“Cumhur İttifakı”, Türkiye’de hayırlı bir işe daha vesile oluyor…
Kürtçülük, dincilik, bölücülük, taşeronluk yapan kesimler iyot gibi ortaya çıktılar…
PKK’li Demirtaş’ın serbest kalması konusunda yaptıkları işbirliği işin özü…
Dersimli, Topuklu, Bilge Temel ve zahirde HDP ittifakının “yancıları” da yüzlerini göstermeye başladılar.
Bunlardan biri Said-i Kürdi’nin tayfası…
Sözde birbirlerini vuracak kurşunları yok fakat ikballeri için baltaları gömmüş görünüyorlar…
*
Aşağıdaki satırlar Nurcu tayfasının gazetesinden:
“Millet İttifakı’na verilen her oyun CHP’ye gittiği yönündeki algının doğru değil. Bunu broşürümüzde anlattık, seçmen aslında kendi partisine oy vermiş oluyor.”
“Said-i Nursi CHP ve Millet Partisi’ne karşı Demokrat Parti’yi desteklemişti. CHP’nin geldiği nokta, verdiği sinyaller, adalete sahip çıkması, demokrasiye sahip çıkması falan, üstadın ta o zamanlar, yapmış olduğu tavsiyenin, Hilmi Uran’a yapmış olduğu tavsiyenin bugünkü CHP yönetimi tarafından benimsendiğini ve kabullenildiğini gösteren işaretlerdir.”
Güya Erbakan’ın oğluna laf yetiştiriyorlar ama…
“Dersimli ile Y-CHP’yi ehlileştirdik” demeye getiriyorlar…
“Ilımlı İslam” ve “dinler arası diyalog” lafları eden FETÖ haini de bu tayfadan dönüşmemiş miydi?
*
“Madımak katili” lincine tutulan Bilge Temel’in sosyalist yaklaşımları şaşırtıcı değil…
Y-CHP’li Tuncay Özkan’ın ekranda defalarca kelime-i tevhid getirişi şaşırtıcı değil…
“Gel bakalım Muharrem”in “Karamollaoğlu ile aynı ittifakta bulunmayı sindirebiliyor musunuz?” sorusuna sinirlenişi boşuna değil…
Bütün derdi ikinci tura kalabilmek…
Bu kiminle olursa olsun…
Ve başarılı oldukları takdirde hedef yeniden kaosa sürüklemek…
Israrla “parlamenter sisteme dönüş” senaryolarına çalışıyorlar!
Topuklu müttefiklerine çağrı yapıp duruyor.
Cumhurbaşkanı seçildiler, TBMM’de 301’i de buldular da sistem değiştiriyorlar!
Akıllarınca milletin kafasını karıştırıyorlar…
Kâh Diyarbakır doğumlular, kâh Selanikli…
*
Bu memlekette en büyük tehlike yobaz-liboş ortaklığı…
Başörtüsü konusunda yapmadığı kalmayan Y-CHP, kimsenin kıyafetine karışmayız diyor!
Aleviliği sömürüp sömürüp hiçbir şey vermeyen de bu soldur.
Askeri kriz dönemlerinde yönetime çağıracak kadar, 28 Şubatlarda çığlık atacak kadar ve PKK’nin siyasi kolunda görev alacak kadar ar damarı çatlamıştır bu solun…
Sırça köşklerde keyf çatmayı bilen yalaka, yandaş ve yancı liboşlar da devre göre bayrak sallar hep… Gün gelir viski içer, gün gelir AKP’den ihale almak için hanımlarının başlarını örttürürler…
12 Eylül öncesinden biliriz ki, dinci-yobaz tayfa da asla Milliyetçi-Ülkücü camianın yanında yer almamış, solcu kardeşleriyle geçinip gitmiştir.
Çoğu cemaat ve tarikat görüntüsünde bal gibi siyasete soyunur dini kullanarak…
Halen SP’nin, Y-CHP’nin, PKK/HDP’nin ve Topuklu’nun örgütünün işbirliği de tarihin bir yansımasından ibarettir.
Bu güzelim vatan da bu kimliksiz, omurgasız kitleden çeker hep…
FETÖ’yü temizleseniz ne çıkar, PKK’yı silip süpürseniz ne çıkar…
Oraya buraya zulalanmış, ikbal derdindeki siyasetçilerin eteklerine sığınıp giden bu yobaz-liboş tayfanın yok edilmesi gerekir asıl…