Cenâb-ı Hakk insanı kendisini bilmesi; Kendisine ibadet ve itaatle kulluk etmesi için yaratmıştır. (Zariyat suresi: 51/56, İnsan: 76/3. Beled: 90/10) Bilmemiz gerekir ki Allah’a kulluk, yalnız O’na ibadet etmekle değil, hem ibadet hem de emir ve yasaklarına itaatle gerçekleşir. Çünkü Allah, yalnız ibadet ilâhı değil; Aynı zamanda hüküm ilahıdır. Allah (c.c.) tarafından yapılması emredilen ibadetlerin hepsinin sosyal hayatı düzenleyici fonksiyonları vardır. Namaz sosyal hayatımızı düzenleyen ibadetlerin başı ve en önemlisidir. Kıldığımız namaz hayatımıza hâkim olan bir namaz olmalıdır. Ayetlerden ve hadislerden öğrendiğimize göre; hayata etkili olmayan, hayatımızı düzenlemeyen, bizi kötülüklerden alıkoymayan bir namaz, Allah’ın istediği bir namaz değildir. “(Ey Muhammed!) kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı ikâme et, çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor.” (Ankebut 29/45) Hiç şüphesiz namazı kılmakla dosdoğru kılmak ve ikâme etmek bir değildir. Ankebut suresi 45. Âyetten de anlaşılacağı gibi; İkâme edilen namaz, dosdoğru kılınan, bizi kötülükten alıkoyan, dosdoğru bir insan kılan, cemaat halinde kılınan ve bizi her alanda bir ve beraber kılan bir namazdır. Bu ve daha başka ayetlerde geçen “Namazı ikâme et” emrini “Namazı cemaat halinde, hakkıyla, dosdoğru ve amacına uygun olarak kıl ve dosdoğru ol” şeklinde anlamak îcap eder. Hakkıyla ve amacına uygun olmadan kılınan bir namaz ikâme edilmemiş olup, Meryem suresi 59. Ayette de belirtildiği gibi zâyi edilmiş olur. Dinin direği müminin miracı olan namaz hakkında vermiş olduğumuz bu kısa bilgiden sonra namazın nasıl kılınacağını öğrenelim. 1) SABAH NAMAZININ KILINIŞI Sabah namazının iki rekât sünnetini kılmak için: "niyet ettim allah rızası için bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. (kalben niyet etmek de yeterlidir) hemen eller yukarıya kaldırılıp "allahu ekber" diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve "sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" duası okunur. Arkasından "eûzübillahimineşşeytani'r-racim bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip fatiha suresi okunur sonra "amîn" denir ve bir miktar daha kur'an okunur. Bir miktardan maksat, en az bir sure veya en az üç kısa ayet veya kısa ayete denk bir ayettir. Arkasından "Allahu ekber" deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa "sübhane rabbiye'l-azîm" (büyük rabbimi tesbih ederim-anarım) denir. Sonra "semiallahülimen hamideh" (allah kulunun hamdini işitir) denilerek ayağa kalkılır. Ayakta "allahümme rabbena ve lekelhamd" (ey rabbimiz biz ancak sana hamd ederiz, hamd senin içindir) denilir. Ondan sonra "allahu ekber" diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa "sübhane rabbiyel'alâ" (yüce olan rabbimi anarım) denir. Sonra "allahu ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine "allahu ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa "sübhane rabbiyel'alâ" denilir. Bununla bir rekât bitmiş olur. Namaz kılarken özellikle tadili erkâna riayet etmek gerekir. Özellikle rükûdan doğruluşta belimizin iyice doğrulmasına dikkat etmeliyiz. Bu vaziyette iken yani ayakta iken ‘rabbenâ lekel hamd’ deyinceye kadar beklemeliyiz. Birinci secde ile ikinci secde arasını ‘sübhanallah’ diyecek kadar ayırmalıyız. Bunlara dikkat edilmezse namaz fasit olur. Bu ikinci secde arkasından "allahu ekber" denilerek ikinci rekâta kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir miktar daha kur'an okunur. Birinci rekâtta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna "ka'de = oturuş" denir. Burada "ettehiyyatü lillâhî ve allahümme salli ve barik, rabbena atina" diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra "esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek sağ tarafa ve yine "esselâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekâtlı namaz bitmiş olur. Benzerlik bakımından, sabah namazının iki rekât sünneti ile farzının, öğle namazının son iki rekât sünneti ile akşam ve yatsının ikişer rekâtlık sünnet namazlarının kılınışı aynıdır. Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır. Namazda erkekler ellerini kulak memelerine değecek şekilde, kadınlar göğüs hizalarına kadar kaldırırlar. Kıyamda erkekler sağ ellerini sol elleri üzerine gelecek şekilde göbekleri üzerine, kadınlar göğüsleri üzerine bağlarlar. Sabah namazının iki rekât farzına gelince: önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra “bugünkü sabah namazının farzını kılmaya” diye niyet edilir. Eller kaldırılarak "allahu ekber" diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekât kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında fatiha'dan sonra biraz fazla kur'an okunması sünnettir. Bu sünnetin (ezberi olanlar için) en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir. Sabah namazının farzında birinci rekâtta fatiha’dan sonra okunacak sure ve ayetlerin ikinci rekâta göre biraz daha uzun olması sünnettir. Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve "semiallahu limen hamideh" cümlesini, fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare-açıktan sesli olarak okuyabilir. 2) ÖĞLE NAMAZININ KILINIŞI Öğle namazının ilk dört rekât sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet “bugünkü öğle namazının ilk sünnetine” diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekâttan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka'de) olduğundan bu oturuşta yalnız "tahiyyat" okunur. Sonra "allahu ekber" deyip ayağa kalkılır. Yalnız besmele, fatiha ve bir mikdar da kur'an okunarak yukarda bildirildiği şekilde, rükû ve secde yapılır. Ondan sonra dördüncü rekât için "allahu ekber" denilerek ayağa kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar da kur'an okunarak yine bildirildiği gibi, rükû ve secdelere varılır. Sonra oturulur; bu oturuş son ka'dedir. Bunda da tahiyyat okunduktan sonra, salli ve barik, rabbena atina duaları tamamen okunup, yazdığımız şekilde, iki tarafa selam verilir. Böylece bu dört rekât sünnet kılınmış olur. Öğle namazının farzına gelince: Sünnetten sonra namaza aykırı bir iş yapmadan ayağa kalkılır. İkamet getirilir. O günkü öğle namazının farzını kılmaya niyet edilir. Eller yukarıya kaldırılarak "allahu ekber" diye tekbir alınır. İlk iki rekâtı sabah namazının iki rekât farzı gibi kılınır. Ancak bu iki rekâttan sonraki oturuş, birinci ka'de olduğundan bunda yalnız "tahiyyat" okunur. Ondan sonra "allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Yalnız besmele ile fatiha okunur. Anlatıldığı gibi rükû ve secdelere varılır. Sonra "allahu ekber" diyerek dördüncü rekata kalkılır. Besmele ile yalnız fatiha suresi okunarak rükû ve secdelere gidilir. Sonra oturulur. Bu oturuş son ka'dedir. Bunda "tahiyyat" okunduktan sonra "salli ve barik, rabbenâ âtinâ" duaları okunur ve iki tarafa selam verilir. Böylece öğlenin farzı bitmiş olur. Öğlenin farzında okunacak ayetler, sabah namazında okunacak mikdardan daha az olur. Benzerlik bakımından öğle, ikindi ve yatsı namazının farzlarının kılınışı aynıdır. Dört rekatlı nafile namazlar da öğlenin sünneti gibi kılınır. Öğlenin son iki rekat sünnetine gelince: Bu da, "bugünkü öğle namazının son sünnetini kılmaya" diye niyet edilip tamamen sabah namazının sünneti gibi kılınır. Not: bu son sünneti dört rekât kılmak müstahabdır. O zaman ya her iki rekâtta bir selam verilir veya dört rekâtın sonunda selam verilir. Dört rekât sorumda selam verilecekse ikindinin sünneti gibi kılınır. Yalnız başına namaz kılan kimse, öğle namazlarının hem sünnetlerinde, hem de farzında kıraati, tekbirleri, tesbih ve tahmidleri gizlice yapar. 