Bahçeli’nin Binali Beyin kucağına koyduğu saatli bomba tıkır tıkır işliyor…
Ters algıya kapılan havuz medyasının ağzı kulaklarında…
Mal bulmuş mağribi gibi garipler!
Dün bildiğiniz gibi Çankaya’da Bahçeli-Yıldırım görüşmesi de gerçekleşti.
*
O sırada yandaş Sabah’ta manşet:
“Halkın yüzde 63’ü başkanlık istiyor!”
Tam da sun’i gündeme uygun anket sonucu…
Bahçeli’nin saatli bombası tıkır tıkır çalışıyor…
Sabah’ın görüşme sonrası haberi de şu:
“Başbakan Yıldırım ile Bahçeli, Musul'da yapılan operasyon, Fırat Kalkanı Harekâtındaki son durum, Gaziantep ve yurt genelinde yaşanan terör olayları ile anayasa değişikliği konularında görüş alışverişinde bulundu.”
Ve altında asıl haber:
“Devlet Bahçeli’den Başkanlık için yeşil ışık!”
Vay be!
*
Yandaş Yeni Şafak’tan başlık:
“Binali Yıldırım: En büyük reform başkanlık sistemi”
Ve Yeni Şafak yazarı AKP’li Ünal diyor ki:
“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Salı günü partisinin grup toplantısında konuşmasında “inat", “sinsi tuzak", fiili durumla “Anayasa'nın çiğnenmesi ve suç işlenmesi" gibi olumsuz ifadeler kullandı. “Bizim düşüncemiz mevcut sistemin güçlendirilmesidir" dedi.”
Bahçeli’nin derdi, “AKP’nin elinden yeni anayasa kozunu almak!”
Yani başkanlık maşkanlık yok!
Aynı Aydın Ünal, aynı yazıda şunu yazıyor:
“Ancak, özellikle Devlet Bahçeli'nin referanduma ilişkin son cümleleri gösteriyor ki, MHP, kendi ilkeleriyle ters düşmeyecek bir Anayasa değişikliğine ve Başkanlık sistemine “evet" demeye hazır.”
Vay be!
*
Yandaş Star’da Ardan Zentürk yazıyor:
“MHP lideri Devlet Bahçeli yüksek disipline sahip partisinin kamuoyunda fazla dillendirilmeyen, aksine, siyaseti “dış güdümlü” yürütmeye çalışan çevrelerden ağır eleştiri de alan önemli bir özellikleri var: Emperyalizmin oyununu bozuyorlar!”
Ve diyor ki:
“Bahçeli’yi Erdoğan kadar korumak zorundayız.”
Vay be!
*
Gelelim yandaş Akşam’a…
Markar Eseyan diye biri yazmış:
“Bahçeli, yedi düvelle boğuşurken kendi içimizdeki tartışmaları halka giderek bir an evvel çözelim diyerek siyasi olgunluk, vatanperverlik ve cesaret gösteriyor. Koltuğunu düşünmüyor ki yedek lastik gibi bir hakarete maruz kalsın. Üstelik parlamenter rejimi savunuyor.”
Sonra da diyor ki:
“Başkanlık Erdoğan’a değil, Türkiye’ye lazım!”
Vay be!
*
Devlet Bey, AKP ve yandaşlarına iyi bir yol çizdi ama anlamaları mümkün görünmüyor.
Kucaklarına koyduğu saatli bomba da zamana karşı yarışıyor.
Ne Bahçeli’yi anlayabilmişler, ne de devletin halini…
Ülkücülerin asla ilkelerinden vazgeçmeyeceğini bile kavrayamamışlar…
Akılları fikirleri Erdoğan’ı başkan yapmakta…
Bir de yine Abdülhamit Han rüyası hikâyeleri ile Kuzey-Güney otoyolunu yapıp cukka yapmakta…