Size “Bundan sonrası laylaylom” dedik, “Bu daha başlangıç” dedik”, anlamadınız…
Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi kararına kadar debelendiniz…
Yetmedi, YSK, Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na kadar gittiniz…
“Red” dediler yetmedi; “seçimli kongre yapılamaz” deyince, kendi başvurduğunuz ilçe seçim kurulunu yetkisizlikle suçlayacak aşamaya da geldiniz…
Hala Genel Başkanın samimiyetini sorguluyorsunuz…
Gelin 10 Temmuz’da buluşalım dedi, 19 Haziran diye tutturdunuz, 330 imza ile kongre açıp 13 madde değiştirmeye kalktınız…
Yetmedi… Divan başkanını, Genel Başkan bile ilan ettiniz…
Bu daha başlangıç dedik hala anlamamışsınız…
Dört kafadarlar olarak salonda asıp kesiyordunuz, n’oldu birden size?
Niyedir bu birbirinize atıp tutmalarınız?
Ortaklarınıza nedir bu cakanız? “İstişaresiz” yoldaşlık mı olur, niye haberi ol madı tüzükten milletin? S.Oğan, 10 Temmuz’da yapalım dedi diye, nedir bu düşmanlık?
Deniz bitti ağalar… Buraya kadar…
Bundan sonrası laylay lom!
Biz kamburlarımızdan, içimize sızan çakallardan, elma kurtlarından, ihanet çemberinden, Ülkücü görünümlü fırıldaklardan arınıp temizlenmeye başlıyoruz…
Adamın biri HSYK’de… İşi gücü bırakıp MHP’yle uğraşıyor, umudunuzu onlara bağladıysanız, iftar açtığınız fitne gazetesinin tetikçilerine bel bağladıysanız, yanılıyorsunuz!
Otel lobilerinde etrafınızı saran mafya bozuntularına, cemaat artıklarına, sermaye cüzdanlarına kanıyorsanız aldanıyorsunuz!
Hala sıkıştıkça, işinize geldikçe övgüler düzdüğünüz Genel Başkan’ın, “Lider”in samimiyetini sınamak size düşer mi sanıyorsunuz?
Hala mahkeme, hala avukat öyle mi?
Buyrun… Çıkmaz sokaklar sizin… Bitmez kongre tarihleri sizin!
Bütün otel lobileri, bütün otobüsler sizin… Aldatılmış, -eğer hala kaldıysa- algı operasyonuna tutulmuş masum delegeler de, noterler de sizin…
Biz, 18 Mart 2018’e toyumuza bekleriz…
Olmaz değil mi?
İlle bu partiyi ve paradigmayı değiştirmeden rahat etmeyeceksiniz, göreviniz bu…
Pekiiii…
Ablanız geçen gün meşhur avukatını baştan ayağa fırçaladıydı, hala onun aklına uyup mahkemeye gidin bakalım…
Gidin gidin…
Hatta yeniden CNN Türk’te canlı yayınlara başlayın Sakallı yoldaşınızla…
Söz gelimi 17 Temmuz’da seçim kurultayı yapacağız diye de basın yaygarayı… Sermaye gani nasılsa…
Eh iyi kötü “yeni parti tabanı” da oluştu…
Basın yaygarayı… Keşke korsan kongrenizde partinin amblemini de değiştireydiniz de yeni partinize hazırlık olaydı?
Hala hâkimlere iftira, hala mahkemelere yafta…
Kendileri lehine karar verenler hukukçu, Genel Merkez lehine karar verenler onun bunun adamı…
Hatta Çankaya İlçe Seçim Kurulu da haddini aştı…
YSK zaten hükümetin vesayetinde…
Eee? Sadece vesayetteki hakimler olacak öyle mi?
Kalkmış samimiyet testinden, istifadan bahsediyor biri…
Adamın birini divan başkanı yaptınız ya, kendini ciddi ciddi partinin genel başkanı sanmış kendini…
Bahçeli’nin “samimiyetini” test ediyor şimdi de…
10 yıl İl Başkanı olduğu İzmir’in haline sabreden adamın samimiyetini test ediyor.
Zart diye “Ben Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyım” dediğinde sabreden Genel Başkanın samimiyetini test ediyor…
İzmir’den milletvekili adayıyım diye çıktığında da, kurultayda Genel Başkan adayı olduğunda da sabreden ve kürsüde rahatça konuşturan liderinin samimiyetini test ediyor adam…
Hızını alamamış, “istifa edin” diye de höykürüyor…
Bir “kardeşi” için “adamın biri” diyor… Sadece kendileri ülkücü, diğerleri “adamın biri”….
Mahkemeye gidip hakkını arayan Enginyurt’a “adamın biri” diyor. Akılları fikirleri çekte, senette, sermayede, iktidarda ya, mahkemenin kararını haksız yere alınmış “haciz” kararı olarak niteliyor…
Bir de efeleniyor sonunda:
“Bu maskeli soygunculardan hesap sormazsak aldığımız nefes bize haram olsun!”
Hep bunu der zaten…
Sonra zaman unutturur, başka bir şey için yemin eder… Olsun…
Ama hiç olmazsa “Lider”in samimiyetini test etmek cehaletini gösterme…
Bundan sonra “samimiyet testi”ne tutulacak sizlersiniz.
Yine söylüyoruz, bu daha başlangıç, bundan sonrası laylay lom!