Bu “Ablalar” MHP’den ne isterler acaba?
Birini daha yeni yolcu etmişken…
Taaa Y-CHP’den, MHP’ye rota çizmeye kalkan biri daha çıktı!
Zigzag çize çize giden partisini bırakmış…
PKK seviciliğinden fırsat bulup demokrasi kılıfıyla “demokrasimizin kalkanı MHP”ye laf ediyor kadın…
Yahu MHP’ye laf edeceğine 14 bin PKK’li öğretmene zırh olmayı bırakın, “milli” olun bir kere, bir kere Atatürk çizgisine gelin de MHP’ye söz söyleyin…
“Yenikapı ruhu”nu yaşatıp birlikte kurtulalım bu belalardan diyoruz…
FETÖ neyse PKK ve IŞİD odur diyoruz…
FETÖ gözaltıları ve ihraçları konusunda AKP’ye adil olun, yaşın yanında kuruyu da yakmayın diyoruz…
Sık sık hükümeti ve sarayı ikaz ederek hukuk ve demokrasiye davet ediyoruz…
Millet ve devletin bekası için, sadece “önce ülkem” prensibiyle hükümete destek olmaya çalışıyoruz…
Baasçı Abla kalkmış bize “Saray’da kurultay yaparsınız” diyor…
Hafızası kıt anlaşılan…
O Sarayın yolunu dolambaçlı da olsa partiliniz Deniz Baykal Bey açmıştı, unuttun galiba?
Üçlü görüşme için Saray’a giden de Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu değil miydi?
Yapma Abla, hele bir dur, daha 2014’te siyasete girdin, yavaş gel…
Bu iş Bilkent’te ders vermeye benzemez…
“Demokrasiyi hiçe sayan hiçbir adımın ortağı olmayız” demiştin…
Güzel, kim itiraz edebilir?
Ama “solcu” diye ne kadar FETÖ yardakçısı, Kürt diye ne kadar PKK’li bölücü varsa sahiplenmeye kalkmanın neresi demokrasi?
PKK’yi demokrasi masalıyla TBMM’ye ilk taşıyan sizdiniz.
14 bin sicilli PKK’li öğretmene sahip çıkan da siz oldunuz.
Doğu ve güneydoğudaki sicilli PKK’li sağlık personeline de kalkan olursunuz.
Şimdi adli yıl açılışı için Saray’a gittik diye laf ediyorsunuz.
Ya Yenikapı mitinginde samimi değildiniz, ya da şimdi…
“Türkiye’nin bir anayasa sorunu yoktur” demiştin.
Yoksa, niye bir anayasa uygulaması olan OHAL’e karşı çıktın?
“Samimiyseniz gelin, Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak düzenlemeleri Mecliste yapalım” diyen de sizdiniz.
Sınırlarımızın bekası için Suriye’ye bir kara harekâtına karşı çıkan da sizdiniz.
Esad’a sempatiniz sürüyor, Baas’a ilginiz devam ediyor, ama Türkmen’e ilginiz yok…
Hristiyan aileni gündeme taşıyan densizleri biz de kınamıştık, ama “ben bir Türküm” dememiş, “Türkiye vatandaşıyım” diyebilmiştin…
Hatırladınız mı, Aralık-2015’te “paralel paranoyası”ndan bahsediyor, “farklılıklardan korkmamalıyız” diyordunuz, şimdi “FETÖ’yü temizleyin” diyorsunuz? Kaç yüzlüsünüz siz?
2015’te FETÖ’cü TV kanalları kapatılırken, “Türkiye’nin yarınları karartılıyor” demiştiniz.
Yine 2015’te “Kürt sorunu, bir demokrasi sorunudur” diyen de sizdiniz.
Anlaşılan siz bir PKK’ye ve bir de Esad’a kıyamıyorsunuz Abla…
Gel, siyasi demeç verme, hele hele MHP üzerinden hiç açıklama yapma…
Gel ekonomiden dem vur, bildiğin işi yap…
Biz daha dün senin gibi birinden yeni kurtulduk, var git işine, MHP’ye bulaşma…
MHP, yiğitler gibi memleketin en büyük kongre salonunda kurultayını da yapar, Genel Başkanını da seçer, meraklanma…
Bırakın MHP’yi de PKK terör örgütünü kınayın, kalkan olmaktan vazgeçin…
Neredeyse Kandil’e gidip açıklama yapacaksınız…
Siz “fabrika ayarları”nıza bir dönün de öyle konuşalım Bayan Böke!
“Sizin fabrika ayarları”nızı ve o ayarları yapan “lideri” biliyor musunuz acaba?
MHP’li Semih Yalçın Bey haklı valla, CHP artık bir yol ayrımına gelmiştir, kararını vermeli: Millî birlikten yana mı olacak, ayrışmadan yana mı? Aksini düşünüyorsanız Kandil’den de açıklama yapabilirsiniz!
Gölgeniz boyunuzu aşmış Abla, bize kurultayınızı sarayda yapın derken…
Kâh sosyal demokrat, kâh sosyalist enternasyonal, kâh Nazım Hikmetçi, kâh Kemalist, kâh Baasçı Esad yoldaşı oldunuz da asla Atatürk milliyetçisi olamadınız…
Bırakın Mustafa Kemal’i, şu komünist Nazım çıkıp gelse tükürür size…
Hatırlatalım dedik Abla…