Anne veya babanın çocuklarına karşı olan görevleri evlenmeden, çocuklar dünyaya gelmeden önce başlar. Bu görevlerin başında evlenilecek eşin seçimi gelir. Diğer görevlerin arasında ise, çocuğun anne rahmine besmele ile düşmesi ve henüz anne rahminde iken helal lokma ve helal rızık ile beslenmesini ve iyi bir eğitimden geçirilmesini sayabiliriz.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.) “Kişi dostunun dini ile dindardır.” buyurarak arkadaş ve dost seçimine büyük bir önem verir ve herkes kiminle arkadaş olduğuna dikkat etsin uyarısında bulunur. Arkadaş ve dost seçiminde bile son derece titiz davranılmasını isteyen dinimizin elbette bir ömrü birlikte geçireceğimiz eşlerimizin seçiminde de daha hassas davranmamızı ister.
İyi ve hayırlı kişi olmak, elbette “dindar” olmakla mümkündür. Hiç kuşkusuz eş seçimi, dost seçiminden çok daha önemlidir. İnsanın en çok etkisinde kaldığı kişilerin başında eşi gelir. Böyle olunca dünya ve âhiret mutluluğu peşinde olanlar için eş seçimi, iyilerle beraber olma niyetinin ilk ve en ciddi göstergesidir. Eş seçiminde dikkatli davranmayanın dost seçiminde dikkatli olacağını düşünmek mümkün değildir.
İslam dini eş seçimiyle ilgili belirli prensipler koymuştur. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Kadın dört sebepten biri için alınır: Malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi halde) sıkıntıya düşersin.” (Buhârî, Nikâh 15, Müslim, Radâ 53. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Nikâh 2; Nesâî, Nikâh 13; İbni Mâce, Nikâh 6)
Evlenilecek kadınların seçimi ile ilgili bir başka hadislerinde ise Peygamberimiz şöyle buyururlar:
”Kadınları, yalnız güzellikleri için nikâhlamayın. Güzellikleri onları ahlâkça alçaltabilir. Onarla, sadece mallarının hatırı için de evlenmeyin. Malları kendilerini azdırabilir. Kadınlarla, dindarlıkları sebebiyle evlenin. Hiç şüphesiz yırtık elbiseli, siyah, fakat dini bütün, ahlâkı güzel bir kadın daha kıymetlidir.” (İbni Mace, Nikah)
Eş seçimi konusunda Gazali İhyâ adlı eserinde şöyle der:
“Kadının dört yönden erkekten az olması gerekir. Aksi halde kadın erkeği hakir görür:
1-Yaşça, 2-Boyca, 3-Malca, 4-Nesepce
Dört yönden de üstün olmalıdır:
1-Güzellikçe, 2-Edepçe, 3-Takvaca, 4-Ahlakca (İhya, c.6/357)
Eşler arasında denklik olmazsa, geçimde olmaz. Meselâ; Dindar bir kadın, inancı zayıf veya inançsız biri ile evlendirilemez. Evin geçimini sağlama niyeti, çaba ve gayreti ve gücüne sahip olmayanla evlilik olmaz. Kötü alışkanlıkları olanla, iyi bir aileden gelmeyenle evlilik olmaz. Biri çok zengin diğeri çok fakirse, evlilik olmaz. Zengin bir uşak almış olur. Bir âlimle bir cahil bir arada olmaz. Anlaşamazlar. Biri ahlâklı biri ahlâksız olursa, güven olmaz. Biri güzel biri çirkin de olmaz. Sevgi, saygı, geçim olmaz. Biri yaşlı biri genç ise de olmaz. Evlilikte yaş farkı çok fazla olmamalıdır. Aynı yaşta da olmamalı, kadın büyük de olmamalıdır. Aksi halde çok sorun çıkar, evlilik sağlıklı olmaz.
Peygamberimiz (s.a.s) de şöyle buyuruyor: “Evleneceğiniz eş konusunda seçici davranın, denginizle evlenin. Kızlarınızı da emsalleriyle evlendirin.” (İbn Mâce, Nikâh, 46.) “Dengi olanlardan başkası ile kadınları nikâhlamayın.” (Prof. Dr. V. Zuhayli İslâm Fıkhı Ans. (9/184)