Yatıp kalkıp II. Abdülhamit ile Cumhuriyet’e siyaset belirlemeye kalkan tarih şuursuzları…
Devamlı Cumhuriyet’e sövdürülen, Yunan serpuşu fesli, İtalyan kravatlı deli Kadirler…
Lise ders kitabında “Ahlat mezar taşları”nı “Orhun Abideleri” diye takdim eden AKP’li Eğitim Bakanlığı…
“Andımız”ı kaldıran kafa…
TBMM’de Atatürk portresini kaldıran AKP kafası…
Kızı ballı bir şirkette çalışan ama TRT’de çalışan kadınlara durmadan hakaret eden Ömer Tuğrul İnançer’ler…
Rize’de Atatürk heykelinin önüne geçip, "Uyanın Ey Müslümanlar! Allah'a kul olun! Tapmayın şu puta, Allah'tan başka ilah yoktur! Allah ü Ekber" diye bağırma cesareti bulan polis kılıklı şizofrenler…
Ata’nın armağanı 23 Nisan’ı çocuklarımıza çok gören kafa, Ata’nın anıt mezarını çocuk parkına çevirmeye kalkıyor…
“Milli eğitim”i rezil etmişler, çocuklarımız kendi dili Türkçeyi konuşamıyor, Anıtkabir’e çocuk parkı yapıyor…
Kalkmış Komutanlık da teşekkür ediyor.
Türk Ordusu’nun kumpas üstüne kumpaslarla itibarsız, komutansız, subaysız, pilotsuz bırakıldığı devirde…
Anıtkabir Komutanlığı’nın bu gafleti affedilecek gibi değil…
Hangi mezarlığın girişinde çocuk parkı var yahu?
Bizim çocuklarımız mezarlık adabını bilir…
Sevmiyorsunuz, anladık! Sindiremiyorsunuz, anladık!
Başınıza bir değil bin 15 Temmuz belası gelse anlamayacak, akıllanmayacaksınız!
Ama Türk milleti, Mustafa Kemal Atatürk’e saygı duymayı size mutlaka öğretecek!
Ve siz ey Y-CHP’liler… Partiyi bölücülere teslim edip Anıtkabir’deki oyuncaklara saldırarak Atatürkçülük yaptığını sanan Y-CHP’liler…
Ve siz ey AKP’liler, Atatürk büstünün üzerinde eliyle zafer işareti yapan İmam-Hatipli kızlara kol kanat geren dindar AKP’liler…
O oyun bahçesinin aynısını Fatih'in, Kanuni'nin, Mevlana'nın, Abdülhamit’in mezarına yapmaya cüret edebilir miydiniz?
O oyun bahçesiyle siz, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ruhuna gizlemeye gerek duymadan küfür ediyorsunuz…
Siz millete meydan okuyorsunuz...
Ankara ve Anıtkabir, içinizdeki kin ve ihtirasın dindirileceği yer olamaz...
Anıtkabir’de asil bir Bozkurt uyuyor, çekin kirli ellerinizi…
Ve sen Melih efendi, “Ya arkadaş, Türkiye’ye çocuk bayramını hediye eden Atatürk... Çocuğu salıncağa bindiren Atatürk... hatta bizzat salıncağa binen Atatürk… Siz kalkmış neyin protestosunu yapıyorsunuz? Çocuk düşmanı mısınız? Atatürk mezarından kalksa size ne yapacağını ben çok iyi biliyorum. Siz bu işi Anıtkabir yönetiminden daha iyi mi biliyorsunuz? Siz Atatürk'ü askerden çok mu seviyorsunuz? Oturun oturduğunuz yerde” höykürüşün de ne?
Hiç mi utanmanız kalmadı?
Siz ki, burnunuzun dibindeki FETÖ’cülerden habersizdiniz…
Siz ki terfi ettirdiğiniz subayların darbe girişiminde gecekonduda sinmiştiniz…
Aile mezarlığınızın dibine biri kafe açsa memnun olacaksınız galiba…
N’oldu, asker seviciliğiniz mi tuttu?
Anıtkabir’de uyuyan asil Bozkurt’u kimselere siyaset malzemesi yaptırmayız!
Kirli ellerinizi çekin…
Ve siz Anıtkabir Komutanlığı… Ya bilerek ya da bilmeyerek, birilerinin emriyle kargoya yaptırdığınız çocuk parkını kaldırın anıtmezardan…
Siz, Genelkurmay’ın izni olmadan da bunu yapamazdınız, kim verdi bu emri?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin yüreğindeki ebedi istirahatgâhında…
İyi belleyin:
“Atatürk’ün inkılâbı, bugün artık yalnız Türklüğün değil, hür dünyanın idealidir.”
Er geç öğreneceksiniz!