AKEPE’NİN EDEPSİZ DEVŞİRME DALKAVUĞU

Mustafa ÖNDER

  Tayyip’in bu kadar saldırgan, hakaretamiz, kibirli oluşu bu dalkavuklar yüzünden... Karşısında üç-beş kişilik kitle görünce aslan kesilen dalkavuklar... Onlar gibilere, “Sonradan görme, gâvurdan dönme” derler bizim oralarda. Ya da, “Ne ölü görmüş ağlamış, ne düğün görmüş oynamış” derler.   Adamlar, ikbal uğruna kraldan çok kralcı olabilir; çıkarı için dalkavuk da olabilir. Ama kişilikli adam, ahlâksızlık, edepsizlik ve görgüsüzlükte bu kadar dibe vuramaz! Ama karakteri olan adam, geçmişini bu kadar çabuk reddedip bukalemunlaşamaz! Dün ak dediğine bugün kara diyemez! İnsanın şerefi, haysiyeti, gururu dünyanın hiçbir makamına değişilemez!   Biri Saadet’i parçalayıp kurduğu Has’ı orta yerde bırakıp gelmişti; diğeri DP’yi terk ederek.. Tayyip’e demediklerini bırakmamışlardı.   DP’yi terk edip kapılanan adamın en büyük marifeti, Padişahı efendisi gibi ona buna bok atmak, siyaseti çirkef çukuruna dönüştürmek... Aleyhinde konuştuğu kim varsa daha sonra efendisi oluyor ne hikmetse... Ağar’ın yerine DP’nin genel başkanlığına seçilince, 2009 seçimleri öncesinde, “2007’deki yüzde 5,4'ün altında kalırsak çekilirim" dedi, yüzde 4 oy alınca "Ben bildiğiniz siyasetçilerden değilim" diyerek istifa edeceğini ve kongrede aday olmayacağını açıkladı ama kararını değiştirerek tekrar aday olduğu 2009'daki 5. Olağanüstü Kongre'de 3. tur öncesi adaylıktan çekildi. 12 Eylül Referandumunda Türkiye’yi dolaşarak ”evet” oyu isteyince Hüsamettin Cindoruk onu DP'den ihraç etti. O da 5 Eylül 2012’de AKP'ye katıldı.   2012’de “gömlek değiştirme”den önce, AKEPE’yi “çarkıfeleğe” benzetip “Çeviriyorsun, boş geliyor. Bir daha çeviriyorsun, pas geliyor” demişti. İsrail için Tayyip’e de, “Sen Olmert’le görüşüyorsun, ertesi gün bu katliamlar oluyor. Önce çıktın, “Arabulucuyum” dedin, şimdi bölgedeki Müslüman ülkelerin kalbini almakla görevlendirildin. Yeter artık milletimi bölmesinler, milletimi ayrıştırmasınlar, milletimin değerleriyle, inançlarıyla uğraşmasınlar.” diyen oydu.   AKePe hükümetine, “Yolsuzluğa batmış hükümet” demişti. Gömlek değiştirdi, şimdi, “Erdoğan Türkiye’nin ezeli ve ebedi başkanıdır” diyor! “Menderes'in yanına hak etmediği halde Erdoğan'ın fotoğrafını koyuyorlar, utanıyorum. Sen kim Menderes kim" diye sesleniyordu, şimdi 17 Aralık’ta yolsuzluğa bulaşanlar için, “İki üç iddia için bakanlar istifa etmez” diyor.   İşte bu siyaset şebeleği, şimdi hakaret etmedik adam bırakmıyor, siyasette çamurluğun, edepsizliğin, hadsizliğin sembolü olmak için medyaya meze oluyor. MHP’ye ve Bahçeli’ye sataşmak onu şöhret yaptığı için “Bahçeli, yaptığı tercihlerle MHP'yi yok oluşa doğru sürüklüyor. Çatı aday tercihi MHP'nin çatısına zarar veriyor” demişti. Cumhurbaşkanı adayı Prof. İhsanoğlu için, Bahattin'e benzer”, “zayıf ve zavallı bir aday” densizliğinde bulunuyor. Türkiye'nin Tayyip’in karşısında kuvvetli bir cumhurbaşkanı adayına ihtiyacı varmış, bu milletin bir evladı olarak utanıyormuş, 12 yıldır bu ülkede Başbakanlık yapmış, dünyanın her tarafında ay yıldızlı bayrağı, ezanı, bütün değerleri onuru ile temsil etmiş bir adamın karşısına bula bula soysal medyada Bahattin gibi bir tip, bir adam çıkarmışlar...   Bu AKEPE’li densiz, bu sefer Kılıçdaroğlu’na sataşıyor. Bu sataşma değil, düpedüz hakaret, densizlik, terbiyesizlik! Hem de sahur programında ediyor bu sözleri. Seçimler sonrası "devletin tepesine milletin adamı” oturacak, Türkiye, hem bölgede hem dünyada sözünün itibarla dinleneceği günlere ulaşacakmış!   Sonra çirkef siyaset dilini çıkarıyor: "Kılıçdaroğlu denilen mahlûk var karşımızda. Bir mahlûk, siyasete gelmiş bir musibet. CHP'nin başına geçmiş bir musibet. Ahlaktan nasibini almamış bir adam. Aylardan beri hakaret ediyor. Sayın başbakanımıza, 'Sen Türkiye'yi kutuplaştırıyorsun, Türkiye'yi geriyorsun' diyor. Sahur sofrasında olmasam daha ağır şeyler söyleyeceğim.” Daha ne diyeceksin dindar AKePe’nin idarecisi, ana avrat küfretseydin!   Ve tehdite bakın: “Onu buradan uyarıyorum, bir daha başbakanımızla, ailesiyle ilgili en ufak bir şey söylerse Allah'a yemin ederim ki onu sokağa çıkamaz hale getiririz.”   Vay aslanım be! Allah üzerine yemin ediyor bir de... Devşirme yeniçerileri de geçti! Bu ne yalakalık, bu ne dalkavukluk! Gelen ağam, giden paşam! İnsanın bir arı, hayâsı olur, bir adabı, edebi olur, dilinin ayarı olur! Hitlerin Krameri mi kesildin Tayyip diktasında?  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.