BAKKAL DÜKKÂNI SANMIŞTINIZ DEĞİL Mİ?

Mustafa ÖNDER

“Balgat’taki dükkân” diyerek seviyenizi göstermiştiniz…

“Ülkücülüğünüzün” seviyesini…

Ülkücü Hareket’in kalesini “bakkal dükkânı” sanıp parayı bastırınca satın alabileceğinizi sanmıştınız…

Sizin için davanın 47 yıllık kalesi kanarya sevenler derneğinden farksızdı!

Türk milliyetçilerinin kafasını bulandırdınız.

Arkanıza aldığınız PKK sevicileri dâhil, MHP ve Bahçeli düşmanları ile çevirmediğiniz film, kurmadığınız kumpas kalmadı…

Hukuk, sizin için amaç değil varacağınız hedef için araçtı, ağınıza takılmadı…

Memleket memleket gezip Bizans mikrobu yaymadığınız fert kalmadı sanmıştınız…

Sermaye-medya-cemaat gücüyle her şeyi ele geçirebiliriz sanmıştınız…

47 yıllık MHP’yi 12 Eylül’den sonra ikinci defa mahkemelik etmeyi ve katakulle ile karar çıkarmayı başararak hedefe ulaşacağınızı sanmıştınız…

O derece Ülkücü Hareket’in içindendiniz ki, geçmişte MHP’de hizmet vermiş bir hâkimi HSYK’ye şikayet etmekten çekinmediniz!

Lehinize karar veren hukuk ve demokrasi, aleyhinize karar veren illegal ve faşistti!

Aylarca, haftalarca, günlerce çıkmadığınız medya, yer almadığınız gazete köşesi kalmadı…

Her şehirde emrinize verilmiş otel lobilerinde sinsice tezgâhlar kurdunuz…

Zindanlardan çıkıp gelmiş masum Taşmedreselileri bile Alanya’da istismar etmekten, imzasız bildiriye alet etmekten çekinmediniz…

Hedefiniz “MHP’nin paradigması”nı değiştirmekti…

Üçünüz dördünüz aylarca çırpınıp durdunuz…

Ne kıymetli koltukmuş Balgat’taki dükkanın koltuğu…

Ne Ülkücüler umurunuzdaydı, ne Ülkücülük…

İhtiras, ikbal düşkünlüğü, sinsi emellerle zihnini bulandırdığınız, bir yıl önce Kurultay’dan çıkıp oybirliği ile Genel Başkanını, delegesini, il ve ilçe teşkilatlarını seçmiş bir Ülkücü irade geleneğini yerle bir etmeyi neredeyse başaracaktınız…

Seçimlerde çalışmadığınız kadar canhıraş koşturdunuz, seçimlerde hiç harcamadığınız paraları harcadınız, seçimlerde hiç taşımadığınız kitleleri otobüs otobüs taşıdınız, ama “hezimet” dediğiniz 1 Kasım Seçimlerinde MHP’ye oy veren yüzde 12’lik “kemik kitleyi” aşamadınız…

Liderin sağlık problemi yaşadığı zamanlarda bile dur durak bilmediniz, iftira, hakaret, seviyesizlik, kardeşi kardeşe düşman eyleyen haber siteleri ile saldırdınız…

Ne oldu Allah aşkına, ne oldu?

Özü sözü bir bir Bahçeli iradesine yenildiniz…

Tek başına, bir başına, direndi; hukuk mücadelesi verdi; hiç sapmadı, yılmadı…

Sabır, devlet adamlığı, inanç, tecrübe ona hukuk ve demokrasi başarıları getirdi.

Ortada alınmış bir kurultay kararı varken, birilerinin kışkırtması ve pohpohlaması ile genel başkanlık düşlerine kapıldınız; kendinize “başbakan” dedirttiniz; size sempati duymayanlara sövdürttünüz; olmadık adamlarla meydanlara çıktınız; etrafınızdaki çembern farkında bile değildiniz…

“Ben İçişleri Bakanıyım!” diktasıyla asla karşı karşıya gelmemiş Ülkücülerle polis ve jandarmayı tokuşturmaya bile niyetlendirdiniz…

12 Eylül zindanlarında çile çekmiş, acımasızca idam sehpalarında can vermiş Ülkücülerle “faili meçhulleri” eşitlemeye bile cüret ettiniz…

Ne Turan’dan, ne Türk milliyetçiliğinden, ne de Ülkücü gelenek ve töreden haberdar idiniz… Medya balonuydunuz aslında, patladı nihayet!

Hadi geçmiş olsun…

Ama bu “isyan” bu törede karşılıksız kalamaz… Kongre kararınız ne olursa olsun, Genel Merkez, kanun ve tüzüğün hükümlerini uyguladıkça cıyak cıyak bağırmayacaksınız!

Çekilin buralardan…

MHP’yi bakkal dükkânı sanmanız en büyük aptallığınızdı, umarız boyunuzun ölçüsünü almışsınızdır…

Artık beşinci partiye doğru yol alabilirsiniz…

Bizi bizimle bırakın ve gidin kendi yolunuza…

Ülkücü Hareket’i kendi istişaresi, kendi iradesiyle baş başa bırakın…

Ama teşekkür ederiz, MHP’yi 8 aydır medya gündeminde tuttunuz, reklamın kötüsü olmaz derler, MHP önümüzdeki seçimlerde “sizsiz” mutlaka iktidardır!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.