Sanırsınız ki genel başkan değil telekulak mübarekler…
Hani “Gel bakalım Muharrem”, “Amerikadan telefon geldi” dediydi ya…
Topuklu da ikinci “duyum”unu açıkladı:
“Duyum aldım… S400’leri Saray’ı korumak için almışlar!”
Sonra fala baktı:
“FETÖ’nün usulüne uygun istenmediği kanaatindeyim!”
Ve arkasından bir “atasözü” incisi:
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir!”
Dediği söz bir hadis-i şerif…
*
Hatırlayın…
Sene başında “Tokat ve Konya’da sivil silahlı eğitim kampları olduğuna dair kuvvetli ‘duyum’ aldım” dediydi…
Sonra “Delilim yok” diyerek savuşturmaya kalkmıştı.
*
Geçenlerde “Bizim seçimlere sokulmamamız için YSK’ye talimat verildiği ‘duyumu’nu aldık!” dediydi…
Fiyasko çıktı ünlü “duyum”u…
*
Sonra…
“Bahçeli’nin beni tutuklatmak için AKP’lilerle konuştuğu ‘duyum’u aldım” bile dedi.
Hatta…
Araya ünlü “belediye imamı” üyesi de girdi:
“Türk siyasetinin önünü açan, demokrasinin, hukukun, adaletin yılmaz savunucusu bir yeni partinin liderine suikast girişimi olacağı ‘duyum”u alıyoruz.”
“Duyum”ların hepsi boş çıktığı için kadın hala siyaset yapıyor ne hikmetse…
*
Hatırlayın…
Ablaları Konya’ya mitinge gidiyor…
Orada diyor ki:
“Yolda bir ‘duyum’ aldım. Konya organizedeki bir ekonomik sorun nedeniyle 935 işçi işten atılıyormuş!”
*
Yine hatırlayın:
16 Nisan referandumu öncesi de bir “duyum” almıştı Topuklu:
“Net bir şekilde referandumda ‘hayır’ çıkacak! Başkanlık referandumu'nun iptal edilebileceğine yönelik duyumlar aldım.”
Sonuç: “Yüzde 51”le “evet”!
*
Bir ara “24 Haziran için dip dalga geliyor… Turu ben geçiyorum ve Erdoğan ikinci turda kaybediyor!” dedi…
Belli ki “duyum” almış yine!
*
Dersimli Kemal de ondan farklı değil:
“Selahattin beyin hapiste olmasını gerektiren ne var?”
Yahu adam, Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra mı tutuklandı?
*
Beşibenzemezler’in “bilge Temel”i ise başka âlem…
Önce bilmediği konuda ahkâm kesmeye kalktı:
“İHA ve SİHA’larda bile dışarıya muhtacız” dedi.
Reklam arasında bir telefon geldi…
“Yüzde 98 yerliymiş!” demek zorunda kaldı!
*
Dersimli’nin “Gel bakalım Muharrem”i, ortaoyununa devam ediyor:
“Cumhurbaşkanı olunca kaşar gazetecilerle televizyona çıkmayacağım. Sanayideki çırak ve kalfalarla çıkacağım!”
Yaşa be Muharrem Bey, “halkçılık” dediğin budur işte!
*
Mahalle dedikodularıyla, kulağına fısıldanan duyumlarla siyaset yapan bir tayfa…
Bakalım 24 Haziran gecesi için ne “duyum”u alıyorlar?
Bakalım “telekulak”ları nasıl çalışıyor?