ALDATILDINIZ, NÖBET BİTTİ!

Mustafa ÖNDER

Bolca balon uçurdular…

Hasretini çektiğiniz şeylerdi.

Ama 7 Haziran’dan beri “davanın temsilcisi” partiniz için Esenboğa tarlalarında koştuğunuz gibi “hasretle” iktidara koşmadınız!

Mesele aş, iş, güç değildi ki..

Aldatıldınız!

Mesele Devlet Bahçeli idi…

Mesele MHP’nin devşirilmesi idi, anlamadınız, anlayamadınız…

*

Son Brütüs’ünüz de bir koltuğa satıp gitti “dava”nızı…

Aldatıldınız!

Devlet Beye ihanette sınır tanımıyorlardı, kandınız…

Hele Facebook ve Twitter sayfalarınızdaki “aynaya” bir bakın…

Siz sözde Ülkücü Üst Kurul Delegeleri…

Siz sözde MHP’nin oylarını alıp efelenen Belediye başkanları…

Siz sözde Ülkücü meclis üyeleri…

Ettiğiniz küfürlere, karaladığınız iftiralara bir bakın…

Kendinizi göreceksiniz!

*

Omurga, vefa, sadakat, dava, teşkilat…

Lüks otel lobileri, Esenboğa tarlaları, FETÖ’nün ve sermayenin desteğiyle CHP’nin ve Perinçek’in televizyonlarında kaybolup giderken hiç aklınıza gelmedi…

Şişirilmiş egonuz, İblis’e yoldaşlık ederken Başbuğ’dan söz edebilme edepsizliğini gösterebildiniz…

Dokuz kapı gezmiş insanların ihtiraslarına alet olurken trollerinizin gazıyla liderinize, ocağınıza, davanıza yapılan hakaretlere gıkınız çıkmadı…

Mapusanelerde, Ocaklarda, teşkilatlarda paylaştığınız bir bardak çayın hatırını yok ettiniz…

Aynaya bir bakın…

*

Hani derdiniz hep o 20 yıldır MHP’nin başında olan adamdı.

Hani şu aranızdaki bütün hayın ve gafillere bir zamanlar kucak açan adam…

Hani şu…

Ablanızın “15 Temmuz’da Başbakan olacağım” masalını çöpe atan adam…

15 Temmuz akşamı ülkeyi ayakta tutan adam!

Hani şu son Brütüs’ünüzün onun karşısına geçip de “istifa etme” erkekliğini gösteremediği adam…

Mesele dava-mava değildi, anlayamadınız.

Kandırıldınız…

*

Bahçeli ve Balgat’ı deviremeyince…

FETÖ imamı vekiliniz “Hiçbir ideolojik kaygısı olmayan” çok uluslu bir şirkete köle ediyor sizi…

Asla Ülkücü olmadılar, asla Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için kaygıları olmadı…

Koltuk” neleri yutuyormuş, gördünüz Brütüs’ü…

Dava nöbeti” artık “koltuk nöbeti”ne dönüştü, uyanmalısınız…

*

“Paradigma değişimi” istiyorlardı, sözde bir “iktidar” rüzgârına kapıldınız…

Ülkücüler nasıl olacak da CHP/PKK/HDP/Perinçek/Medya/FETÖ/sermaye “çok uluslu şirket gibi parti”de siyaset yapacak?

Çoğunuz Ülkücü Hareket’in oylarıyla “üst kurul delegesi”, “belediye başkanı”, “il başkanı”, “meclis üyesi” ve “milletvekili” seçilmiştiniz…

Tarlalarda kan ter içinde bu hayınlığa imza veren adamlar, şimdi olanı biteni mideniz kaldırabiliyor mu?

Ülkücülük şerefti, tavizi olmazdı” değil mi?

Başbuğ, Dokuz Işık, dava, Ülkücü Hareket, Türk milliyetçiliği, Turan…

Vefa, sadakat, liyakat, şeref, lider-teşkilat-doktrin…

Unuttunuz mu?

*

Bir acı vaka ile anlatayım.

Tamamen gerçek…

Yıl 2011…

Devlet Beyin herkesi partiye davet ettiği zaman…

MHP Genel Merkezi’nde Bahçeli’nin odasında…

Devlet Bey’in karşısındaki koltuktaki adam konuşuyor:

“Benim çocuklarımın başını önüne eğdirmediniz, benim ve ailemin şerefini, itibarımızı ayağa kaldırdınız, teşekkür ederim, minnettarım!”

Türkmen Beyi onu yine kucakladı…

Sonrası…

Teşkilatta üst görevler, vekillik, TBMM’de görevler, itibar…

Dün ise Brütüs’tü!

Dava nöbeti” bittiiiii!

*

Çoğunuzun böyle anısı var değil mi?

Niye kızardınız?

*

Aldatıldınız…

Kandırıldınız…

Palavraları bitti…

Omurgasız, ideolojisiz, kimliksiz “Çok uluslu parti”ye kurban edilmek üzeresiniz…

Titreyip kendinize gelmezseniz, yakın zamanda büyük azaplar yaşayacağınız kesin…

Üstelik o vakit gidecek yeriniz de olmayacak!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.