15 TEMMUZ’DA DEMOKRASİNİN KEFİLİ BAHÇELİ’YDİ

Mustafa ÖNDER

Göz göre göre beslenen FETÖ kahpeliğine yeni uyananlara yıllarca ikazlarda bulunan Devlet Beydi.

Bırakın Pensilvanya’yı, ABD’ye gitmeyen tek lider de O’ydu.

FETÖ’yü, çözüm sürecini tehlike olarak gördü, anlattı, uyardı.

Dinlemediler.

17/25’te başlarına düşen kaya da akıllarını başlarına getirmedi.

Ve 15 Temmuz akşamı Türk milleti bu zulmü yaşadı!

Tarihimizin en büyük ihanetiydi.

Hala marabaları içeride, beyinleri dışarıda, ele geçirilmiş ve çökertilmiş değiller.

Devlet Bey, her defasında yine uyarıyor, siyasi ayağın çökertilmesini istiyor.

Umurlarında değil hala…

Bu kahpeleri kadrolara yerleştiren, referans olan AKP, vebalin altındadır.

Ama onlar “şehitler”den bile nemalanma derdine düşebildiler.

İblisin oğullarının tasarladığı bu örgütle uğraşırken binlerce masumun da canı yanıyor, MHP Genel Merkezi bu konuda başvuru merkezi oldu, iyi bir çalışma sergiledi.

“Adalet”i sağlamakla görevli “hükümet” en kısa sürede gereğini yapmalıdır.

*

15 Temmuz akşamı yaşananlar unutulamaz.

Sinsice her kuruma sızan ihanet şebekesi, Ankara’da harekete geçti.

Ankara’da ışıkları yanan tek Genel Merkez, Milliyetçi Hareket’inkiydi…

Ankara’daki tek lider de Devlet Bahçeli…

1997’den beri en kritik durumlarda “anahtar” olan Bahçeli…

Aylar öncesinden MHP’ye kurulan kumpası kırıp atan Bahçeli…

Olanı biteni görüp Genel Merkez’e geldi ve makam odasında demokrasiye, ülkeye sahip çıkma mücadelesini başlattı.

Yönetimiyle birlikte Balgat’tan hiç ayrılmadı.

Şarlatan medya, gözlerden ne kadar kaçırırsa kaçırsın, tarih o günü ve Devlet Beyin feraset, sabır, liyakat ve sadakatini kayda almıştır.

Bu lanet kahpeliğin yıldönümünde olayı ne kadar saptırırsa saptırsınlar, o gece “Ülkenin ve demokrasinin kefili” Devlet Bey olmuş, yaptığı açıklama ile milyonlara cesaret ve milli şuur aşılamıştır.

Ankara semalarında jetler alçak uçuş yapıyordu.

İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü kapatılmıştı.

Saat:10.15’te Başbakanlığa ilettiği, “Bu kalkışma asla kabul edilemez. Hükümetin ve demokrasinin yanında duracağız” mesajı, darbecilerin bütün planlarını alt üst etti.

Bu muhalefetten gelen ilk destek mesajıydı ve stratejik öneme sahipti.

Genelkurmay’dan gelen düzmece şaşırtma telefonuna bile itibar etmedi Bahçeli.

Sakin, sabırlı, inançlı bir duruşu vardı.

Arkadaşları ile birlikte durum değerlendirmesi yapıyor, saldırı olursa silahlarıyla çatışmayı bile göze alıyordu.

MHP’li vekilleri Meclise yolladı.

Türkmen Beyi, saat:23.48’de “Türkiye Cumhuriyeti, olağanüstü ve gayri meşru bir durumla karşı karşıyadır. Türk Silahlı Kuvvetleri içinden bir grubun askeri müdahalede bulunmak, yönetimi devralmak istediği iddia edilmektedir. Demokrasiyi askıya alma, millet iradesini yok sayma teşebbüsünün ülkemize yapılacak büyük bir hata olacağı açık ve meydandadır” diye yazılı bir açıklama yaptı.

16 Temmuz’da TBMM’de bir konuşma yaptı:

“Dün gece demokrasiye pranga vurulmuş, darbeyle indirilmek istenmiştir. Göz göre göre millet iradesi çok açık saldırı ve suikaste uğramıştır!”

*

Devlet Bey, 7 Ağustos’taki Yenikapı Mitinginde yaptığı konuşmayla Türk milletinin gönlüne taht kurmuştu.

O meydanda FETÖ artıkları için söylediği “Bunlar Müslüman Türk’ün canıyla beslenen yaratılmışların en aşağısı, alçağıdır” sözleri gerçeğin ta kendisidir.

“Tankların önüne dikilen milli vicdandır” sözleri hakikattir.

“Türkiyemizin şahlanışını gururla izliyorum. Millet burada irade burada inanç burada! Eğilmez baş yenilmez milli kudret burada! Bu meydandadır!” sözleri hala kulaklarımızda…

Ve şu dileği de:

“Yeni bir sayfa açalım, milli bir uzlaşmayla, hukukun üstünlüğünü gözeterek yol haritasını çizelim!”

*

O karanlık gecede sokaklarda hainlerle mücadele eden bu milletin vatansever ve milliyetçi çocukları idi.

Bugün o 15 Temmuz Şehitlerini anıyoruz.

Fakat AKP, hala tuhaf bir gafletin içerisinde…

Ortalık tuhaf afişlerle doluverdi…

            Güya 15 Temmuz Şehitlerini anıyorlar…

            Ama sanki darbeyi TSK yapmış gibi!

            “Tankların önüne dikilen milli vicdan”la asker karşı karşıya getirilmiş afişlerde…

Bir devlet, kendi ordusuna nasıl düşman olabilir?

            Afişlerde neden FETÖ kahpesinin ve uşaklarının resmi yok?

            *

            Ve Türkmen Beyinin şu sözü, tarihe Türk’ün son sözü olarak geçsin:

“Yeni bir darbe girişimini aklından geçiren varsa ölümü göze almış demektir!”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.