Tiyatro genel olarak bir sahne sanatıdır. Senaryoya bağlı olarak sahnede oyuncular tarafından rol yapılmasıdır.
Tiyatro oyunlarında, rol sırası gelenlere sahneye çıkmalarını hatırlatan kişiye kondüvit veya sahne amiri denir.
“SAHNE AMİRLERİ” sırası geleni sahneye sürer, rolü gereği SUFLESİNİ alan oyuncu oyununu oynar sahneden iner ve birgün sahne kapanır.
Tiyatro değil de TİYTORA nerden geliyor?
Rahmetli annemin büyüğü bir teyzem vardı.
Yaptığı hareketlerden, onaylamadığı davranışlarından dolayı birine kızdığı zaman “tiyatora, ula bu tam bi tiyatora” diye eleştirisini belli ederdi. Ama hayatında bir kez olsun tiyatroya gitmemiş bir oyun seyretmemiş birisiydi. Bu eleştirisini de tiyatroyu kötülemek veya tiyatroyu benimsemediğinden değil, tiyatroda, rol yapıldığından söylediğini düşünüyorum.
Çünkü rol yapmanın, “içten davranmamak, davranışlarında içtenlik bulunmamak” olduğunu biliyoruz.
Son yıllarda hele hele son aylarda Türkiye’miz adeta açık hava sahnesine döndürüldü. Rol kesen kesene.
Kondüvit yani sahne amirleri oyun sırası gelenlere sahneye çıkması gerektiğini söylüyor, sahnede yerini alanlar da kendine verilen oyununu oynuyorlar.
Bakalım bu rol kesmeler nereye kadar devam edecek?
Bekleyip, seyredip göreceğiz.
Uzunca bir zamandır “İYİ POLİS KÖTÜ POLİS” oyunu sergileniyor.
6+1’in yuvarlak masasında birinin ak dediğine diğeri kara diyor, birinin olur dediğine bir diğeri olmaz diyor. Türk askerinin Irak ve Suriye’de görev süresinin uzatılmasına ilişkin Meclis’te yapılan oylamada CHP, HDP ile hayır oyu kullanırken, İP evet oyu kullanıyor. Üstelik oylamadan sonra CHP’liler evet oyu kullananları suçlama cüretini gösteriyor buna yönelik İP’ten bu suçlamaya yönelik en ufak bir itiraz gelmiyor.
Ses çıkaran veya çıkarmaya yeltenenlerinde anında bulundukları görevlerinden alındıkları görülüyor.
Böyle bir görevden alınmayı kuzu kuzu kabul edip sessizce kenara çekilen ve kendilerini ülkücü diye adlandıranları da anlayabilmiş değilim. Şahsen bu hareket bana yapılmış olsaydı ben kendime bunu zül addederdim diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Çünkü ülkücü, gururlu, onurlu, başı dik alnı açık yiğitlik demektir.
Tiyatora tüm hızıyla devam ediyor.
Kemal bey kamu kurumları önündeki gösterilerinden sonra şimdi de elektrik kesintileri gösterileriyle gündeme geliyor.
Sen git, yüz bin liralık otel odalarında yat kalk ama bin liralık elektrik faturasını ödeme.
Sen git, sözde elektrik parası ödenmediği için elektriği kesilen aileyi ziyaret et ama o ailenin elektriğinin kesik olmadığına dair resmi makamlardan açıklama gelsin.
Sen git, yine bir başka aileyi ziyaret et ama o ailenin de kaçak elektrik kullandığından dolayı elektrikleri kesilmiş olsun.
Sen git, Diyarbakır’ı ziyaret et ama evlat nöbetinde olan aileleri ziyaret etme.
Sen git, tezkereye Meclis’te hayır oyu kullan sonra kalk askerlere taziyede bulun, kandili yerle yeksan edeceğinden dem vur.
Sen git, elektrik parasını ödeme ama birçok büyükşehir belediyesi yönetimi elinde olmasına rağmen belediyeler tarafından, DOĞALGAZ, SU, EKMEK ve ULAŞIM ücretlerine yapılan büyük oranlardaki ZAMlardan hiç bahsetme.
Sen git, “belediye başkanları kendi işlerini yapsın” demene rağmen, belediye başkanları üzerlerine vazife olmayan işleri yapmaları ve açıklamalar yapmalarına rağmen hiçbir açıklama yapama.
Sen git, kamu kurumlarını sözde ziyaret et ama FAHİŞ FİYAT UYGULAYAN marketlerin hiç birisinin kapısının önünden bile geçme.
Tiyatora devam ediyor.
İPe sapa gelmez İPteki cambazlıkları tiyatoraları yazmaya kalksam bitmek tükenmek bilmez. Onu da başka bir yazımda ele alayım.
NEDEN BÖYLE DAVRANIYORLAR
Peki bunca yalanın ortaya çıkması bu yalanları ortaya atanları hiç mi üzmüyor?
Üzülseler zaten böyle davranmazlar.
Ben bunların bilerek ve isteyerek yapıldığını düşünüyorum.
Neden böyle davranıyorlar?
Reklamın iyisi kötüsü olmaz !
Gündem oluşturmak ve gündemde kalabilmek için yapılan bir oyun gibi geliyor. Çünkü;
YATIRIM YOK,
İCRAAT YOK,
YAPILAN BİR İŞ YOK,
HİZİP ÇOK,
ÇATIŞMA BOL,
ÖTEKİLEŞRİRME GIRLA GİDİYOR,
Nasıl kendilerinden söz ettirecekler?
İşte böyle !
Her akşam televizyonlarda, gazetelerde, sokaklarda, sanal alemde, youtube sayfalarında bunlar.
Varsa yoksa cumhurbaşkanı adayı kim?
Altılı masa bunu dedi, yok öyle demedi böyle dedi, diğeri aslında şunu söylemek, bunu demek istedi.
Yazık yazık!
Birileri de bunların arkasına takılmış ha babam de babam koşturup duruyorlar.
Ey Türk Milleti!
Sabır, sabır sabır.
Şunun şurasında Haziran 2023’e bir şey kalmadı.
Allah’ın izniyle, feraset sahibi Türk milleti bunların pabucunu ellerine verecektir İnşallah.
Allah doğruları, iman eden ve inananları koruyan ve esirgeyendir