerce şehit veren ve vermeye de hazır olan ikbal peşinde olmayan, menfaat ve makam gözetmeyen bir HAREKET ve ÜLKÜCÜLER ancak bu kadar sorunun altına canını, elini taşın altına sokar.