İki saate yakın konuştu Star’da…
Hiç “ben” demedi, hiç “ihtiras”ın kölesi olmadı…
Dilinde hep, “millet, devlet, istiklal ve istikbal”…
“Önce milletim, sonra partim, sonra ben” inancıydı…
Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına kendini adamış…
“Keşke”leri yok, “ama”ları yok, “pişmanlık”ları yok…
Aldatmışlığı, aldanmışlığı yok, sürekli ön almış, çare göstermiş, hep haklı çıkmış…
Bizans mikrobuyla zehirlenenler çekilse, teşkilatlara zulalanan devşirmeler firar etse, etrafı saran çıkarcı-yancılar terk etse de…
Gök girsin kızıl çıksın ki…
Yanında yörende bir ben kalsam sonuna kadar terk etmeyiz Beyim!
*
Türkmen Beyi’nin inandığı, bel bağladığı Milliyetçi-Ülkücü Hareket…
Bunca çileye, bunca riske, bunca fedakârlığa, bunca vefakârlığa…
21 yıllık tecrübeyle, bunca imtihan, bela, darbe ve ihanete rağmen kaleyi dimdik tutuşuna…
Ucuz politikalarla memleketi satarak, teröristle işbirliği yaparak koltuğa kul olmayışına…
Sadakat, liyakat, belagat, sabır, metanet örneği oluşuna…
Ameliyat masalarında sırtına vurulan kırk hançere dik duruşuna…
AKP’nin hızla sürüklediği devleti uçurumdan çekip çıkarışına…
“Devlet adamı” Bahçeli olarak, yakınından gelen küfrü yok eden imanına bakarak…
Gök girsin, kızıl çıksın ki…
Gedik açtırmadığın kalenin burçlarında bir ailem kalsa terk etmeyiz Beyim!
*
İyi biliyorum ki…
Mazlum ve masum Anadolunun yağız çocukları olarak…
24 Haziran’da sana olan borcumuzu eda edeceğiz…
Dün Star’da söylediğin sözlerinin üzerine söz söyletmeyeceğiz…
Bize inancını asla kötüye kullandırtmayacağız…
Asla seni mahcup etmeyeceğiz…
İyi biliyorum ki…
Senin inandığını söylediğin bütün teşkilatlar ve kadrolarımızla…
Aday gösterdiğin Cumhurbaşkanına, aday gösterdiğin MHP’nin müstakbel vekillerine eksiksiz oy vereceğiz…
Sandıklar şahlanışın fişekleri olacak…
Hedefin hedefimizdir, mazeretimiz yok, Cumhuriyet’in bu üçüncü evresinde Cumhurbaşkanlığı sisteminin yerli yerine oturması için MHP’nin mutlaka Meclis’te olması gerektiğini biliyoruz…
Doğudan batıya bütün ülkede teyakkuzdayız, MHP’nin güçlü bir şekilde Meclis’te olmasını sağlayacağız…
Gök girsin, kızıl çıksın ki…
Ömrünü verdiğin Başbuğ’un emanetini geleceğe gururla taşımak için yürüdüğün yolda sadece bir Ocak kalsa terk etmeyiz Beyim!
*
Ey Türk dünyasının mümtaz Devlet Beyi…
Önümüzü açtın, engelleri yıktın, sel olup taştın, devleti dimdik tuttun…
Bir Türk Asrı’nın müjdelerini veriyorsun…
Türküm diyemeyenlere Kızılelma dedirttin ya…
Çözüm çözüm çözüyorlardı bizi, bütünledin…
PKK’nin FETÖ’nün belini kırdırdın ya…
Seninle yol yürümeyen namerttir…
Hiç taviz vermeden “Bin yıllık kardeşlik” dedin ya…
PKK işbirlikçisinin karşısına Çakıcı ve Yılmaz efelerini koydun ya…
Seni iktidara taşıyamayan ve 34 Bozkurtla yedi düvelle çarpıştıran olmayacağız!
Yanındayız, seninleyiz, yolun yolumuz, ufkun ufkumuzdur!
Gök girsin, kızıl çıksın ki…
Bu dualı davanda yanında bir tek ilçe kalsa terk etmeyeceğiz Beyim!
*
Ey Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in Ocakları, MHP’nin teşkilatları…
Zaman, iktidar zamanıdır…
Zaman, Devlet Beyi gururlandırma zamanıdır…
Zaman, Cumhuriyet’in üçüncü evresine damga vurma zamanıdır…
Zaman, Türk dünyasına lider olma zamanıdır…
Zaman, Türk milletine oynanan oyunlara son verme zamanıdır…
Senlik-benlik zamanı değil, kenetlenip liderin istediği gibi sandıkta oy vermektir…
Şartsız- şurtsuz!
Bahanesiz, nefsine yenilmeden…
Sadece Türklük için, çocuklarımız için, geleceğimiz için…
Gök girsin, kızıl çıksın ki…
Devlet Beyim, seni iktidar ile şereflendirecek, gururlandıracağız!