3) İKİNDİ NAMAZININ KILINIŞI İkindi namazının dört rekât sünnetinin her iki rekâtı, müstakil (iki rekâtlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekâtın her iki rekâtı (şef'î) tamamen sabah namazının iki rekât sünneti gibi kılınır. Şöyle ki: önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekâtı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda "tahiyyat ve salavatlar" okunur. Yalnız "rabbena atina" duası okunmaz. Sonra "allahu ekber" diyerek üçüncü rekâta kalkılır. Sübhaneke ve eûzü besmele'den sonra fatiha ile bir mikdar ayet okunarak rükûa ve secdelere varılır. Ondan sonra tekbir ile dördüncü rekâta kalkılarak yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar da kur'an okunur. Sonra yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu son oturuş olduğu için bunda "tahiyyat ile salâvatlar" ve "rabbenâ âtinâ" okunur ve iki tarafa selam verilir. Benzerlik bakımından ikimdi namazının dört rekât sünneti ile yatsının dört rekat sünnetinin kılınışı aynıdır. İkindi ve yatsının dört rekâtlık sünnetleri ‘sünnet-i gayrı müekkede’ yani peygamber efendimizin bazen kılıp, bazen terk ettiği sünnetlerdir. İkindi namazının farzına gelince: Bu da tamamen öğle namazının farzı gibi kılınır. Yalnız niyet değişir. O günkü ikindinin farz namazını kılmaya niyet edilir. Tek başına namaz kılan kimse, ikinci namazının sünnetini de, farzını da öğle namazı gibi gizli okuyarak kılar. En faziletli namaz vaktinde kılınan namaz olmakla beraber ikindi namazının farzını kılamayan birisi onu kazaya koymaktansa akşam namazının farzından beş dakika önce de olsa kılabilir. Bu durumda ikindinin farzını eda etmek kerahaten caizdir. Çünkü namazı kazaya bırakmak büyük günahlardandır. Namazı kazaya bırakıp büyük bir günah işlemektense kerahat vakitte de olsa onu eda etmek daha uygundur. 4) AKŞAM NAMAZININ KILINIŞI Akşam namazının üç rekât farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekât farzları gibi kılınır. Şöyle ki: o günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır. Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekâtı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız "tahiyyat" okunur. Ondan sonra üçüncü rekâta kalkılarak yalnız besmele ile fatiha suresi okunur. Sonra "allahu ekber" denilerek rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda "tahiyyat ile salâvatlar" ve "rabbenâ âtinâ" okunur, iki tarafa selam verilir. Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur. Akşam namazının sünnetine gelince: Bu da “bu akşam namazının sünnetini kılmaya” diye niyet edilip tam sabah namazının sünneti gibi kılınır. Not: Bu sünneti (iki rekât sünnete 4 rekât ilave ederek) altı rekât olarak kılmak ise müstahabdır. Bu halde her iki rekâtta bir selam vermeli ve aynı şekilde her iki rekâtı kılmalıdır. Bununla beraber dört rekâtında bir selam verilip ikindi namazının sünneti gibi de kılınabilir. Bu ziyade olan dört rekât namaza "evvâbin namazı" denir. Bunun çok sevabı vardır. Evvabin namazı akşamın sünnetinden sonra 2 artı 2 artı 2 şeklinde 6 rekât olarak kılınırsa sevabı daha çok olur. Evvabin, evvab kelimesinin çoğulu olup: “Tevbe ve istiğfar edenler; Allah Teâlâ’ya çokça yönelen kişiler, Allah’ın en yakın dostları demektir.” Evvabin namazı, Akşam namazının sünnetinden hemen sonra, iki rekâttan altı rekâta kadar kılınır. En faziletlisi 6 rekât kılmaktır. Fahr-ı Kâinat-sallallahü aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyuruyor: -”Kim akşam ile yatsı arasında dört rekâtlı sünnet namazı kılarsa, kendisine büyük sevaplar yazılır. Çünkü bu namaz (Allah’ın en yakın dostu olan) Evvabin adlı kimselerin namazıdır.” (İbnü Nesrin. İmâm Suyuti, Camiu’s-sağir, Aydın Yayınevi: 1/742) Evvabin namazın akşamın farzını kıldıktan sonra hiç konuşmadan kılınması daha faziletlidir. Bu namazın dünya kelamı etmeden kılınması konusunda Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse Akşam namazından sonra hiç konuşmadan altı rekât namaz kılsa, o namaz (sevap bakımından) on iki senelik (nafile) ibadete denk olur.” (Tirmizi, Mevakit, 204) Peygamber Efendimi (s.a.v.) buyuruyor ki: “Her kim, akşam ile yatsı arasında namaz kılarsa, şüphesiz o namaz evvabin (Allahü Teâlâ’ya (c.c.) son derece dönenlerin) namazındandır.” (İbn-i Mübarek, Rekaik; İhya:17178) Tek başına akşam namazının farzını kılan kimse, onu sabah namazının farzı gibi aşikare de kılabilir. 5) YATSI NAMAZININ KILINIŞI Yatsı namazının ilk dört rekât sünneti, tamamen ikindi namazının dört rekât sünneti gibi kılınır. Dört rekât farzı da, tamamen öğle ve ikindi namazlarının farzları gibi kılınır. İki rekât son sünnetine gelince, bu da tamamen sabah ve akşam namazlarının iki rekât sünnetleri gibi kılınır. Yalnız niyetler değişir, yatsı namazının farzına ve sünnetine niyet edilir. Not: yatsı namazının son sünneti de, dört rekât olarak kılınabilir. Bu halde tamamen ilk dört rekât gibi kılınır. Bununla beraber iki rekâtta bir selam vermek sureti ile de kılınabilir. Bu takdirde her iki rekâtın ka'desinde "tahiyyat ile salâvatlar" ve "rabbena atina" duası okunur. Geceleyin kılınan nafile namazlarda daha faziletli olan, böyle iki rekâtta bir selam vermektir. Tek başına namaz kılan kimse, yatsı namazının farzını sabah namazının farzı gibi namaz surelerini sesli okuyarak da kılabilir. Vitir namazı Üç rekâttan ibaret olan vitir namazı da şöyle kılınır: Önce o günün vitir namazını kılmaya niyet edilir. "Allahu ekber" denilerek namaza başlanır. Sübhaneke okunduktan sonra "eûzü besmele" çekilerek fatiha okunur. Arkasından bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunur. Açıklandığı şekilde rükû ve secdelere gidilir. Sonra ikinci rekâta kalkılır ve yalnız besmele ile fatiha suresi ve bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunarak yine rükû ve secdelere varılır. Ondan sonra oturulur. Bu oturuş birinci ka'dedir. Bunda yalnız "tahiyyat" okunur. Ondan sonra "allahu ekber" denilerek üçüncü rekata kalkılır. Bunda da yalnız besmele ile fatiha ve bir mikdar daha kur'an-ı kerîm okunarak daha ayakta iken eller kaldırılıp "allahu ekber" diye tekbir alınır. Tekrar eller bağlanıp ayakta "kunut" duası okunur. (kunut dualarını bilmeyenler her hangi bir dua, sözgelimi rabbena duasını okuyabilirler) sonra "allahu ekber" diye rükû ve secdelere gidilir. Ondan sonra oturulur. Bu da son oturuştur. Bunda da bildiğimiz gibi "tahiyyat ile salâvatlar" ve "rabbenâ âtinâ" duası okunarak iki tarafa selam verilir. Seferilik halinde 4 rekâtlı namazlar iki, akşam yine 3, vitir 3 rekât olarak kılınır. İmama uyan yolcu ve misafir namazları olduğu gibi yani dörtse dört, üçse üç rekât olarak kılar. Hanafi mezhebine göre seferi ve misafirle kesinlikle 4 rekâtlı farzları iki rekât olarak kılarlar. Bu durum Allah’ın bir ruhsatı, yani kolaylığı ve ikramıdır, bu yüzden ruhsata uymak gerekir. Ruhsatın reddi uygun değildir. Seferi olarak kazaya kalan farz namazlar seferi halde iken nasıl kılınması gerekiyorsa o şekilde kaza edilirler. Yolcu ve misafirler sünnet namazları ister kılar, ister terk ederler. Muharrem Günay SIDDIKOĞLU