Halen yürürlükte olan ve referandum ile kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine göre; Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler, bilindiği gibi 2023 yılının Haziran ayında yapılacak.
Bu güne kadar yapılan seçimlerin belki de en önemlisi olmaya aday bir seçim olacağı şimdiden belli. Bugün itibarıyla seçimlere yaklaşık yirmi ay olmasına rağmen ülke seçimle yatıyor seçimle kalkıyor. Sadece bu günü bekleyen biz olsak belki bu kadar önem arz etmeyecek ama dünyanın açıklamaları ve saldırılarına baktığımızda bu fikri öne sürmemizin önemi ortada.
Geçen yazımda da bahsettiğim gibi sadece dünya olsa iyi, iktidar ülkenin birçok sorunu içinde cebelleşirken, muhalefette dünyaya ayak uydurmuş durumda. Dünyanın küresel güçleri nereden saldırıyorsa muhalefette aynı yerden saldırılarına devam ediyor.
Bu ve birçok nedenlerden dolayı “SON DÜZLÜĞE” girmiş durumdayız. Saldıranlar var gücüyle saldıracak; ülkesini, milletini, devletini, bayrağını, Misak-ı Milli sınırlarını, bağımsızlığını, İslam’ı savunanlar da var güçleriyle, bu ve benzeri değerlerimizi savunacaklardır.
Artık bu işin lamı cimi kalmadı. Ülke sevdalıları 2023 seçimlerinin ne derece önemli olduğunu görmek ve bunun bilincinde olarak hareket etmek zorundadırlar.
2023 SEÇİMLERİ YA İSTİKLAL, YA İSTİKBAL YA DA ZİLLETE TESLİMİYET MÜCADELESİ olacaktır.
Neden mi?
Bilindiği gibi, on devletin büyükelçileri, daha öncesinde emekli generaller, daha öncesinde birçok STK’lar, dernekler vb. kuruluşlar yetkilerini de aşarak muhtıra gibi yazılar yayınlamışlardır.
Büyükelçiler dışındaki yazılar ve bildiriler hakkında konuşuldu, yazıldı ve tartışıldı.
Bu büyükelçiler şimdi nerden çıktı, diyebilirsiniz.
Benim bildiğim, bunları kendi devletleri ülkemize atadı ve onlar da geldiler sayın Cumhurbaşkanımıza “güven mektuplarını” sundular ve görevlerine başladılar.
Güven mektubu denilen şey nedir?
“Ben, boyumdan büyük işlere kalkışmayacağım, Devletler Hukukunun bana vermiş olduğu yetki sınırları içerisinde görevimi yapacağım, görev yaptığım ülkenin iç işlerine, gibi gibi konulara karışmayacağım, görevim bittikten sonrada çekip gideceğim anlamına geldiğini biliyorum,” demektir.
Bildirilerin altında imzaları olanlar bunu neden yaptılar?
Yukarıda yazdım. 2023 seçimleri öncesi bu tür “saldırılar” ve boylarını aşan bu tavırlar artarak devam edeceğini tahmin ediyor ve görüyorum. Çünkü bu ülkeler dünyanın sabıkalı ülkeleridir, bu aldıkları sabıkayı da kendi tarihini okuyan ve araştıranlar çok iyi bileceklerdir.
Şimdi bu kendini bilmezlere soruyorum:
Bosna’da neredeydiniz?
Çeçenistan’da tatilde miydiniz?
Doğu Türkistan’a kör müsünüz?
KKTC’yi tanıyor musunuz?
Azerbaycan’da sağır mıydınız?
Filistin halkının neler çektiğini biliyor musunuz?
Göçmen ve sığınmacılara neden kapılarınızı kapatıyorsunuz?
Afganistan’da 20+20= 40 yıldır “özgürlük ve demokrasi” çığırtkanlığı yapanlar sizler değil miydiniz?
Irak, Mısır, Libya, Tunus, Sudan gibi ülkelerde neler oldu ve oluyor, haberiniz var mı?
Suriye’ deki emellerinizi bilmediğimizi mi zannediyorsunuz?
Pandemi döneminde “aşı hırsızlıklarınızı” ve Afrika’nın birçok ülkesinde insanların neden aşı olamadıklarını araştırıp, kendi kendinizi sorgulayıp kamuoyuna bir açıklama yapan yetkiliniz var mı?
Küresel ısınma ve dünyanın çölleşmesine karşı önlem olarak ne yapıyorsunuz?
Dünyada milyonlarca aç çocuk, bir lokma yemek yemeden, yatacak yer bulabilirse yatağa aç girdiğini neden gündeme getiremiyorsunuz?
O kadar çok cevap veremeyeceğiniz soru var ki hangi birini sorayım?
Haydi şimdi ülkelerinize dönün ve bu soruları kendi yetkililerinize sorun bakalım, tabii yüzünüz var da dönebilirseniz !
Şimdi bunları anladık ve tanıyoruz. En azından düşmanlarımız olduğunu biliyoruz.
Ya içimizdeki sorumsuz ve sorunlulara ne diyelim?
Küresel güçler bu tür saldırıları hazırlayıp yazıya döktüğü an, sanki bir fotokopisini çekip içimizdeki uzantılarına yolluyorlar, onlar da koro halinde aynı dil, aynı cümle, hatta aynı kelimelerle başlıyorlar saldırmaya.
Nereye?
Kendi ülkelerine ve kendi yöneticilerine.
Onun için diyorum ki;
2023 seçimleri olabildiğince önemli.
ÜLKE SEVDALILARINI, SON DÜZLÜKTE BÜYÜK BİR MÜCADELE bekliyor.
Allah ülkemizi, milletimizi, devletimizi, bayrağımızı korusun. Bizleri de İslam’ın sancaktarlığından geri koymasın.