Ergeneon’u, Ayışığı’nı, Balyoz’u, casusluk davalarını yaşattınız…
Adalet, sokağa düşmüş yosma oldu…
17-25 kayası düştü, nasıl aldatıldığınızı anladınız…
İçiniz dışınız, hücrelerinize kadar FETÖ’cü kaplıydı, darbeyle aklınız başınıza geldi mi bilinmez!
3 günde binlerce vali, polis, memur, asker, yargı mensubu ve öğretmeni hemen açığa aldınız.
Belli ki elinizde listeleri vardı.
O halde neden beklediniz darbeyi?
14 yılda sadece köprü, cami ve duble yol dışında becerdiğiniz tek şey aldatılmak…
Başımıza gelenlerin hesabını “iktidar” olarak birgün vermeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?
Millet kaygılı ve huzursuz…
Bedelli yerine delikanlı gibi askerlik yapan millet çocuklarını kullanan ihanet şebekesinin ele başları hala içinizde…
“Allah’a karşı darbe yapmaya kalktılar” diyen rektörler içinizde…
Ayrıştırdığınız, ötekileştirdiğiniz millete bir türlü “Türk milleti” diyemediniz…
Siz gariban Mehmetçikleri kelepçeliyor, askeri okul öğrencilerine işkence ediyor, Ülkücü memur ve yargı mensuplarını gözaltına alıyorsunuz…
Kendi atadığınız, referans olduğunuz yaveriniz, komutanınız, valiniz, emniyet müdürünüz, polisleriniz size ihanet etti, ders almamışsınız…
Analar babalar kınalayıp yolladıkları çocuklarından haber alamıyor, sizi kin ve nefret mi kör etti?
Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıp T.C. levhalarını sökmüş, milliyetçi-ülkücü-Atatürkçü polisi, subayı diskalifiye etmiş, FETÖ’nün cinli elemanlarını baş tacı etmiştiniz.
Güneydoğuda yaşadığınız terör faciasıyla gerçeği gördüğünüzü sanmıştık.
Özel Harekâtçılara yine iş düştü, başladıkları işi başarmaya çalışıyorlar. Hepsi de vatan sevdalısı, Bozkurt duruşlu…
Şekilden şekle soktuğunuz sarayınızdaki Muhafız Alayı bile ihanet etti size…
Milli Ordu’yu yerle bir ettiniz. Şerefli üniformayı çetelere bıraktınız.
Partinizin adında “adalet” vardı ama onu yosma yapıp sokağa düşürdünüz, mahkeme salonlarını FETÖ’nün kimliksiz elemanlarına teslim eden, subaylarımıza işkenceyi reva gören, itibarsızlaştıran da sizdiniz.
Yıllarca ortaklık ettiniz, adalet mekanizmalarını istediğiniz kadrolara teslim etmek için çevirmediğiniz fırıldak kalmadı… Şimdi şamarı yiyince yine tasfiyeye giriştiniz, FETÖ’nün hücreleri içinize kadar girmiş, dönüp baktığınız yok!
Cumhuriyet düşmanları partinizin içinde, FETÖ’yle endirekt bağları olan hainler içinizde, darbeyi yapan generalin kardeşleri içinizde…
Puslu havada düşman arıyor, bulanık suda balığa çıkıyorsunuz!
Darbe gecesi emir kulu erleri linç eden yobazları adalete teslim etmek de göreviniz.
Milletin masum çocuklarına tatbikat demişler, bombalı saldırı var, terör olayı demişler, milletin karşısına dikmişler. Adı üstünde “er”… Emri veren “onbaşı” bile olsa uymak zorunda… “Hukuk, adalet, demokrasi” zırvalarının arkasına saklanmayın, aklı başında biri şu anda çeşitli illerde bulunan ve gözaltında olan Mehmetçiklerin isimlerini ve bulundukları yeri açıklasın…
Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? FETÖ bahanesiyle milliyetçi kıyımına başlamışsınız… Çığırından çıkmış, kin ve nefret cadı avına dönüşmek üzere… Polisin Ordu’nun girip çıkmadığı birimi kalmadı…
Masum çocuklara sahip çıkmalı, kurunun yanında yaşın yanmasına izin verilmemeli. Aksi takdirde yeni nefretlere yol açarsınız.
Siyasi ikbaliniz uğruna yol verdiğiniz badem bıyıklı sarı sendikanızın kadrolaşması için yıllarca tecrübeli milliyetçi-ülkücü kadroları kıydınız, liyakat ve ehliyeti önemsemediniz.
Yıllarca pırıl pırıl milliyetçi-ülkücü-vatanseverler bürokrasiden dışlanmış, eziyet ve suçlamalara maruz kalmışlardır.
FETÖ’cü alçaklar dava arkadaşlarımıza olmadık oyunlar oynamışlar, görevlerinden almışlar, kul hakkı yemişlerdir.
Hükümetleriniz maalesef buna sessiz kalmış, çok defa da ortak olup yönlendirmiştir.
Şimdi de FETÖ’nün kökünü kurutuyoruz diye suçsuzun suçluya karıştırıldığı haberleri can yakıyor.
Adalet bıçak sırtında…
Herkes yanınızda, aldatılmayın, aldatmayın, dürüst ve adaletli olun…
Bahçeli’nin sesine kulak verin:
“İster FETÖ, ister kanlı işbirlikçisi PKK/PYD, isterse de aynı karanlık yolun yolcusu IŞİD olsun, Türkiye’yi geçemeyecekler, Türk milletini yenemeyeceklerdir.”
“Türkiye zalimlere yem olamayacak kadar kudretlidir.
“Bir olalım, Türkiye’nin milli dava ve istiklaline bağlı kalalım.”
“Cumhurbaşkanı artık derleyici, dengeleyici, toparlayıcı olsun ve birleştirici mesajlarla üstlendiği görevi yerine getirsin. Başbakan ve hükümeti de ayrım gözetmeksizin herkesi kucaklasın ve unutmasınlar ki hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz, aynı çizgideyiz.”
“Bu süreçte adaletin gecikmeden tecelli etmesi ve adil yargılama hakkına titizlikle uyulması hukuk devletinin vazgeçilmez bir gereğidir.”