Bu koca bir cehalet ve ihanet…
Soydaşlarımız oralarda iki ateş arasında kalacak…
Elin Rus’u onları bombalayacak…
Birileri uçak düşürtecek, kriz çıkacak, ülke yalnızlığa gömülecek…
Vatanın bağrında bir belediye başkanı da Türkmen bombalayan Rus’un karısına ev hediye etmeye kalkacak…
Derken birileri özür mektupları yazıp şak diye Rus barışını sağlayacak, turizmi, sebze meyveyi ihracatını başlatıverecek…
Daha havalimanında katledilen 44 vatandaşımızın acısı tazeyken Osmangazi Köprüsünde bayram edilecek, konfetiler patlatılacak…
Biriktirseniz üst üste, bu kadar olmaz…
Taaa Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine, burnumuzun dibindeki Ahıska Türklerine, elden gitti gidecek KKTC’ye, Kerkük’e ve Suriye’deki Türkmen’e, Karabağ’a sessiz kalanlar, birden Leydi Leyla’yla binlerce tonluk Gazze yardımı göndermeye kalkıyor…
Hani Yahudi’ye önce “one munite” dersi verip sonra Mavi Marmara’da insanlarımızın taranmasını 20 milyona çözüverenler, yine içeriye oynuyorlar… Galiba “yeni anayasa bahaneli Başkanlık” için bir plan işlemeye başlıyor.
Birden içimizdeki milyonlarca mülteciye vatandaşlık vermeye soyunuyorlar…
Filistin dediğin iki parça ama ille Gazze…
Suriye dediğin Türkmen kardeşimizi de barındırır ama ille Arap…
O Arap ki, Tanrı’nın dört hak peygamber gönderip ıslah edemediği, bölük pörçük, onun bunun müstemlekesi zavallı bir halk…
Irak’ta ve Suriye’de iç kargaşa patlar patlamaz soluğu Türkiye sınırında alan şuursuz, milliyetsiz, sözde Müslüman kitle…
Müslüman dediğin savaşır, cihada durur, toprağına, ecdadına, bayrağına sahip çıkar.
Bu vatansızlık falan değil…
Onlar mülteci de değil…
Vatanlarını bırakıp gelmişler…
Gelenler sadece yaşlılar, çocuklar ve kadınlar değil…
Çoğu genç, eli silah tutacak, eli süngü tutacak insanlar, ister Esad’la, ister IŞİD’le ve isterse PYD ile adam gibi memleketlerini savunmalıydılar…
Bir avuç Türkmen kadar cesaret, şeref ve haysiyet sahibi olamadılar…
Her bomba patlayışında bavulu toplayıp kaçtılar… Savaşacaklarına dileniyorlar!
Müslümanlar ama ille Hrıstiyan Avrupa’ya geçmek için insan tacirlerine kaptırdıkları doların hesabını bilen yok…
Çoğu da denizlerde telef oldu, kaçabilenler de Batının kamplarından Türkiye’ye postalanıyor…
AB’nin 3 milyarlık pazarlığını hatırlayın…
Basit oy hesapları ve Arap seviciliği yüzünden AKP’nin PKK’den sonra başımıza açtığı yeni bela bu Suriyeli mülteciler…
Resmi kamplarda kalan 250 bin ama 3 milyonun gerisi bütün yurda dağılmış durumda…
Kamp beğenmeyeni, yangın çıkaranı, Türkçe öğrenmek istemeyeni hep bunların içinden… Atatürk Cumhuriyeti’nin nimetlerinden faydalanıp ülkeye sıkıntı yaratmakta üstlerine yok…
Gittikleri her şehirde problem oldular…
İşsizlik kaynağı, fuhuş kaynağı ve dilencilik kaynağı...
Millet bütçesinden harcanan para haddini aştı…
Şimdi de kalkmış, vatandaşlık vereceğiz diyorlar…
Ne kadar acı…
Türkmenlere kılını kıpırdatmayanlar, Ahıska Türklerine sırtını dönen Arap seviciler, memleketimize yeni asimilasyon yolları arıyorlar…
Plan ne güzel: Bugün iltica, yarın vatandaşlık, öbür gün anadilde eğitim, sonra Hatay bizim, sonrası özerklik!
Habur’da başlatılan PKK/Kürdistan masalının hortlattığı terör ve güney sınırımızdaki PYD gibi…
Mavi Marmara’yı orta yerde bırakmışlardı, şimdi sırada oyuncak yüklü Leydi Leyla var…
Bu Gazze merakı, bakalım nerelere kadar uzanacak?
“Misafir”e evimizi, soframızı açtık, paramızı harcadık ama vatanımızı harcamayız.
Misafirliğin de bir sınırı var, artık bu mülteciler ülkelerine geri gönderilmelidir veya çok istedikleri Avrupa’ya salıverilmelidirler…
Arap kültürünü İslam sanan Arap sevicileri, Türk milletini aptal zannetmesin!
Üniter ve demografik yapımızı bozdurmayız. Atatürk’ün Cumhuriyeti’ni Baas Rejimine döndürmelerine izin vermeyiz…