ATATÜRK’Ü RAZI MEZESİ YAPMAYA KALKAN CAN…

Mustafa ÖNDER

 

Yaptıkları MİT Tırları haberinden dolayı iki gazeteci tutuklandı.

RTE de bu davanın müdahiliydi…

“Bedelini ağır ödeyecek, böyle bırakmam onu” demişti.

Davutoğlu, 2013’te de "Türkiye ifade ve basın özgürlüğü konularında hiç bir Avrupa ülkesinden geri değildir" demişti ama olsun…

Bu tutuklama, 21. Yüzyıl Türkiyesinde basına asla kabul edilemeyecek bir baskı ve tehdit örneğidir, Bay Serok Ahmet’in anayasa çığlığı atarak nasıl bir diktaya koştuklarının delilidir.

Bu tutuklama, AKP’nin DGM’ler yerine icat ettiği Sulh Ceza Hakimliklerinin son hüneridir.

“Alo Fatih”ten, şunu atın, bunu yazar yapından, gazete baskınına, televizyon kapatmaya varan AKP’nin bu fikir hürriyetine, gazeteci ve yazarlara yapılan bu saldırılarını asla hoş göremeyiz.

Bu işin sağcısı solcusu olmaz!

Ama Dündar ve Gül, “AKP bumerangı”nın bir gün de kendilerini vuracağını bilmeliydiler.

Hapishaneye girmeyi “şeref madalyası” sayıyorlardı.

AKP yargısı dediklerini yaptı ve Metris’e gönderdi Can Dündar ve Erdem Gül’ü…

İkisi de Cumhuriyet’in yazarı ve yöneticisi…

Basın hürriyetine saldırı nereden gelirse gelsin kınıyorum!

Ama…

MHP’yi AKP’ye koltuk değneği yapmakla görevli tatlı su solcularının AKP’ye 13 yıldır çözüm süreci ve yeni Anayasa görüntüsünde desteklerini bilmeyen yok!

Can Dündar’ı güya “efsane”yi “insanileştirmek” bahanesiyle aziz Atatürk’ü rakı mezesi yaparak itibarsızlaştırmaya kalktığı “Sarı Zeybek”ten dolayı hiç sevmem…

Basın ve ifade özgülüğü diye Fransız Charlie Hebdo’nun Peygamberimize hakaret eden karikatürlerini yayınladığı için sevmem.

Kürtçüler hangi beyannameyi yayınlasa altında Dündar’ın imzasını görürsünüz.

Türkçe’ye dinamit koyan “devrik cümle”yi ustası Nazım’dan öğrenmişmiş…

MİT’çi babanın solcu oğlu Dündar, tüpçü Demirören’in Milliyet’inden kovulduktan sonra eline geçen Cumhuriyet’i kılıktan kılığa sokarken, Bedri Baykam’ın yazısını yayınlamayan adamdır Dündar…

Erdem Gül’ün de ondan kalır yanı yok..

Uğur Mumcu’nun yeğenine “Türk milleti demenizi yadırgadım. Türk milleti diye bir şey yoktur” diye azarladığı söylenen adamdır.

Cumhuriyet’i Kürtçülerin koltuk değneği yapmışlardı.

Son günlerde Rusçuluk oynuyorlardı…

Her neyse…

AKP’nin aptal muhalefeti susturma politikası, durup dururken kendini Nazım, Sabahattin, Deniz sanacak yeni sanal solcu gazeteciler yaratacak.

Halbuki gazetelerini kapatmamalı, yazarları atmamalı, hapse tıkmamalı, kendi kendilerine çalıp oynamasına göz yummalıydı.

Gazetelerinin trajları yerlerde sürünüyor, okunma oranları diplerde geziyordu!

Üstelik yakınlarda seçim falan da yok!

Yüzde 49,5’la basını yok edeceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz!

Bindiğiniz demokrasi dalını elinizle kesiyorsunuz!

 

Mustafa ÖNDER
mustafaonder35@gmail.com
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.